13 Haziran 2023 Ekonomi · Siyaset

Merkez Bankası'nın döviz kurlarını sabit tutmak için yaptığı müdahalelerin toplam maliyeti 199 milyar dolar olarak hesaplandı

Bloomberg'in hesaplarına göre, Türkiye Merkez Bankası'nın Aralık 2021'den Haziran 2023'e kadar döviz kurlarını sabit tutmak amacıyla yaptığı 'arka kapı' müdahalelerin toplam maliyeti 199 milyar dolara ulaştı. Bu müdahalelerin en yoğun yaşandığı dönem, seçim yarışının kızıştığı nisan ve mayıs ayları olup, bu dönemde 52 milyar dolarlık bir müdahale gerçekleşti. Muhalefet partileri, özellikle CHP, Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinden satılan 128 milyar doların akıbetinin bilinmediğini iddia ediyor. Bloomberg ekonomisti Selva Baziki, bu müdahalelerin aylık ortalama 12 milyar dolar olduğunu belirtiyor.

Benzer haberler

Bloomberg'in hesaplamalarına göre, Türkiye Merkez Bankası Aralık 2021'den itibaren döviz kurlarını dengelemek amacıyla piyasaya 128 milyar dolarlık bir müdahalede bulundu. Bu müdahaleler, Berat Albayrak'ın ekonomi yönetiminde olduğu dönemden itibaren devam ediyor. Muhalefet partileri, bu satışların nereye gittiğini sorguluyor. 2023 yılında müdahalelerin hız kazandığı ve Suudi Arabistan'dan alınan 5 milyar dolarlık destekle artabileceği belirtiliyor.
20 Mart 2023

Bloomberg'in hesaplamalarına göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2022 yılı boyunca dolar kurunu kontrol altında tutmak amacıyla piyasaya 'arka kapıdan' 108 milyar dolarlık müdahalede bulunmuş. Bu durum, aylık yaklaşık 9 milyar dolar harcama yapıldığı anlamına geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Berat Albayrak'ın ekonomi yönetiminde olduğu dönemden bu yana doların yükselişini durdurmak için piyasaya müdahale edildiği ve muhalefetin MB'nin döviz rezervlerinden 128 milyar doların satıldığını ve bu paranın akıbetinin bilinmediğini iddia ettiği belirtiliyor.
31 Ocak 2023

Bloomberg ajansının verilerine göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Türk Lirası'nın değer kaybını sınırlamak amacıyla 18 ayda 177 milyar dolarlık 'arka kapıdan' döviz satışı yaparak piyasaya müdahale etti. Seçim öncesinde dövize olan talebin artmasıyla döviz kurlarının yükselmesi üzerine TCMB, müdahalelerini artırdı ve döviz rezervlerini desteklemek için altın satışına başladı. Son bir ayda 49 milyar dolarlık bir satış gerçekleştirildi ve 14-21 Nisan haftasında brüt altın ve döviz rezervleri 5,4 milyar dolar azaldı.
9 Mayıs 2023

Türkiye'de döviz talebinin artması ve TL'nin değer kaybetmesiyle kurlar yükseliyor ve bu durum Merkez Bankası'nın rezervlerindeki erimeyi hızlandırıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz indirimlerinin devam edeceğini belirtiyor ve iktidar, piyasada kontrol sağlamak için çeşitli düzenlemeler yapıyor. Merkez Bankası, seçim sonrası ilk haftada üç yeni düzenleme gerçekleştirdi. Ekonomistler ve piyasa oyuncuları, bankada döviz hesabı olan vatandaşların olumsuz gelişmelere hazırlıklı olmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Prof. Öner Günçavdı, bu durumun adı konmamış bir sermaye kontrolü olduğunu ve Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını kazanması halinde Türkiye'nin kredi açığının büyüyeceğini, bu durumun vatandaşa vergi yoluyla kaynak yaratma yükümlülüğü getireceğini belirtiyor.
19 Mayıs 2023

Türkiye'de seçimlere yaklaşılırken döviz piyasasında hareketlilik arttı ve bankalar arasındaki döviz alım satım makası 1 Türk Lirası'nı aştı. Merkez Bankası'nın 'arka kapı' satışlarıyla döviz kurlarını belirli bir seviyede tutma çabası, piyasada farklı fiyat oluşumlarına yol açtı. Merkez Bankası'nın belirlediği kurlar ile Kapalıçarşı ve bankaların uyguladığı kurlar arasında önemli farklar bulunuyor. Özellikle kamu ve özel bankaların döviz satış fiyatları, Merkez Bankası'nın kurlarından daha yüksek seviyelerde.
27 Nisan 2023
Daha fazla

Merkez Bankası'nın döviz kurlarını sabit tutmak için yaptığı ve toplam maliyeti 199 milyar dolar olan müdahaleler, ekonomik bir kaynak kullanımını ve muhtemelen büyük bir mali yükü işaret etmektedir. Ayrıca, muhalefet partilerinin döviz rezervlerinden satılan miktarın akıbetinin bilinmediğini iddia etmeleri, şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında endişeleri gündeme getirmektedir. Bu durumlar genellikle ekonomik istikrar ve güven için olumsuz olarak değerlendirilir, bu yüzden haberin doğası 'kötü' olarak sınıflandırılmıştır.

İşaretlediklerim