8 Mart 2024 Toplumsal Cinsiyet · Afet Yönetimi

Afetlerde Kadınların Karşılaştığı Zorluklar ve Cinsiyet Eşitsizliği

Tarihsel afetlerde kadın ve kız çocuklarının ölüm oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğu belirtiliyor. Afet sırasında ve sonrasında kadınların karşılaştığı zorluklar arasında toplumsal cinsiyet rolleri, kadın bedeni üzerindeki baskı ve bakım sorumluluğu gibi faktörler yer alıyor. Ayrıca, afet bölgelerinde kadınların yüzde 52'sinin kayıt dışı çalıştığı ve bu durumun afet sonrası işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamalarına yol açtığı vurgulanıyor.

Benzer haberler

Dijital dünya, gerçek dünyanın ayrımcılık ve eşitsizliklerini yansıtmaya devam ediyor. Erkeklere mühendislik gibi, kadınlara ise aşçılık ve temizlik işçiliği gibi iş ilanları gösterilmesi, siyasi içeriklerin erkeklere daha fazla sunulması gibi örneklerle cinsiyet ayrımcılığı dijital ortamda da kendini gösteriyor. Big Tech firmalarının kullanıcı verilerini kullanarak yaptığı ayrımcılık, kadınların iş ve sosyal hayatta karşılaştığı zorlukları artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Yeni Medya Bölümü öğretim üyesi Dr. Melis Öneren Özbek ile yapılan röportajda, yapay zekâ ve algoritmaların cinsiyet ayrımcılığını nasıl pekiştirdiği ve kadınların bu durumdan nasıl korunabileceği üzerine görüşler paylaşıldı.
8 Mart 2024

Çevre sorunlarından kadınların daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlere dayandığı ve yoksulluk koşullarında yaşayan insanların yüzde 70'inin kadın olmasının bu durumu etkilediği belirtiliyor. Ekofeminizm, kadın hakları ve çevre aktivizminin birleşimini temsil eden bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşıma göre, hem kadınların hem de doğanın haklarının korunması birbirine bağlı ve birine dair sorunların çözülmesi diğerinin üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip.
30 Eylül 2023

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 yılına ait 'İstatistiklerle Kadın' raporuna göre, Türkiye'de her dört kadından biri gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissediyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşük olup, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 68,8 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, kadınların erkeklerden daha az maaş aldığı ve üst düzey yönetici pozisyonlarında daha az temsil edildiği gözlemlenmiştir. Evlilik ve boşanma istatistikleri de raporda yer almakta olup, ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,7, erkeklerde 28,3 olarak kaydedilmiştir.
6 Mart 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, çevre kirliliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar, çevresel kimyasalların kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermekte; özellikle kanser, üreme sistemi sorunları ve iç mekan kirliliği gibi konulara dikkat çekilmekte. Güler, kadınların çevre bilincinin aile ve toplum sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu ve ekofeminizm açısından kadınların doğaya daha duyarlı yaklaştığını ifade ediyor.
29 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın Toplumsal Cinsiyet Sosyal Normları Endeksi raporunda, dünya genelinde insanların yarısının erkeklerin daha iyi siyasi lider olduğuna inandığı, Türkiye'de ise halkın %75'ten fazlasının erkeklerin eşlerini dövmesini meşru gördüğü belirtiliyor. Rapor, bu tür önyargıların kadınların karşılaştığı engellerin itici gücü olduğunu ve cinsiyet eşitliğine karşı hareketlerin ivme kazanmasına neden olduğunu vurguluyor. Ayrıca, kadınların eğitimde ilerlemesine rağmen ekonomik açıdan güçlenmeleri arasındaki bağlantının bozulduğuna ve ücret eşitsizliğinin devam ettiğine dikkat çekiliyor.
13 Haziran 2023
Daha fazla

Haber, tarihsel afetlerde kadın ve kız çocuklarının ölüm oranlarının erkeklere göre daha yüksek olduğunu ve afet sırasında ve sonrasında kadınların karşılaştığı zorlukları ele alıyor. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve kadınların karşılaştığı ekonomik zorlukların vurgulanması açısından olumsuz bir tabloyu ortaya koyuyor. Kadınların afet bölgelerinde kayıt dışı çalışması ve bu durumun afet sonrası işsizlik ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamamalarına yol açması, toplumsal ve ekonomik sorunların derinliğini gösteriyor.

İşaretlediklerim