Avrupa Parlamentosu, Gazze'de 'kalıcı ateşkes' ve çözüm bulunması için çağrıda bulundu

Britanya Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanı Michelle Donelan'ın Parlamento Özel Sekreteri ve Muhafazakar Parti milletvekili Paul Bristow, Gazze'de ateşkes çağrısında bulunduğu gerekçesiyle görevinden alındı. Başbakanlık Ofisi 10 Numara'dan bir sözcü, Bristow'un 'kolektif sorumluluk ilkeleriyle tutarlı olmayan yorumlar' yaptığını belirtti. Bristow, geçen hafta Başbakan Rishi Sunak'a yazdığı bir mektupta, kalıcı bir ateşkesin hayat kurtaracağını ve insani yardımın en çok ihtiyacı olanlara ulaşmasını sağlayacağını belirtmişti.

Libya Temyiz Mahkemesi, Türkiye ve Trablus hükümeti arasında petrol ve gaz arama çalışmalarına ilişkin imzalanan enerji anlaşmasını askıya aldı. Anlaşma, Akdeniz'de Türkiye ve Trablus yönetiminin hak iddia ettiği, ancak Mısır ve Yunanistan'ın da hak iddia ettiği sularda petrol ve gaz çıkarma faaliyetlerini kapsıyordu. Anlaşmanın askıya alınması, Mısır ve Yunanistan'ın tepkileri ve Libya içindeki siyasi çekişmelerin arka planında gerçekleşti. Trablus Temyiz Mahkemesi karar hakkında detay vermezken, Ulusal Birlik Hükümeti'nin itiraz hakkı bulunuyor.

Frankfurt Kitap Fuarı'nda konuşan Sloven düşünür Slavoj Zizek, Gazze'deki savaştan bahsetti ve Filistinlilere anlayışla yaklaşılması çağrısında bulundu. Zizek'in konuşması sırasında çok sayıda konuk salonu terk etti. Fuar yönetimi, Filistinli yazar Adania Şibli'ye verilecek ödül törenini 'İsrail'deki savaş' gerekçesiyle iptal etmişti. Zizek, bu kararı 'skandal' olarak nitelendirdi ve Almanya'nın konuya ilişkin 'analiz yasağı' getirdiğini söyledi.

İspanya'nın resmi ortak dilleri olan Baskça, Katalanca ve Galiçyaca, ülke tarihinde ilk kez Meclis'te konuşuldu. Bu dillerin Meclis'te daimi olarak kullanılması için sunulan öneri görüşüldü. Bu uygulamanın yıl sonuna kadar maliyetinin 280 bin avro olacağı belirtildi. Sağ görüşlü Halk Partisi ve Vox, bu kararın zaman kaybına, ek maliyete ve kargaşaya yol açacağını savundu.

Karpuz, Filistin dayanışmasının bir sembolü olarak kullanılmaktadır. Bu kullanım, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra, İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'nin kontrolünü ele geçirmesi ve Doğu Kudüs'ü ilhak etmesiyle başladı. İsrail hükümeti, Filistin bayrağının Gazze ve Batı Şeria'da sergilenmesini suç saymıştı. Bu yüzden Filistinliler, bayrağın renklerini temsil eden karpuzu sembol olarak kullanmaya başladılar. 2021'de, bir İsrail mahkemesinin Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan Filistinli ailelerin yerleşimcilere yer açmak için evlerinden çıkarılacağına dair kararının ardından karpuzun sembol olarak kullanılması yeniden gündeme geldi.