Anagold Madencilik, yerli ve yabancı ortaklarla Türkiye'deki madencilik faaliyetlerini sürdürüyor

Anagold, sermayesi ve güçlü yerli işbirlikçileri sayesinde İliç'te geniş bir etki alanına sahip olmuş durumda. Maden işletmesiyle birlikte, birkaç aile tarafından kontrol edilen onlarca taşeron şirket kurulmuş ve yüzlerce yoksul, madenin işçi deposu haline gelmiş. Yerel siyaset ve bürokrasi de bu ilişkiler ağı içinde yer alıyor. Anagold'un amacı, Çöpler'deki altını sömürmek olup, bu süreçte siyasetten bürokrasiye, dinsel ve kan bağlarına kadar her alanda etkili olmuş.

Anagold maden şirketi, İliç bölgesinde köylüleri taşeron ve işçi olarak kullanarak ciddi bir ekonomik rant elde ediyor. Şirket, aynı zamanda Erzincanspor'a sponsor olmakta ve kamu kurumlarına bağışlarda bulunmaktadır. Erzincan Barosu Başkanı Adem Aktürk, yerel basının şirket hakkında olumsuz haber yapmaktan çekindiğini belirtiyor. Bu durum, Anagold'a karşı bölgede ciddi bir muhalefetin oluşmasını engelliyor.

14 yıldır faaliyet gösteren ve çevreye siyanürlü solüsyon sızdıran bir madenin işletilmesiyle ilgili sorumluların kim olduğu tartışılıyor. Kanadalı SSR Mining ve Çalık Holding'e ait Lidya Madencilik'in ortaklığında işletilen Anagold Madencilik, çevre felaketine yol açtığı için eleştiriliyor. Madenin 'ÇED olumlu' kararı almasında ve daha sonra yaşanan çevre felaketlerine rağmen faaliyetlerine devam etmesinde birçok kişi ve kurumun sorumluluğu olduğu belirtiliyor. Yöre halkı ve çevreci örgütlerin madeni kapattırma çabalarına karşın, madenin tekrar açılması ve çevresel zararların devam etmesi eleştiriliyor.

TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, Anagold Madencilik temsilcilerini dinledi. Anagold Hukuk Direktörü Cem Aktolga, facia günü çatlakların tespit edildiğini ve jeoteknik mühendisinin heyelandan önce uyarılarda bulunduğunu belirtti. Komisyon toplantısında tansiyon yükseldi ve milletvekilleri Anagold yetkililerine sorular yöneltti. İliç'teki maden kazasında bir işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı.

Erzincan İliç'te bulunan altın madeninin büyük ortağı Kanadalı SSR Mining, tam üretime geçmeden Çalık Holding'i yüzde 20 hisse ile ortak olarak almıştı. Madendeki facianın ardından Çalık Holding, herhangi bir operasyonel sorumluluklarının olmadığını, sadece finansal yatırımcı olduklarını belirtti. Kanada'nın Ankara Büyükelçiliği de madenin Kanada'ya ait olmadığını açıkladı. Bu facianın olabileceği, 11 yıl önce yapılan bir programda belirtilmişti.