5 Şubat 2024 Siyaset · Toplumsal Olaylar

Selçuk Candansayar, Türkiye'de şeriatın varlığına dair endişelerini dile getiriyor

Selçuk Candansayar, Türkiye'de şeriatın zaten var olabileceğini öne sürerek, bu durumun sadece geçici bir seçim manevrası olarak görülmemesi gerektiğini belirtiyor. RTE'nin iktidara geldiği günden bu yana şeriatı uygulama isteğini hiçbir zaman gizlemediğini ve fırsat buldukça bu yönde adımlar attığını ifade ediyor. Candansayar, muhaliflerin tutsaklıklarının ve Can Atalay gibi isimlerin milletvekilliğinin düşürülmesinin, Türkiye'de şeriat kurallarına göre hareket edildiğinin göstergesi olduğunu savunuyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki uygulamaların da bu durumu desteklediğini öne sürüyor.

Benzer haberler

Mehmet Tezkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şeriatla ilgili son dönemdeki açıklamalarını eleştirdi. Erdoğan'ın, şeriat düşmanlığını farklı maskeler altında gizlenmiş bir din düşmanlığı olarak nitelendirdiğini belirtti. Tezkan, Erdoğan ve hükümetin, şeriatı pazarlayarak ve üzerinden hamaset yaparak iktidarda kalmayı amaçladığını iddia etti. Ayrıca, şeriatın uygulanması gerektiğini savunanların öncelikle kendilerinin bu kurallara uyması gerektiğini vurguladı.
23 Şubat 2024

Türkiye'de şeriat rejimi kurulup kurulmayacağına dair tartışmalar, laiklik prensibinin Anayasa'daki yerine ve toplumun bu konudaki tercihlerine odaklanıyor. Laikliğin Anayasa'da garantili olması, bazı kesimlerce şeriat rejimine geçişin önündeki en büyük engel olarak görülüyor. Ancak, toplumun büyük bir çoğunluğunun laik, çağdaş ve demokratik bir ülkede yaşamayı tercih ettiği ve Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısının şeriat rejimine izin vermeyeceği iddia ediliyor. Ayrıca, Türkiye'nin İran, Afganistan veya Suudi Arabistan gibi ülkelerle karşılaştırılması da tartışmaların bir parçası.
28 Şubat 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de laiklik ilkesini savunan gruplara anında müdahale edilirken, şeriatçı grupların rahatça toplanıp açıklama yapabilmesine dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şeriatın İslam olduğunu söylemesi ve şeriat taleplerinin artışı, AKP yönetimine bağlanıyor. Ayrıca, cumhuriyet savcılarının bu konularda sessiz kalması ve görevlerini yerine getirmemeleri, Türkiye'de hukuk devletinin sona erdiğine dair kanıtlar olarak sunuluyor.
28 Şubat 2024

Nuray Sancar, Türkiye'de 'yeryüzünün imarı' adı altında halkın toprakları, madenleri, dereleri ve tarım arazilerinin yağmalanmasının son örneğinin İliç'te yaşandığını belirtiyor. Adaletin sadece iktidarın kıymetlilerine işlediği bir ortamda, şeriat ve hilafet taleplerinin arttığını ve bu taleplerin yoksullara adaletin boşluğunu dolduracağı vaadiyle sunulduğunu ifade ediyor. Sancar, iktidarın baskıcı yöntemlere başvurarak bu taleplerin önünü kesmeye çalıştığını ve halkın adil bir düzen talebinin rejimi bir eşikte olduğunu gösterdiğini vurguluyor.
23 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Camii'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, muhalefetin Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldırma iddialarına değindi. Erdoğan, bu iddiaların gündeme gelmesi üzerine dinleyicilerin yuhalamasına, muhalefeti 'siyasi mevta' yapacaklarını söyleyerek karşılık verdi. Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil'in Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kapatılması ve yerine 'inanç başkanlığı' kurulması gerektiğini söylediği, ancak Millet İttifakı'nın mutabakat metninde bu yönde bir madde bulunmadığı belirtildi.
21 Nisan 2023
Daha fazla

Haberde, Türkiye'de şeriatın var olabileceği ve bu durumun çeşitli siyasi ve sosyal adımlarla desteklendiği öne sürülüyor. Muhaliflerin tutsak edilmesi, milletvekilliklerinin düşürülmesi ve eğitim politikalarındaki değişiklikler gibi konular, toplumda endişe ve rahatsızlık yaratabilecek gelişmeler olarak değerlendirilebilir. Bu tür iddialar, özgürlüklerin kısıtlanması ve demokratik değerlerin erozyona uğraması açısından olumsuz olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, haberin içeriği 'kötü' olarak sınıflandırılmıştır.

İşaretlediklerim