Güney Kore Ulusal Meclisi, devlet başkanı Yoon'un gözaltına alınmasını içeren tasarıyı kabul etti

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefetin devlet karşıtı aktivitelerde bulunduğu gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etti. Ancak bu karar, parlamentonun oylamasıyla kaldırıldı ve Yoon geri adım attı. Yoon ve bazı üst düzey yetkililer hakkında vatana ihanet suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Muhalefet partileri, Yoon'un görevden alınması için azil sürecini başlattı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık'ta ülkede sıkıyönetim ilan etmişti. Bu karar, muhalefet ve kendi partisinden gelen tepkilere yol açtı. Meclis, sıkıyönetimi kaldırma kararı aldı ve askerler meclis binasından çekildi. Yoon Suk Yeol hakkında yolsuzluk soruşturması kapsamında seyahat yasağı getirildi.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefetin devlet karşıtı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etti. Ancak bu karar, Yoon ve eşi Kim Keon-hee hakkındaki yolsuzluk ve seçimlerde nüfuz ticareti suçlamalarını yeniden gündeme getirdi. Muhalefet, sıkıyönetim kararının bu suçlamaları örtbas etme amacı taşıdığını iddia ediyor. Yoon'un eşi hakkında da intihal ve hisse senedi manipülasyonu gibi suçlamalar bulunuyor. Güney Kore'de halk, Yoon'un azli için dilekçeler vererek tepkisini gösterdi.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol, ülkede sıkıyönetim ilan ettiğini duyurdu. Yoon, muhalefeti Kuzey Kore'ye sempati duymak ve devlet karşıtı faaliyetlerle hükümeti felce uğratmakla suçladı. Bu karar, Yoon'un son aylarda gücünü kaybettiği ve parlamentoda gündemini kabul ettirmekte zorlandığı bir dönemde geldi. Yoon, Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırma ve anayasal demokratik düzeni koruma sözü verdi.

Güney Kore'de muhalefet partileri, Devlet Başkanı Yoon Seuk Yeol'un sıkıyönetim ilan etmesi nedeniyle görevden azledilmesi için Ulusal Meclise önerge sundu. Önerge, 191 milletvekili tarafından imzalandı ve meclisin üçte ikisinin onayını gerektiriyor. Muhalefet, Yoon'un Kuzey Kore'yi kışkırtma ve ateşkes hattını bozma gibi riskler taşıdığını savunuyor. Azil süreci, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla sonuçlanacak ve bu süreçte yeni bir başkan seçilmesi gerekebilir.