Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine 'gizli protokol' için 'yetki aldığını' söylediğini belirtti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile imzalanan ve kamuoyuna duyurulmayan bir protokol hakkında kendini savundu. Kılıçdaroğlu, protokolün iki lider arasında imzalandığını ve kamuoyuna açık olmadığını belirtti. Ancak, protokol hakkında konuşmalar devam ederken, Kılıçdaroğlu'nun parti meclisi toplantısında kendini savunmak durumunda kaldığı belirtildi. Kılıçdaroğlu, protokolün iki lider arasındaki mahrem konu olduğunu ve bu belgeyi parti arşivine koyacağını ifade etti.

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'la 'gizli protokol' imzaladığını doğrulaması üzerine konuştu. Özcan, bu durumu eleştirerek, 'Altılı masayı Soylu’dan kaçarken Özdağ’a tutulmak için kurmadık, iyi ki kazanamamışız' dedi. Özcan, Türkiye'nin Ümit Özdağ'a mahkum edecek bir siyasetin içinde olmayı istemediğini belirtti.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, T24'e verdiği röportajda, millet ittifakının cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile MİT başkanlığı ve üç bakanlık konusunda yazılı ve sözlü mutabakatları olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Kılıçdaroğlu'nu destekleyen Özdağ, seçim kazanılsaydı içişleri bakanı olacağını belirtti. Ancak diğer iki bakanlığın isimlerini önemsiz bulduğu için açıklamadı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yapılan mutabakattan haberi olmadığını ifade etti. Özdağ, Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanmaları halinde üç bakanlık ve MİT müsteşarlığı taahhüt ettiği protokolü doğrulamıştı. Akşener, Kılıçdaroğlu'nun mutabakat yapma yetkisi olduğunu, ancak bakanlıkların dağıtımının henüz konuşulmadığını belirtti.

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında imzalanan protokolde, terörle bağlantılı olduğu kanıtlarla sabit olan yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin atanması uygulamasının yargı kararı çerçevesinde devam edeceği belirtildi. Bu durum, özellikle HDP'li belediyelere yönelik mevcut kayyım uygulamalarının sürdürüleceği şeklinde yorumlandı. Ancak Millet İttifakı'nın daha önce açıkladığı politikalarda, kayyım uygulamalarına son verileceği ve görevden alınan belediye başkanlarının yerine belediye meclisi tarafından seçilmesinin sağlanacağı ifade edilmişti. Mevcut uygulamada ise görevden alınan belediye başkanlarının yerine doğrudan kamu görevlileri atanıyor.