Mehmet Ali Güller, sağcıların gururla 'Ben sağcıyım' diyemediklerini ve solculara karşı kirli savaş yürüttüklerini iddia ediyor. Güller, bazı solcu gazetecilerin ABD ve AB'nin dolma kalemi olmakla suçlandığını ve sosyal medyada tehdit edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Türk-İslam sentezinin NATO'cu ve Amerikancı olduğunu, milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarını ve Bozkurtçuluk yaptıklarını ifade ediyor. Güller, bu tür tartışmaların geniş ideolojik ve sınıfsal düzlemde yapılması gerektiğini savunuyor.
8 Temmuz 2024

Türk ve ABD vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, Batı Şeria'da İsrail askerlerince başından vurularak öldürüldü. Birleşmiş Milletler, olayın kapsamlı bir şekilde soruşturulmasını ve sorumluların hesap vermesini talep etti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Eygi'nin ölümüyle ilgili bilgi topladığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in müdahalesini kınayarak, Eygi'nin ölümüne tepki gösterdi.
6 Eylül 2024

ABD Başkanı Joe Biden, 24 Nisan 1915'te yaşanan olayları 'Ermeni soykırımı' olarak anarak, bu tarihi bir 'büyük felaket' olarak tanımladı ve hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulacağını belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Biden'ın bu açıklamalarına sert bir şekilde tepki gösterdi. Bakanlık, açıklamanın tarihi gerçekleri çarpıttığını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Ayrıca, iki toplum arasındaki uzlaşı çabalarına zarar verdiğini ve radikal grupları cesaretlendirdiğini belirtti.
24 Nisan 2024

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin ABD askerinin başına çuval geçirmesi sonrası tutuklanmalarının ABD'nin talimatıyla gerçekleştiğini iddia etti. Perinçek, bu tutuklamaların Türk yargısının ve devletinin ABD tarafından kontrol edildiğini gösterdiğini savundu. İzmir'de gerçekleşen olayda 15 TGB üyesi gözaltına alınmış, 10'u tutuklanmıştı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, askerin güvende olduğunu ve soruşturma başlatılmasından dolayı Türk makamlarına teşekkür etmişti.
6 Eylül 2024

Macaristan hükümeti, hükümet politikalarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ve bağımsız medya üzerindeki baskıları artırıyor. Yeni yasalar, bu grupları 'dış kaynaklı yabancı temsilciler' olarak etiketleyerek faaliyetlerini zorlaştırıyor. Bu durum, siyasi görüş paylaşımı gibi temel vatandaşlık haklarını da tehlikeye atıyor, çünkü bu tür faaliyetler 'yabancı ajan' suçlamasıyla sonuçlanabiliyor. Ayrıca, siyasal iktidarın uluslararası mahkeme kararlarına uymama konusundaki inatçı tavrı ve her türlü muhalefeti 'teröristlik' veya 'casusluk' ile suçlama eğilimi, ülkenin demokratik değerlerden uzaklaştığını gösteriyor.
13 Mayıs 2024

Mustafa Karaalioğlu, Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi önerilen yeni bir maddenin ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabileceğini ele alıyor. Bu madde, devletin iç veya dış siyasal yararlarına karşı faaliyet gösterenleri 'etki ajanlığı' suçu kapsamında cezalandırmayı öngörüyor. Madde, belirsiz suç tanımlarıyla medyayı ve eleştirel sesleri hedef alabilecek şekilde tasarlanmış. Karaalioğlu, ifade özgürlüğünü kısıtlayan mevcut maddelerin kaldırılması gerektiğini savunurken, bu yeni düzenlemenin tersine bir adım olduğunu vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Abdulkadir Selvi, ABD'de gerçekleşen suikast girişimlerini ve bu girişimlerin Amerikan müesses nizamına karşı olan başkanları hedef aldığını belirtiyor. Selvi, Amerikan derin devletinin bu tür olaylarda rol oynadığını ve ABD'nin artık güvenli bir devlet olmadığını vurguluyor. Ayrıca, Pensilvanya'nın hem Türkiye hem de ABD için bir tehdit haline geldiğini ifade ediyor.
15 Temmuz 2024

