23 Mayıs 2024 Siyaset · İnsan Hakları

Mehmet Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor

Mehmet Altan, Türkiye'de Kürtçenin hala TBMM'de 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanmasını ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesini ele alıyor. 16 yıl önceki basın taramalarında da aynı sorunun gündemde olduğunu belirten Altan, Kobani Davası'nın sonuçlarının Türkiye'yi sarstığını ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırıldığını vurguluyor. Altan, Türkiye'nin yönetim tarzının neden sürekli kendini tekrar ettiğini sorguluyor.

Benzer haberler

Mehmet Altan, Türkiye'nin uyuşturucu ve cinayet sarmalına nasıl zincirlendiğini ve bu zincirleri kırıp kıramayacağını sorguluyor. Gökçer Tahincioğlu'nun Abdi İpekçi cinayeti üzerine hazırladığı dosyada, MİT'in Almanya'da sorguladığı ve tutanakların imha edildiği, Belçika'da tutuklanan bir kişinin Türkiye'ye iade edilmediği gibi detaylar yer alıyor. Altan, devletin gölgesi olmadan ayakta duramayanların kahraman ilan edilmesini ve cezasızlık kültürünü eleştiriyor. Türkiye'nin bu yoldan sapıp sapmayacağı veya uçuruma düşüp düşmeyeceği konusunda endişelerini dile getiriyor.
4 Temmuz 2024

Mehmet Altan, Özgür Özel'in KKTC gezisinde tekrarladığı 'Türkiye’nin dışına çıktık mı Türkiye’nin partisiyiz' cümlesini tehlikeli bulduğunu ifade etti. Altan, bu ifadenin muhalefet partisinin yurtdışında iktidar partisinin politikalarını savunması anlamına geldiğini ve bunun vatanseverlik olarak sunulmasının yanlış olduğunu belirtti. Ayrıca, hukukun ve hakkın savunulmasının gerçek vatanseverlik olduğunu vurguladı.
22 Temmuz 2024

Mehmet Altan, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından AKP'nin artık birinci parti olmadığını ve küçük ortağının oy oranının yüzde 5'in altında olduğunu belirtiyor. Ayrıca, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de işlevsiz olduğunu ve halkın bu durumdan rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor. Altan, AKP'nin siyasi sahneden çekilme ihtimalinden bahsederken, Türkiye'nin askeri vesayetten sivil otoriterliğe geçiş yaptığını ve hukuk ile anayasal düzenin göstermelik hale geldiğini eleştiriyor.
22 Nisan 2024

Mehmet Altan, Türkiye'de hukukun ve ekonominin çöktüğünü, 2021'de yapılan anayasal ihlaller ve ekonomik politikaların ülkeyi zor duruma soktuğunu belirtiyor. 2021'de başlatılan Kur Korumalı Mevduat sistemiyle zenginlerin daha da zenginleştiğini, bu sistemin maliyetinin 2022 ve 2023'te Hazine ve Merkez Bankası tarafından yapılan toplam 47.8 milyar dolarlık ödemelerle belirlendiğini ifade ediyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukuk ve basın özgürlüğü sıralamalarında düşük pozisyonlarda olduğunu ve ekonomik göstergelerin kötüleştiğini vurguluyor.
6 Mayıs 2024

Mehmet Altan, Türkiye'nin İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde Yunanistan'dan 69 basamak geride olmasının nedenlerini tartışıyor. Altan, Yunanistan'ın 1981'den beri AB üyesi olmasının, vatandaşlarının refah ve özgürlüğünü artırdığını belirtiyor. Türkiye'de ise yönetenlerin, yönetilenlerin yaşam kalitesini göz ardı ettiğini ve milliyetçi söylemlerle bu durumu gizlemeye çalıştığını savunuyor. Altan, AB kriterlerinin vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmeye odaklandığını vurguluyor.
16 Mayıs 2024
Daha fazla

Haber, Türkiye'de Kürtçenin hala 'bilinmeyen bir dil' olarak tanımlanması, Kürt sorununun demokratik yollarla çözülememesi ve Kürt siyasetçilerin ağır cezalara çarptırılması gibi olumsuz olayları ele alıyor. Bu durumlar, toplumsal ve siyasi sorunların devam ettiğini ve çözüm bulunamadığını gösteriyor.

İşaretlediklerim