Mahkeme, karakolda ölen Birol Yıldırım'ın hafif yaralandığını ve işkence suçu oluşmadığını belirtti

Özel güvenlik amiri Birol Yıldırım'ın karakolda ölümüne ilişkin dava sonuçlandı. Mahkeme, altı polise 'bilinçli taksirle ölümüne neden olma' suçundan indirimli üç yıl dokuz ay hapis cezası verdi. Ayrıca, Yıldırım'ın iş arkadaşı ve oğlunu darp eden polislerden altısına da 'kasten yaralama' suçundan indirimli 3 ila 6 bin TL adli para cezası verildi, ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Mahkeme, beş polisin de tüm suçlardan beraatine hükmetti.

Özel güvenlik amiri Birol Yıldırım'ın karakolda ölümüne ilişkin 12 polisin yargılandığı davada savcı, polislerin 'bilinçli taksirle ölüme neden olmak' ve 'kasten yaralama' suçlarından cezalandırılmalarını istedi. Yıldırım, mesai arkadaşının gözaltına alınması üzerine bilgi almak için gittiği karakolda gözaltına alınmış ve daha sonra ölüm haberi verilmişti. İstanbul Valiliği ölüm nedenini 'kalp krizi' olarak açıklamış, ancak Diken'in ortaya çıkardığı güvenlik kamera kayıtları Yıldırım'ın polisler tarafından dövüldüğünü göstermişti. Savcının mütalaasına göre, Yıldırım'ın kalp hastası olduğunu belirtmesine rağmen polislerin şiddet uygulamaya devam etmesi sonucu mevcut kronik kalp damar hastalığı aktif hale gelmiş ve ölümle sonuçlanmıştır.

Özel güvenlik amiri Birol Yıldırım'ın Esenyurt karakolunda ölümüne ilişkin 12 polis memurunun yargılandığı dava devam ediyor. Mahkeme, tanıkların dinlenmesinden vazgeçerek esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyayı savcılığa gönderdi. Bir sonraki duruşma 12 Haziran'da yapılacak. İstanbul Valiliği ölüm nedenini 'kalp krizi' olarak açıklamış, ancak Diken'in ortaya çıkardığı güvenlik kamera kayıtları Yıldırım'ın polisler tarafından dövüldüğünü göstermişti. İddianamede yedi polis 'bilinçli taksirle ölüme neden olma', beş polis ise 'basit yaralama' suçlamalarıyla yargılanıyor.

İstanbul Esenyurt'ta karakolda hayatını kaybeden Birol Yıldırım'ın ölümüne ilişkin 12 polisin yargılandığı dava sürüyor. Son tutuklu sanık İsmail Alperen Salman'ın tahliyesi ve tanıkların duruşmaya gelmemesi nedeniyle duruşma ertelendi. Yıldırım ailesinin avukatı, adaletin işletilmemesinden şikayetçi olup, olayın bir kafe sahibinin korunması için çıktığını ve bu kafeyle ilgili araştırma yapılmasını talep etti. Yıldırım'ın babası, sanıkları suçlarken, kardeşi tahliye edilen polisin mafya bağlantısı olduğunu iddia etti. Mahkeme, iki tanığın zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı 31 Mart'a erteledi.

Gazeteci Beyza Kural'ı haber takibi sırasında engelleyip ters kelepçe takarak gözaltına almaya çalışan üç polise verilen para cezası istinaf mahkemesi tarafından bozuldu. İstanbul 35'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Kural ve avukatı Meriç Eyüboğlu katıldı. Duruşmada, sanık polislerin 'kasten yaralama' ve 'inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme' suçundan ifadelerinin alınması talebi hüküm kurarken değerlendirileceği belirtildi. Duruşma 15 Şubat 2024 tarihine ertelendi.