Cannes Film Festivali'nde Ukrayna bayrağı renklerinde giyinen bir aktivist, sahte kan dökerek protesto gerçekleştirdi

Fransız yönetmen ve oyuncu Maiwenn, Mediapart dergisi genel yayın yönetmeni Edwy Plenel'e Paris'te bir restoranda saldırdığı gerekçesiyle suçlanıyor. Maiwenn, Plenel'in saçını çekip yüzüne tükürdüğü iddia ediliyor. Bu olayın polis raporu bir ay önce tutulmuş, ancak Maiwenn'in yeni filmi Cannes Film Festivali'nde açılış yapacağının duyurulmasından bir gün sonra medyaya sızdırılmış. Maiwenn, aynı zamanda #MeToo hareketini desteklemediğini belirtmiş ve Johnny Depp ile Amber Heard arasındaki dava sırasında Depp'e filmde başrol teklif etmişti.

Işıl Özgentürk, bu yılki Cannes Film Festivali'nde kırmızı halıda boy gösteren Türk kadın oyuncuların, Türkiye'yi temsil ettiklerini iddia etmelerini eleştiriyor. Festivalde tek bir Türk filminin bile yer almadığını belirten Özgentürk, bu oyuncuların aslında dondurma, saat ve mücevher markalarını temsil ettiklerini vurguluyor. Dünyaca ünlü sinema oyuncularının Filistin'e yasak getiren kararı protesto ederken, Türk oyuncuların bu tür markaları tanıtmasının festivalin itibarını zedelediğini savunuyor.

Cannes Film Festivali çalışanları, uzun süredir devam eden taleplerine dikkat çekmek amacıyla grev yapma kararı aldı. Ekranların Arkasındaki Yoksulluk adlı kolektif tarafından temsil edilen yaklaşık 100 işçi, festivalin açılışını riske atmayacak ancak aksamalara neden olabilecek bir grev planlıyor. Çalışanlar, festivalde sözleşmeli ve dönemsel olarak çalışıyorlar ve Fransa'nın kültür sektöründe serbest çalışan sanatçı ve teknisyenler gibi işsizlik sigortasından yararlanamıyorlar. Festival organizatörleri ise konu hakkında henüz bir açıklama yapmadı.

61. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali'nde geçen yıl 'Kanun Hükmü' belgeseline uygulanan sansürün etkileri sürüyor. Festivalde sansür ve ifade özgürlüğü konularında tartışmalar yaşanırken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın festivalden çekilmesi ve bazı yönetmenlerin filmlerini yarışmadan çekmesi dikkat çekti. Ayrıca, festivalde LGBTİ+ temalı filmlerin yer almaması ve film değerlendirmelerinin bağımsız yapılmadığı iddiaları da tartışma konusu oldu. Sinema eleştirmenleri ve yönetmenler, festivalin sansürle ilişkisini ve siyasi etkilerini eleştirdi.

61. Uluslararası Altın Portakal Film Festivali, sansür ve bağımsızlık tartışmalarıyla gündemde. Geçen yıl 'Kanun Hükmü' belgeselinin festivalden çıkarılması ve ardından tekrar dahil edilmesi, festivalin bağımsızlığına dair eleştirileri artırdı. Festivalin yeni sanat direktörü Deniz Yavuz, sansür uygulamalarının doğru olmadığını belirterek, festivalin bağımsız bir etkinlik olarak sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın festivalden çekilmesi ve LGBTİ+ temalı filmlerin eksikliği gibi konular da tartışmaların merkezinde yer alıyor.