Murat Muratoğlu, Hazine'nin kanuni limitlerin ötesinde borçlandığını eleştirdi

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, Şubat ayında Türkiye'nin bütçe açığı 153 milyar 798 milyon lira olarak gerçekleşti. Aynı dönemde bütçe gelirleri yüzde 145 artışla 536 milyar 107 milyon lira, bütçe giderleri ise yüzde 77,2 artışla 689 milyar 905 milyon lira oldu. Ocak-Şubat döneminde toplam bütçe açığı 304 milyar 517 milyon lira olarak kaydedildi. Bütçe gelirleri ve giderlerindeki bu artış, bütçe açığının yeni bir rekor seviyeye ulaşmasına neden oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'nin Şubat ayı bütçe giderleri 389,4 milyar lira, bütçe gelirleri ise 218,8 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu durum, Şubat ayında 170,6 milyar lira bütçe açığı oluştuğunu gösteriyor. Geçen yılın aynı ayına kıyasla bütçe gelirleri yüzde 19,1 azalırken, bütçe giderleri yüzde 93,9 arttı. Ocak-Şubat döneminde ise bütçe açığı 202 milyar 802 milyon lira olarak kaydedildi.

Murat Muratoğlu, seçimlerin ülkenin ekonomik belirsizliklerinden kurtulmasına bir çözüm olmayacağını ve bütçe açığının ciddi boyutlara ulaştığını ifade ediyor. Seçim öncesi ekonomik göstergelerin suni olarak iyileştirilmeye çalışıldığını, ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Ayrıca, döviz kurlarının ve faiz oranlarının manipüle edilmesine rağmen, ülkenin ekonomik temellerinin zayıf kaldığını eleştiriyor. Muratoğlu, seçim sonrası ekonomik zorlukların daha da artacağını öngörüyor.

Murat Muratoğlu, Türkiye'nin ekonomik ve politik durumunu değerlendirerek, yönetimin hatalarını ve Merkez Bankası'nın durumunu eleştirdi. Yazısında, yönetimin futbol federasyonundan Merkez Bankası'na kadar her alanda özerkliği bırakmadığını ve bu durumun ülkenin ekonomik zorluklarını artırdığını belirtti. Ayrıca, Merkez Bankası'nın seçimler sonrası rezervlerini artırmasını olumlu bulduğunu, ancak bu durumun sürdürülebilir olup olmadığı konusunda şüphelerini dile getirdi. Muratoğlu, yüksek faiz oranlarının hem bireyleri hem de kurumları olumsuz etkileyeceğini öne sürdü.

Hazine'nin her 10 bin liralık borcunun 6400 lirası döviz cinsinden olduğu belirtiliyor. İç piyasaya 1200 lira, dış piyasaya ise 5200 lira döviz borcu bulunuyor. Hazine uzmanlarının bu durumdan vicdan azabı çektiği, bazılarının ise verilen emirleri uyguladıklarını belirttiği ifade ediliyor. Yazıda, bu borçlanma stratejisinin sonuçlarına dair eleştiriler yer almakta ve hükümetin bu konudaki tutumuna dair eleştirilere yer veriliyor.