23 Mayıs 2024 Eğitim · Sağlık

Uzmanlar, ebeveynleri performans artırıcı ilaçların çocuklarda bağımlılığa yol açabileceği konusunda uyardı

NP İstanbul Beyin Hastanesi'nde yapılan toplantıda uzmanlar, sınavlara hazırlanan çocukların performans artırıcı ilaçlar kullanmasının uzun vadede bağımlılığa yol açabileceği konusunda ebeveynleri uyardı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kontrol edilebilen stresin başarıyı artırabileceğini, ancak kontrol edilemeyen stresin öğrenme hızını yavaşlattığını belirtti. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarını başkalarıyla kıyaslamamaları ve onlara destek olmaları gerektiği vurgulandı. Uzmanlar, sınav kaygısının yönetilebilir olduğunu ve gerektiğinde medikal tedavilerin uygulanabileceğini ifade etti.

Benzer haberler

Harvard'dan psikolog Debbie Sorensen ve sinirbilimci Dr. Heidi Hanna, stresin bağımlılık yapıcı etkileri üzerine uyarılarda bulundu. Stresin, kortizol ve dopamin salgılayarak ödül merkezini harekete geçirdiği ve tekrarlanan davranışları teşvik ettiği belirtildi. Kronik stresin, uyuşturucu kadar bağımlılık yapabileceği ve yüksek hırslı kişilerin tükenmişlik ve kronik strese daha yatkın olduğu ifade edildi. Sorensen, stres bağımlılığının belirtileri olarak dinlenmekten kaçınma, sürekli telefon kontrolü ve her şeye 'evet' demeyi sıraladı.
8 Mayıs 2023

Yeni bir araştırmaya göre, ergenlik dönemindeki internet bağımlılığı, gençlerin beyin kimyasında bağımlılık yaratan davranışlara yol açabilecek değişikliklere neden olabilir. Araştırma, 2013 ile 2023 yılları arasında internet bağımlılığı tanısı konmuş 10 ile 19 yaş arası 237 çocuğu kapsayan 12 çalışmayı inceledi. Beynin hafıza, karar verme ve etkin düşünmeyle ilgili bölümlerindeki işlevsel bağlantıda genel bir azalma saptandı. Bu değişikliklerin, ergenlerde bağımlılık yaratan davranış ve eğilimlerin yanı sıra zihinsel sağlık, gelişim, entelektüel yetenek ve fiziksel koordinasyonla bağlantılı davranış değişikliklerine yol açabileceği belirtildi.
5 Haziran 2024

Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan, deprem gibi afetler sonrasında çocukların en çok etkilendiği kesimlerden biri olduğunu ve depremzede çocukların yüzde 60'ında travma sonrası stres bozukluğu görülebileceğini belirtti. Türk Tabipleri Birliği ve sağlık emek-meslek örgütleri, deprem kriz masasında deprem ve çocuk sağlığını ele aldı. Yazgan, nörogelişimsel sorun tanılı çocukların 'en kırılgan' olduğunu ve kayıpları varsa daha fazla zarar görebileceklerini ifade etti. Ayrıca, deprem bölgesindeki çocukların eğitim ve sosyal aktivitelere erişiminde zorluklar yaşadığı, bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşabileceği ve sağlık çalışanlarının barınma sorunları gibi konulara da değinildi.
4 Nisan 2023

Yeni bir araştırma, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi azaltmanın kötü davranışları da azalttığını ortaya koydu. Güney Danimarka Üniversitesi'nden araştırmacılar, dört ile 17 yaş aralığındaki 181 çocuk ve ergenin bulunduğu 89 aileden toplanan verileri analiz etti. Araştırma, çocukların ekran sürelerini haftada sadece üç saate düşürerek ruh sağlığı ve davranışlarında önemli iyileşmeler gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, önceki araştırmalar da çocukların ekran başında kalmasının gelişimsel gecikmelere yol açabileceğini ve nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştu.
21 Temmuz 2024

Bilgi Üniversitesi tarafından yürütülen 'Çocuğun İyi Olma Hali İstanbul Araştırması'na göre, çocukların yüzde 62'si ebeveynlerinin işsiz kalmasından, yüzde 57'si ekonomik durumlarından kaygı duyuyor. Araştırma, ailenin sosyoekonomik statüsü düştükçe çocukların yaşamdan memnuniyetinin azaldığını gösterdi. Düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklar en fazla arkadaşsız kalmak, taşınmak zorunda kalmak ve okuldan ayrılmaktan kaygı duyarken; orta ve yüksek sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda derslerde ve sınavlarda başarısız olma kaygısı öne çıkıyor. Araştırma ayrıca, ekonomik krizin en kırılgan aileleri daha olumsuz etkilediğini ortaya koydu.
26 Haziran 2023
Daha fazla

Haber, sınavlara hazırlanan çocukların performans artırıcı ilaçlar kullanmasının riskleri hakkında ebeveynlere yapılan bir uyarıyı ve sınav kaygısının yönetimi ile ilgili önerileri içeriyor. Bu tür bilgilendirmeler, toplum sağlığı açısından önemli olmakla birlikte, doğrudan olumlu ya da olumsuz bir olaydan bahsetmediği için nötr olarak değerlendirilebilir.

İşaretlediklerim