HSBC, 14 Mayıs sonrası Türkiye'de yükselmesini beklediği hisseleri açıkladı

Britanya merkezli banka HSBC, Türkiye'deki yıl sonu faiz beklentisini yüzde 30'dan yüzde 32,5'e çıkardı. Banka, 2023 büyüme tahminini korurken, 2024 tahminini yüzde 4,1'den yüzde 3'e düşürdü. Bu tahminler, Merkez Bankası'nın 24 Ağustos'ta faiz oranını 750 baz puan artırarak yüzde 25'e çıkardığı ve 21 Eylül'deki toplantıda faizin yüzde 30'a yükseltilmesi beklentisi ışığında yapıldı.

Türkiye'de seçimlerin tamamlanması ve siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla birlikte borsa pozitif bir seyir izledi. Bankacılık endeksi yüzde 9'u aşan bir artışla tavan değerlere yaklaştı. Piyasalar, yeni ekonomi yönetimi ve izlenecek politikalara odaklanırken, uzmanlar piyasadaki hareketliliğin haber akışına bağlı olarak artabileceğini belirtiyor. Borsa, seçimler sonrası haftanın ilk gününde yüzde 4,10'luk bir yükselişle kapanmış ve bu yükseliş ikinci günde de devam etmiştir.

Londra merkezli banka HSBC, Türkiye Merkez Bankası'nın politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 32,5'e çekmesini bekliyor. Bu tahmin doğru çıkarsa politika faizi yüzde 30'dan yüzde 32,5 çıkacak. HSBC'nin tahmini, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in son dönemde para politikası duruşunun politika faizinin ima ettiğinden daha sıkı olduğu ve pozitif reel faize yaklaşıldığı mesajıyla uyumlu. Ancak, banka yılın son çeyreği için ek faiz artışı beklemiyor.

Seçim sonrası ilk iş gününde borsada yaşanan yüzde 6'lık kayıp ve devre kesici uygulamasının ardından, bankacılık endeksi ikinci gün de düşüşünü sürdürdü. Bankacılık endeksi güne yüzde 8 kayıpla başladı ve öğleden sonra yüzde 8,15 kayıpla işlem görmeye devam etti. Ekonomi analistleri, seçimin ikinci tura kalmasıyla önceden fiyatlanan yükselişlerin geri alınmasının ve bankacılık hisselerinden çıkışın beklenen bir durum olduğunu ifade etti. Yeni ekonomi modelinin devamı konusundaki belirsizliklerin piyasalar üzerinde etkili olduğu belirtildi.

HSBC, Türkiye'deki ekonomik temellerin bozulması ve Türk Lirası'nın aşırı değerlendiğine dair işaretlerin, dolar/TL kurunda daha önce öngörülenden daha geniş bir düzeltmeye yol açabileceğini belirtti. 14 Mayıs seçimlerinin ekonomi ve para politikasında değişiklikler yaratabileceği, ancak seçim sonucu ne olursa olsun TL'nin değer kaybetmeye devam edeceği ifade edildi. Banka, yüksek negatif faiz, yüksek cari açık, düzenli sermaye akışlarının olmaması, düşük döviz rezervleri ve liralaşma politikasının sürdürülebilirliğine ilişkin risklerin TL için zorluklar oluşturduğunu vurguladı ve yıl sonu dolar/TL beklentisini 21'den 24'e çıkardı.