19 Mart 2024 Finans · Ekonomi · Dış Ticaret

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin dış ticaret politikalarındaki temel sorunları ele alıyor

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin millî dış ticaret politikasının olmadığını, özellikle Çin'den yapılan ithalatlarda teknoloji ürünleri yerine daha düşük katma değerli ürünlerin tercih edildiğini belirtiyor. Üretimde yüksek oranda ithal girdi kullanıldığını ve hükümetin bu konuda bir iyileştirme programına sahip olmadığını ifade ediyor. Dış borçların çevrilmesi için yüksek faiz oranları ödendiğini, altın ithalatına getirilen kotaların hem olumlu hem olumsuz sonuçlar doğurduğunu, kaçak altın ticaretinin arttığını vurguluyor.

Benzer haberler

Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Ocak-Şubat döneminde Türkiye'nin AB, İngiltere ve ABD ile olan ticaretinde 0,7 milyar dolar fazla verirken, Rusya ve Çin ile olan ticaretinde 12,8 milyar dolar açık verdiğini belirtti. Bu durumun, Türkiye'nin toplam dış ticaret açığının neredeyse tamamını bu iki ülkeye karşı verdiğini gösterdiğini ifade etti. Korkmaz, Rusya ile enerji ticaretinde pazarlık yapılması ve Çin'den yapılan ithalatta teknoloji dışı ürünler için kota uygulanması gerektiğini savundu. Ayrıca, bu ülkelerin yolsuzluğa açık ülkelerle işbirliği yaparak dış ticaret yoluyla sömürü düzeni kurduğunu öne sürdü.
3 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, kur artışının ithalat ve ihracat üzerindeki etkilerini değerlendiriyor. Türkiye'nin ithalatında ara malı ve ham madde oranının yüzde 70,6 olduğunu belirtiyor ve bu durumun üretimin ithal girdiye bağımlı olduğunu gösterdiğini vurguluyor. Kur artışının ithal fiyatlarını artırdığını ve bu nedenle ihracat malı üretim maliyetlerinin yükseldiğini ifade ediyor. Ayrıca, TL'nin değer kaybına rağmen ihracatın beklenen düzeyde artmadığını ve dış ticaret fazlası verilemediğini belirtiyor.
21 Mayıs 2024

2024'ün ilk çeyreğinde Türkiye'nin dış ticaret açığı, önceki yılın aynı dönemine göre 16,5 milyar dolar azalarak, bu düşüşün büyük bir kısmı ithalatın azalmasından kaynaklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın işlenmemiş altın ithalatına getirdiği kotalar ve tahsisler, altın ithalatında spekülasyon, karaborsa ve kaçak ticaret iddialarını gündeme getirdi. Türkiye'nin uzun süredir devam eden dış ticaret ve cari açık sorunları, ekonomik istikrarsızlığa ve yoksullaşmaya yol açıyor. Yazar, dış açıkların çözümü için üretimde kullanılan ithal girdi oranını azaltma ve aramalı ile hammadde ithalatını düşürme önlemlerini öneriyor.
1 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin cari açık sorununu çözmesi için üretimde ithal ara malı ve hammadde kullanımını azaltması gerektiğini belirtiyor. Özel sektör yatırım yapmadığı için devletin pamuk ve iplik gibi ürünlerin üretimine teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, Türkiye için uygun kur rejiminin yönetimli dalgalanma veya yarı sabit kur rejimi olabileceğini ve bu değişiklikler için Merkez Bankası'nda reform yapılması gerektiğini öne sürüyor.
14 Şubat 2024
Daha fazla

Haberde Türkiye'nin dış ticaret politikası ve ekonomik durumu ile ilgili eleştiriler yer alıyor. Özellikle düşük katma değerli ürün ithalatı, yüksek oranda ithal girdi kullanımı, hükümetin iyileştirme programının olmaması, yüksek faiz oranları ile dış borçların çevrilmesi ve kaçak altın ticaretinin artması gibi konular ele alınıyor. Bu durumlar, ülkenin ekonomik sağlığı açısından olumsuz etkilere sahip olabileceği için haberin doğası 'kötü' olarak değerlendirilmiştir.

İşaretlediklerim