Deprem bölgesindeki tıp ve uzmanlık öğrencileri eğitim sorunlarıyla karşı karşıya

6 Şubat depremlerinden etkilenen Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya'daki yaklaşık bin asistan hekim ve yan dal uzmanlık öğrencisi, yıkılan veya hasar gören üniversitelerde eğitimlerine devam edemiyor. Barınma sorunu ve eğitim için gerekli olanakların yetersizliği nedeniyle eğitimleri aksayan öğrenciler, Sağlık Bakanlığı önünde seslerini duyurmaya çalışıyor. Tıpta Uzmanlık Kurulu'nun (TUK) başka şehirlerde eğitimlerine devam etme kararı, sürenin kısalığı ve üniversite yönetimlerinin inisiyatifine bırakılması nedeniyle yeterli çözüm olmuyor. Öğrenciler, kalıcı çözümler ve eğitim eşitliği talep ediyor.

Türkiye Acil Tıp Derneği'nin raporuna göre, 6 Şubat'taki depremler sonrasında tıbbi malzeme, cihaz, ilaç ve koordinasyon eksikliği yaşandı. Bu durum, yaralıların başka illere sevk edilmesine ve ölümlerin artmasına neden oldu. Sağlık sisteminin kırılganlığı ve sahra hastanelerinin yetersizliği vurgulandı. İlk günlerde malzeme ve personel eksikliği, sonrasında ise personel fazlası gibi koordinasyon sorunları yaşandı. Hastanelerin yıkılması ve zarar görmesi, sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalara yol açtı. Rapor, gelecekteki afet planları ve projeler için deneyimlerden yararlanılmasını öneriyor.

Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrencileri Kolu üyesi Helin Çakır, depremzede üniversite öğrencilerinin kampüslerden uzak tutulmasının mağduriyet yaratacağını belirtti. Depremden etkilenen öğrencilerin yurtlardan çıkarılması ve çevrimiçi eğitime geçilmesi kararı eleştirildi. Öğrencilerin eşyaları düzensiz bir şekilde toplanarak kenara atıldı. TTB'nin basın toplantısında, öğrencilerin ve kampüslerin ekonomik çıkarlar uğruna gözden çıkarıldığı ve gençlerin örgütlenme alanlarının kısıtlandığı ifade edildi. Öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının devlet kurumları, boş konutlar ve otellere yerleştirilerek çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, İstanbul'da beklenen depremde halkın kendi kendine yetebilir bir sağlık organizasyonuna sahip olması gerektiğini belirtti. 6 Şubat depremlerinin etkilediği nüfus oranları ve İstanbul'un nüfus yoğunluğu ile hastane ve yoğun bakım yatak sayılarına dair veriler paylaşıldı. İstanbul Tabip Odası, depreme yönelik sağlık hizmetlerini iyileştirmek amacıyla bir çalışma grubu kurdu. Dr. Hasan Oğan, İstanbul'daki hastanelerin depreme hazırlıksız olduğunu ve triaj alanlarının yetersizliğini dile getirdi. Prof. Dr. Yılmaz, mahalle bazında afet bilincine sahip ekiplerin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de meydana gelen deprem sonrasında hastanelerin hasar görmesi ve tıbbi malzeme ile ilaç eksikliği nedeniyle sağlık hizmetlerinde ciddi aksaklıklar yaşanmaktadır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bölgede görev yapan sağlık personeli ve ekipman sayısının arttığını belirtse de, bölgeden gelen haberler temel malzemelerde sıkıntı olduğunu gösteriyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve diğer sağlık meslek örgütleri, sahra hastanelerinin acilen kurulması ve tıbbi malzeme ile ilaçların ulaştırılması çağrısında bulunuyor. Ambulansların akaryakıt sıkıntısı çektiği, Adana Şehir Hastanesi'nin kapasitesinin dolmak üzere olduğu ve bölgede koordinasyonun zayıf olduğu belirtiliyor.