Ekonomist Tunç Şatıroğlu, Merkez Bankası'nın faizi 750 baz puan artırması gerektiğini belirtti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e yükseltti. Bu karar, ekonomi yönetimindeki değişikliklerin ardından geldi. Ancak, Twitter üzerinden değerlendirmelerde bulunan birçok ekonomist, yapılan faiz artırımını yeterli bulmadı. Ekonomistler, faiz artışının beklentilerin altında kaldığını ve yapısal reformların eşlik etmesi gerektiğini ifade ettiler.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 25'e çıkardı. Bu kararın ardından Türkiye'nin beş yıllık kredi risk primi 400 baz puanın altına geriledi ve dolar/TL ve avro/TL kurları sert düştü. Merkez Bankası, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceğini belirtti.

Türkiye Merkez Bankası, faiz oranlarını 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardı. Ancak bu artış, enflasyonun yüzde 40 seviyesinde olduğu bir dönemde piyasalar ve ekonomistler tarafından yetersiz bulundu. Britanyalı ekonomist Timothy Ash, artışın piyasaları ikna etmek için yeterli olmadığını belirtti. Merkez Bankası'nın eski başkanı Naci Ağbal'ın faiz artırımı sonrası görevden alınmasına atıfta bulunarak, piyasanın yeni artışlar konusunda şüpheci olacağını ifade etti.

Bloomberg HT tarafından düzenlenen ankete göre, katılan 27 kurumun medyan beklentisi, Türkiye Merkez Bankası'nın kasım ayında faizi 250 baz puan artırarak yüzde 37,5 seviyesine çıkarması yönünde. Yıl sonu için medyan faiz beklentisi yüzde 40 olarak belirlendi. Türkiye'de ekonomi politikalarının 'normalleştirilmesi' ve faiz artırımı beklenirken, geçmişteki artışlar ekonomistler tarafından yetersiz bulunmuştu. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, yetkililer Batı yatırımlarını çekmek için çeşitli girişimlerde bulunuyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, ekonomi yönetimindeki değişikliklerin ardından beklenen bir hamle yaparak politika faizini 650 baz puan artırarak yüzde 15'e çıkardı. Yeni ekonomi yönetimi, piyasa tarafından olumlu karşılanan isimlerden oluşuyor ve faiz artırımı ekonomi politikalarının 'normalleştirilmesi' olarak görülüyor. Uzmanlar ve uluslararası kuruluşlar, faiz artırımının önemini vurgularken, farklı tahminlerde bulunmuşlardı. Merkez Bankası, daha önce yaşanan kur krizinin ardından faiz oranlarında indirim yapmış, ancak son dönemde faiz oranını sabit tutmuştu.