Slovenya, Filistin devletini resmen tanıdı

Slovenya, Filistin devletini 1967 sınırlarıyla bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanıma kararı aldı. Bu karar, İsrail'in Gazze'ye yönelik ağır saldırılarının devam ettiği bir dönemde alındı. Daha önce İspanya, Norveç ve İrlanda da benzer şekilde Filistin'i tanımıştı. Slovenya Başbakanı Robert Golob, hükümetin bu kararı bugün düzenlenen oturumda değerlendirdiğini açıkladı.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Filistin Devleti’ni 1967 sınırlarıyla resmen tanıdıklarını açıkladı. Sanchez, bu tanımanın uluslararası insan haklarına ve hukuka uygun olduğunu belirtti. İspanya, iki devletli çözüm için çaba göstereceğini ve Gazze'deki krizin sona erdirilmesi için çalışacağını duyurdu. Ayrıca, Filistin yönetiminin yeni hükümet kurma sürecine destek vereceklerini ve Arap ülkeleriyle işbirliğini sürdüreceklerini ifade etti.

Norveç hükümeti, Filistin'i 1967 sınırlarıyla tanıyacağını duyurdu. Başbakan Jonas Hahr Store, bu kararın Norveç'in Orta Doğu'daki çatışmaya iki devletli çözüm yoluyla kalıcı bir çözüm bulunabileceği yönündeki tutumunu vurguladığını belirtti. Store, hem İsraillilere hem de Filistinlilere siyasi çözüm sunan tek alternatifin 'yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşayan iki devlet' olduğunu ifade etti.

İspanya'nın Barselona şehri, Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanana, Batı Şeria'da şiddetin sona erdirilene ve Filistin halkının temel haklarının Birleşmiş Milletler kararlarıyla güvence altına alınana kadar İsrail ile tüm kurumsal ilişkilerini askıya aldı. Belediye Meclisi, insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması ve uluslararası insan haklarına aykırı ekonomik işlemlerin durdurulması gerektiğini belirtti. Barselona Belediye Meclisi'nin lideri Ada Colau, insan haklarının savunulması gerektiğini vurguladı. Daha önce, Barselona Belediye Başkanı Ada Colau döneminde İsrail'in Filistin'e karşı uyguladığı politikalar nedeniyle Tel Aviv ile kardeş şehir protokolü askıya alınmış, ancak yerel seçimler sonrası Jaume Colboni'nin başkan olmasıyla protokol yeniden yürürlüğe konmuştu.

Ortadoğu'da İsrail-Filistin çatışması yeniden alevlenmiştir. İsrail, Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerini artırma politikalarını sürdürürken, Gazze'yi de nokta operasyonlarıyla açık av sahası haline getirmiştir. Türkiye, bu konuda hassasiyet göstermekte ve Filistin'in yanında yer almaktadır. Ancak, Türkiye'nin Doğu Akdeniz öncelikleri karşısında Filistin meselesi ikinci plana düşmüştür. İsrail-Filistin çatışmasının yeniden alevlenmesi, Türkiye dahil birçok ülkenin hesaplarını bozmuştur. Türkiye'de muhafazakâr kamuoyunda yoğunlaşan bir İsrail karşıtlığı beklenmektedir.