Cem Garipoğlu'nun mezarındaki poşette insana ait olmayan kan örnekleri tespit edildi

Cem Garipoğlu'nun mezarı, ölmediği ve kaçırıldığı iddiaları üzerine açıldı. Mezarın açılması sonrası yapılan incelemelerde, mezarda bulunan bir poşette insana ait olmayan kan örnekleri tespit edildi. Garipoğlu'nun cesedinden alınan DNA örneklerinin ailesiyle uyuştuğu belirlendi. Bu gelişmeler, Münevver Karabulut'un ailesi ve kamuoyunda dikkat çekti.

Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun mezarı, ölmediği ve kaçırıldığı iddiaları üzerine açıldı. Yapılan DNA testi sonucunda, mezardan alınan örneklerin Cem Garipoğlu'nun ailesiyle birebir aynı olduğu tespit edildi. Bu gelişme, Garipoğlu'nun gerçekten öldüğünü ve mezarında yattığını doğruladı. Karabulut ailesinin avukatı, mezarın açılması için uzun süredir mücadele ediyordu.

Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun mezarı, hayatta olup olmadığına dair tartışmalar nedeniyle savcı eşliğinde açıldı. Garipoğlu'nun cesedinden alınan kemik örnekleri ile kimlik eşleştirmesi yapılacak. Bu işlem, Garipoğlu'nun ölmediği ve kaçırıldığı iddialarının ardından gerçekleştirildi. Karacaahmet Mezarlığı'nda güvenlik önlemleri alınarak yapılan işlemde, Karabulut ailesinin avukatı da hazır bulundu.

Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması ve DNA testleri sonucunda, mezardan alınan örneklerin anne ve babasıyla uyumlu olduğu tespit edildi. Bu bulgular doğrultusunda, Garipoğlu'nun mezarına defnedilen kişinin kendisi olduğu kesinleşti ve soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Karabulut ailesinin avukatı, bu karara itiraz etti. Cem Garipoğlu, 2009 yılında Münevver Karabulut'u öldürmekten hüküm giymiş ve 2014 yılında cezaevinde ölü bulunmuştu.

Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu'nun 2014 yılında cezaevinde ölü bulunmasının ardından, ölmediği ve kaçırıldığı iddiaları üzerine babası Mehmet Nida Garipoğlu, mezarın açılması ve DNA eşleştirmesi yapılması talebinde bulundu. Daha önce yapılan başvurular reddedilmişti. Mehmet Nida Garipoğlu'nun avukatı aracılığıyla yapılan başvuruda, toplumda yayılan komplo teorilerine ve şehir efsanelerine son vermek için gerçeğin ortaya çıkarılması gerektiği belirtildi. Münevver Karabulut'un ailesinin avukatı da mezarın açılmasının hukuki ve vicdani bir zorunluluk olduğunu ifade etti.