Dünya Bankası, Türkiye'ye 35 milyar dolarlık yatırım paketini duyurdu

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, Türkiye ekonomisinin doğru yönde ilerlediğini ancak daha çok iş yapılması gerektiğini belirtti. Bankanın Türkiye'deki kaynaklarını üç yıl içinde ikiye katlayarak 35 milyar dolara çıkaracağını açıkladı. Ek 18 milyar dolarlık finansmanın 6 milyar doları kamu sektörüne, 12 milyar doları ise özel sektöre ayrıldı. Lopez, Türkiye'nin ekonomik zorluklarının çözümünün kısa vadede politikaların sadeleştirilmesi, uzun vadede ise verimliliğin artırılması olduğunu vurguladı.

Bloomberg'e göre, Dünya Bankası Türkiye'ye verdiği desteği ikiye katlayarak 35 milyar dolara çıkarmak için görüşmeler düzenliyor. Bu finansmanın, hükümete doğrudan kredi vermenin yanı sıra özel sektöre desteği de içereceği belirtiliyor. Artırılması düşünülen finansman, yeni ekonomi yönetimine bir 'güven oyu' olarak görülüyor. Türkiye'nin döviz ihtiyacı devam ederken, bu durum Batı yatırımlarını çekme çabalarını da beraberinde getiriyor.

Dünya Bankası, Türkiye'deki merkezi yönetim ve belediyelerin yenilenebilir enerji kullanımını artırma amacıyla 549 milyon dolarlık bir finansman paketini onayladı. Bu kaynak, kamu binalarında yenilenebilir enerji kullanımını teşvik edecek. Dünya Bankası Türkiye Sorumlusu Humberto Lopez, bu adımın hem enerji maliyetlerini düşüreceğini hem de Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadele taahhütlerine katkı sağlayacağını belirtti.

Dünya Bankası, depremden etkilenen bölgelerde kırsal konutların ve temel kamu hizmetlerinin yeniden tesisine yardımcı olmak için Türkiye’ye sağlanacak 1 milyar dolarlık finansmanı onayladı. Bu finansman, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye tek seferde sağladığı en büyük finansman paketi olarak kaydedildi. Proje, depremden en fazla etkilenen ve yaklaşık 14 milyon insanın yaşadığı 11 ili kapsayacak ve belediye altyapısı, sağlık hizmetleri ve kırsal konutların inşa ve iyileştirilmesine odaklanacak.

Dünya Bankası, Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda Türkiye'nin 2023 yılı büyüme tahminini yüzde 2,7'den yüzde 3,2'ye çıkardı. Ayrıca, 2024 ve 2025 yılları için sırasıyla yüzde 4,3 ve yüzde 4,1 büyüme öngörüldü. Şubat ayındaki depremlerin ekonomik etkilerine de değinilen raporda, depremlerin doğrudan kaybının Türkiye'nin GSYH'sinin yüzde 4'ü kadar olduğu ve yeniden inşa maliyetlerinin bu rakamın iki katı olabileceği belirtildi. Raporda ayrıca yüksek enflasyon, döviz kuru değer kaybı, yüksek cari açık ve düşük net döviz rezervleri gibi makroekonomik zorluklara da dikkat çekildi.