Erdoğan, BRICS'in mevcut angajmanların alternatifi olamayacağını belirtti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Zirvesi dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, PKK'nın Suriye'deki kolu PYD/YPG'nin yalnız bırakılmaya mahkum olduğunu belirtti. Erdoğan, terörle mücadelede kararlılıkla devam edeceklerini ve terörü kaynağında yok etme politikalarını sürdüreceklerini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'nin BRICS ile ilişkilerini geliştirme arzusunda olduğunu ve bu işbirliğinin ekonomik açıdan önemli olduğunu ifade etti. TUSAŞ'a yapılan terör saldırısının Türkiye'nin huzur ve güvenliğini hedef aldığını söyledi.

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin demokrasi, bağımsız yargı ve laik devlet olarak kalabilmesi için Batı ittifakından çıkmaması gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BRICS zirvesine katılımı ve Türkiye'nin BRICS'e katılma isteği de vurgulandı. Korkmaz, BRICS'e katılımın hükümet kararıyla değil, referandumla olması gerektiğini savundu ve BRICS'in üye ülkeler arasında ticari, siyasi ve kültürel iş birliğini geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca, BRICS'in ABD Doları'na karşı ortak para birimi çıkarma kararı da ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazan'da düzenlenen BRICS Zirvesi'nde TUSAŞ'a yapılan saldırının Türkiye'nin teröre karşı kararlılığını güçlendirdiğini belirtti. Ankara'daki TUSAŞ yerleşkesine yapılan saldırıda iki terörist öldürülmüş, beş kişi şehit olmuş ve 22 kişi yaralanmıştı. Erdoğan, saldırıya tepki gösteren dost ülkelere teşekkür ederken, daha adil bir dünya için ortak sorunlara çözüm bulmanın önemine değindi. Ayrıca, İsrail'in saldırgan tutumunu eleştirerek, Filistin'e destek çağrısında bulundu.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye'nin BRICS ortaklarıyla çalışma hakkının Ankara'nın egemenlik hakkı olduğunu vurguladı. Rutte, Türkiye'nin NATO'da önemli bir müttefik olduğunu ve ittifak içinde zaman zaman tartışmalar yaşansa da Türkiye'nin rolünün hayati olduğunu belirtti. Ayrıca, Kuzey Kore'nin Rusya'ya asker gönderdiği iddialarına da değinen Rutte, bu iddiaların bölgedeki gerilimi artırabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası rezerv birikimini artırmak ve yatırımları çekmek için rasyonel politikalar uyguladığını ifade etti. Yaklaşık iki yıl süren 'yeni ekonomi modeli' sonrasında enflasyon ve cari açık artış gösterdi. Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasıyla rasyonel politikalara dönüş sinyali verildi, ancak piyasalar ve yabancı yatırımcılar henüz güven kazanmış değil. Erdoğan, Körfez ülkelerinden yatırım beklediğini ve bu ülkelerle ilişkileri güçlendirmeyi hedeflediğini söyledi. Ayrıca, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin canlandırılması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında da olumlu bir kanaat olduğunu belirtti.