Portekiz'de haftada dört günlük çalışma düzeni için pilot proje başlatıldı

Portekiz'de haziran ayında başlatılan ve 41 şirketi kapsayan haftada dört gün çalışma pilot uygulaması, çalışanların stres ve yorgunluk seviyelerini düşürdü. Ankete göre, ev ile iş arasındaki dengeyi sağlamanın zorluğu yüzde 46'dan yüzde 8'e düştü. Çalışanlar aileleriyle ve hobileriyle daha fazla vakit geçirebildiklerini belirtti. Şirketler, çalışma saatlerini yüzde 12 azaltırken maaşlarda bir değişiklik yapmadı. Araştırma Nisan 2024'te tamamlanacak ve şu ana kadar şirketlerin yüzde 95'i sistemi faydalı bulduğunu ifade etti.

Maryland eyaletindeki milletvekilleri, özel şirketler ve devlet dairelerinde haftada dört gün çalışmayı mümkün kılacak yasal düzenlemeler üzerinde çalışıyorlar. Beş yıl sürecek olan pilot program, yasalaşması durumunda Maryland'i bu uygulamayı resmi olarak benimseyen ilk ABD eyaleti yapacak. Avrupa'da Belçika gibi bazı ülkeler bu uygulamayı yasalaştırmış ve İzlanda'da yapılan denemeler başarılı sonuçlar vermişti. Türkiye'de de Aksa isimli şirket, dört gün çalışma uygulamasını deneyeceğini duyurdu.

Almanya, yüksek enerji maliyetleri ve işgücü eksikliği gibi sorunlarla mücadele eden ekonomisini canlandırmak için 1 Şubat'tan itibaren haftada dört gün çalışma sistemini denemeye başlayacak. Bu sistem ilk etapta 45 şirkette uygulanacak ve çalışanların mutluluk, sağlık ve üretkenlik düzeyleri üzerindeki etkileri incelenecek. 4 Day Week Global tarafından yürütülen araştırmada, çalışanların aynı ücretle daha az saat çalışmalarının üretkenlik artışına ve stres ile tükenmişlik düzeylerinin azalmasına katkı sağlayabileceği öngörülüyor. Ayrıca, Eurostat verilerine göre, bu uygulama Almanya'daki kadınların iş gücüne katılımını artırabilir.

Sağlık Bakanlığı, 2022 yüzme sezonunda yürütülen izleme çalışmalarını değerlendirdi. Bakanlık, 1445 izleme noktasından 1140'ını 'mükemmel' olarak sınıflandırdı. Ayrıca, 'iyi' sınıfında 165, 'yeterli' sınıfında 86, 'zayıf' sınıfında 54 izleme noktası tespit edildi. Türkiye'nin yüzme suyu kalitesini Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu şekilde izlediği belirtildi.

Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizle birlikte kişilik özelliklerinin de uzun ve mutlu bir yaşam üzerinde etkili olduğu tartışılıyor. 'İkigai: Uzun ve mutlu bir yaşamın Japon sırrı' kitabı ve 2012 tarihli bir araştırma, 100 yaşına yakın insanların olumlu tutum ve yüksek duygusal farkındalık gibi benzer kişilik özelliklerine sahip olduğunu vurguluyor. Araştırmacılar bu özelliklerin uzun ömre katkıda bulunup bulunmadığını anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.