Ali Duran Topuz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'de belirginleşen anti-hukuk anlayışının kökenlerini ve etkilerini ele alıyor. Topuz, bu anlayışın Türkiye tarihinde Kürtlere yönelik hukuki tutumlarla bağlantılı olduğunu ve olağanüstü halin artık olağan yönetim tekniğine dönüştüğünü vurguluyor. İtalyan düşünür Agamben'in olağanüstü hal ve hukukun askıya alınması konusundaki görüşlerine de değinen Topuz, anti-hukukun sadece Kürtleri değil, herkesin maruz kalabileceği bir tersine hukuk olduğunu belirtiyor.