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), Türkiye'deki mülteci karşıtı söylemleri ve göç politikalarını ele alan bir rapor yayınladı. Raporda, AKP'nin 2019'dan itibaren mülteciler üzerinde denetim ve baskı kurduğu, Suriyelilerin güvenlik meselesine dönüştürüldüğü ve göçün kriminalize edildiği belirtiliyor. Ayrıca, ana muhalefetin geri göndermeye dayalı mülteci söylemi öne çıkarken, sol partilerin mülteci meselesine yeterince ağırlık vermediği savunuluyor.
21 Mayıs 2024

Türkiye'nin Lyon Başkonsolosu Cemil Çağdaş Yıldırım, Lyon Başpiskoposu Olivier de Germay'e bir nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında çekilen fotoğrafta, Başkonsolos Yıldırım'ın memnuniyetsiz bir ifadeyle Başpiskopos'un bir adım önünde durmaya çalıştığı ve şehadet parmağını kaldırdığı görülüyor. Ahmet Hakan bu davranışları eleştirerek, Başkonsolosun bu tür davranışlarla Türklük ve Müslümanlık karşıtı bir propaganda yürüttüğünü öne sürüyor.
12 Mayıs 2024

Aralarında yazar, gazeteci, şarkıcı, yönetmen ve akademisyenlerin bulunduğu 32 aydın, Türkiye'deki otoriterleşme ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek amacıyla 'Kaygılıyız' başlıklı bir bildiri yayınladı. Bildiride, muhalefet partileri, sivil toplum örgütleri ve sanatçılar gibi çeşitli kesimlere, yaşam hakkı ve özgürlükleri savunma çağrısı yapıldı. Şair ve yazar Ataol Behramoğlu, bildirideki 'normalleşmeyen herkes' ifadesi nedeniyle imzasını geri çekti. Bildiri, Türkiye'deki mevcut siyasi ve sosyal duruma yönelik eleştiriler içeriyor.
5 Aralık 2024

Amerikan CNN televizyonunda yayınlanan bir programda yazar Ryan James Girdusky, Filistin'e verdiği destekle tanınan gazeteci Mehdi Hasan'a yönelik tartışmalı bir ifade kullandı. Girdusky, Hasan'a 'Umarım çağrı cihazın patlamaz' diyerek Lübnan'da yaşanan çağrı cihazı patlamalarına gönderme yaptı. CNN, bu ifadeyi kınayarak Girdusky'nin kanalda tekrar yer almayacağını açıkladı. Girdusky ise CNN'i çifte standart uygulamakla suçladı.
29 Ekim 2024

BBC Türkçe'nin eski başkanı Murat Nişancıoğlu, Medyascope'a verdiği röportajda, özellikle İsrail-Hamas savaşının ilk zamanlarında BBC'nin tarafsızlığını kaybettiğini ve bu durumun İsrail lehine olduğunu ifade etti. Nişancıoğlu, BBC'nin bu durumu tam olarak toparlayıp toparlayamadığından emin olmadığını belirtti. Ayrıca, Türkiye'de BBC Türkçe'nin çeşitli nedenlerle hedef haline geldiğini ve bu durumun Gezi eylemleri sırasında doruk noktasına ulaştığını anlattı. Nişancıoğlu, BBC'nin devlet medyası değil, kamu yayıncısı olduğunu ve tüm taraflara söz hakkı vererek sorgulama yapma sorumluluğuna sahip olduğunu vurguladı.
10 Mart 2024

2012 yılında Suriye'nin Şam kentinde kaçırılan ABD'li gazeteci Austin Tice'dan hala bir iz yok. Tice, Suriye iç savaşını takip ederken kimliği belirsiz bir grup tarafından kaçırıldı ve o zamandan beri serbest bırakılmadı. ABD, Tice'ın kurtarılması için çeşitli girişimlerde bulundu ve FBI, Tice'ı kurtaranlara 1 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı. ABD Başkanı Joe Biden, Tice'ın hayatta olduğuna inandığını ve onu ülkeye geri getirmek için çalıştıklarını belirtti.
9 Aralık 2024

