9 Haziran 2024 Ekonomi · Eğitim

Ege Cansen, kalkınmaya hizmet etmeyen eğitim harcamasının israf olduğunu belirtti

Ege Cansen, eğitim harcamalarının ekonomik kalkınmaya katkı sağlaması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'de 20 milyona yakın öğrenci ve 1.4 milyon öğretmenle eğitim sektörünün en büyük kaynak kullanan sektör olduğunu belirtiyor. Eğitim harcamalarının beşeri sermaye oluşturma süreci olduğunu ve bu sermayenin bireylerin ve toplumun üretim becerilerini artırması gerektiğini ifade ediyor. Cansen, kalkınmaya hizmet etmeyen eğitim harcamalarının israf olduğunu savunuyor.

Benzer haberler

Esfender Korkmaz, Türkiye'de özel eğitim kurumlarının yüksek ücretleri nedeniyle toplumda bir kastlaşma oluştuğunu ifade etti. İstanbul'da bir yabancı kolejin 2024-2025 ders yılı kayıt ücretinin 830.000 lira olduğunu, taksitlendirildiğinde ise 1 milyon 150 bin liraya çıktığını belirtti. Korkmaz, bu durumun sadece çok az bir kesimin ödeyebileceği bir durum olduğunu ve Türkiye'de 2022 yılında kaynağı belirsiz 26,4 milyar dolarlık para girişi olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, vakıf üniversitelerinin bazılarının kendi şirketleri üzerinden kazanç sağladığını ifade etti.
29 Mart 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de kamu bütçesinin nasıl harcandığına dair şeffaflık eksikliğini eleştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tasarruf tedbirlerine tüm kamu idarelerinin uyması gerektiğini belirtmesine rağmen, Saray ve Diyanet gibi kurumların büyük harcamalarına dikkat çekiyor. Yeni tasarruf paketi kapsamında bazı önlemler öne çıksa da, Kalkandelen bu önlemlerin bütçe açığını kapatmakta yetersiz olduğunu ve kamuda yaşanan yolsuzlukların bedelinin dürüst vatandaşlara yüklendiğini vurguluyor.
17 Mayıs 2024

Can Ataklı, devletin ekonomik zorluklar karşısında aldığı tasarruf önlemlerini eleştiriyor. Özellikle memurların servis hizmetlerinin kaldırılmasına dikkat çeken Ataklı, bu önlemlerin yetersiz olduğunu ve devletteki makam aracı saltanatının daha büyük bir israf kaynağı olduğunu vurguluyor. Ataklı, Mehmet Şimşek'in memurların servislerinden tasarruf etmeyi bildiğini ancak makam araçlarına ses çıkarmadığını belirtiyor.
2 Haziran 2024

Feray Aytekin Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) son yirmi iki yıl içinde çocukların eğitimden koparılması ve çocuk yaşta işçileştirilmesini temel hedef haline getirdiğini iddia ediyor. Salgın, yoksulluk ve deprem gibi faktörlerle çocukların okullardan ayrılarak işçi haline geldiğini, meslek liseleri ve mesleki eğitim merkezlerinin çocukları ucuz iş gücü olarak sermayeye sunduğunu belirtiyor. Ayrıca, Milli Eğitim Bakanı'nın sermayeye hitaben yaptığı açıklamaların bu durumu desteklediğini ifade ediyor.
21 Mart 2024

Sertaç Eş, Türkiye'deki devlet okullarında eğitim kalitesinin düşük olduğunu, öğretmen ve öğrencilerin zor koşullar altında olduğunu belirtiyor. Psikolojik rehberlik eksikliği ve disiplin sorunları nedeniyle öğrencilerin eğitimden uzaklaştığını, ekonomik zorluklar içindeki ailelerin bile çocuklarını özel okullara göndermek zorunda kaldığını ifade ediyor. Ayrıca, öğretmenlerin maddi zorluklar içinde olduğunu ve emekli maaşlarıyla geçinemediklerini vurguluyor. Eğitim sistemindeki bu sorunların kuşaklar boyu devam ettiğini ve değişim gerektiğini belirtiyor.
10 Mayıs 2024
Daha fazla

Haber, eğitim harcamalarının ekonomik kalkınmaya katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan bir görüşü aktarıyor. Bu, ne olumlu ne de olumsuz bir olay olarak değerlendirilebilir. Eğitim harcamalarının doğru yönlendirilmesi gerektiği ve aksi takdirde israf olacağı belirtiliyor. Bu, mevcut durumu eleştiren ancak geleceğe yönelik bir öneri sunan bir açıklama olduğu için nötr bir haber olarak sınıflandırılabilir.

İşaretlediklerim