Britanyalı yazar Salman Ruşdi'yi 2022'de New York'ta bıçaklayan Hadi Matar, Hizbullah'a maddi destek vermekle suçlandı. Matar, cinayete teşebbüs suçlamasıyla tutuklu bulunuyor ve avukatı yeni suçlamaları reddedeceğini belirtti. Hizbullah, Batılı devletler ve diğer bazı ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Ruşdi, saldırının ardından sağ gözünü kaybetmiş ve ifade özgürlüğü üzerine bir kitap yazmıştı.
25 Temmuz 2024

Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, AB ile müzakerelerin askıya alınması kararına karşı çıkan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili'yi 'yabancı ajan' olarak nitelendirdi. Ülkede bu karar nedeniyle başlayan protestolar devam ederken, Kobakhidze, muhalefetin hükümeti devirmeye çalıştığını iddia etti. Gürcistan'da AB üyeliği süreci, 'yabancı etkinin şeffaflığı' yasası nedeniyle durdurulmuştu. Uluslararası tepkiler arasında ABD ve Baltık ülkelerinin yaptırımları yer alıyor.
6 Aralık 2024

Boğaziçi Üniversitesi'nin atanan rektörü Prof. Dr. Naci İnci, ABD'deki İsrail karşıtı protestolarda tutuklanan Emory Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Noelle McAfee'nin durumuna dikkat çekerek, akademik özgürlükler konusunda endişelerini ifade etti. İnci'nin bu açıklamaları, kendisinin Türkiye'deki akademik özgürlüklere yönelik tutumları ve Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylar nedeniyle eleştirildi. Sosyal medyada, İnci'nin çifte standart uyguladığı ve kendi üniversitesinde benzer özgürlüklerin kısıtlandığı yönünde tepkiler yoğunlaştı.
26 Nisan 2024

Nedret Ersanel, İran Devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanı'nın hayatını kaybettiği kazanın arka planını jeopolitik bir bağlamda ele alıyor. Ersanel, Devlet Bahçeli'nin TBMM Grup konuşmasında dile getirdiği konulara atıfta bulunarak, küresel hegemonya mücadelelerinin insanlığın geleceğini riske attığını vurguluyor. Ayrıca, Rusya ve Çin'in stratejik işbirliğini derinleştirme çabalarına ve ABD'nin Pasifik'teki askeri hamlelerine dikkat çekiyor. Ersanel, dünya düzeninin değişmekte olduğunu ve bu değişimin sancılı olabileceğini belirtiyor.
22 Mayıs 2024

Britanya hükümeti, Amerikalı milyarder Elon Musk’ın ülkedeki aşırı sağcı şiddet olaylarını 'iç savaş kaçınılmaz' diye yorumlamasını eleştirdi. Southport kentinde bir bıçaklı saldırganın üç çocuğu öldürmesi ve sekizi çocuk 10 kişiyi yaralaması üzerine aşırı sağcılar sokaklara dökülmüş ve göçmenlere ait işyerleri ile camilere saldırmıştı. Britanya başbakanlık sözcüsü ve Adalet Bakan Yardımcısı Heidi Alexander, Musk’ın yorumlarını 'tamamen haksız' ve 'içler acısı' olarak nitelendirdi.
6 Ağustos 2024

Fox News muhabiri Bill Melugin, Meksika'dan ABD'ye yasadışı yollarla geçen bir Türk göçmenle konuştu. Göçmen, Kaliforniya'ya geçmek için bir kartele 10 bin dolar ödediğini ve sınırı hiçbir direnişle karşılaşmadan geçmenin kolaylığı karşısında şok olduğunu belirtti. Göçmen, Amerikalıların sınır güvenliği konusunda endişelenmeleri gerektiğini söyledi. Bu olay, ABD-Meksika sınırındaki güvenlik açıklarına dikkat çekiyor.
24 Mayıs 2024

Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi küratörü Prof. Lorenzo Prendini, İstanbul Havalimanı'nda endemik türlerde yaklaşık 1500 akrep ve tarantula ile yakalandı. Prendini, Türkiye'de izinli araştırma yapmak üzere bulunuyordu ve bu canlıları yasadışı şekilde ülkesine götürmeye çalıştığını itiraf etti. Olay, Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin korunması açısından önemli bir suç teşkil etmektedir.
13 Mayıs 2024
İşaretlediklerim