İsrail Başbakanı Netanyahu, içerideki muhalefet ve rehine ailelerinin baskısı altında, Gazze'deki durumu farklı bir meseleye kaydırarak çıkış yolu aramaktadır. 7 Ekim'den sonra Lübnan ve Suriye'de operasyonlar düzenleyerek Amerika'yı İran'a karşı cephede yer almaya zorlamış, ancak Biden yönetimi İran'a karşı yumuşak bir tutum sergileyerek savaşın bölgeye yayılmasını istememiştir. Netanyahu, Biden yönetimi ile ilişkilerde zorlanırken, Cumhuriyetçilere ve özellikle Trump'a yönelik beklentilerinden de istediği desteği alamamıştır.
12 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, ABD'nin Gazze'de hemen ateşkes öngören üç aşamalı teklifine destek talep eden karar tasarısını kabul etti. Karar, 15 üyeli konseyde 14 'evet' oyu alırken, Rusya çekimser oy kullandı. Karar, İsrail'in teklifi kabul ettiğini ve Hamas'a da teklifi kabul etme çağrısı yapıldığını belirtiyor. Üç aşamalı plan, ateşkes, esirlerin serbest bırakılması, insani yardımın artması ve Gazze'nin yeniden inşasını içeriyor.
10 Haziran 2024

ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e desteğinin sivilleri ve yardım görevlilerini korumak için somut adımlar atılmasına bağlı olduğunu belirtmesinin ardından, İsrail başbakanlık ofisi Erez geçişinin insani yardımlar için yeniden açılacağını duyurdu. İsrail, Aşdod ve Erez kontrol noktası üzerinden ve Kerem Şalom sınır kapısından geçici olarak insani yardım ulaştırılmasına izin vereceğini açıkladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Adrienne Watson, ABD'nin İsrail'in bu adımlarını memnuniyetle karşıladığını ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'den beklenen değişikliklerin görülmemesi halinde ABD politikasında değişiklik olacağını belirtti.
5 Nisan 2024

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, Gazze'de 1 milyondan fazla insanın hayat kurtaran yardımlardan mahrum kaldığını ve bölgede kıtlık tehlikesinin arttığını belirtti. Griffiths, uluslararası toplumu bu durumu durduramadığı için utanç duymaya çağırdı ve Gazze'ye acil gıda ve temel ihtiyaçların gönderilmesi gerektiğini vurguladı. İsrail'in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze'de açlıktan ölen çocuk sayısının arttığına dair raporlar da paylaşıldı.
18 Mart 2024

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdülrahman el-Tani, Hamas'ın Gazze'de ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasını içeren teklifine genel olarak olumlu yaklaştıklarını belirtti. Bu açıklama, Katar Başbakanı'nın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinin ardından geldi. Hamas, teklifin Gazze Şeridi'ne yönelik ablukanın kaldırılmasını ve esir takası sürecini içerecek şekilde olumlu karşılandığını ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Hamas'tan alınan yanıtın değerlendirildiğini ve İsrail ile de paylaşılacağını duyurdu.
6 Şubat 2024

ABD Başkanı Joe Biden, Gizli Servis'in 'çok tehlikeli olduğu' gerekçesiyle kalabalık yerlere gitmesine izin vermediğini açıkladı. Bu açıklama, özellikle Cumhuriyetçi hesaplar tarafından sosyal medyada yoğun şekilde kullanıldı. Gizli Servis, eski ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik bir suikast girişimini önceden engelleyemediği için büyük tepki toplamıştı. Bu olayın ardından Gizli Servis direktörü istifa etmişti.
3 Eylül 2024

Mustafa Karaalioğlu, İslam dünyasının Gazze katliamı karşısındaki acizliğini eleştiriyor. İslam ülkelerinin ekonomik ve askeri güçsüzlüklerinin yanı sıra, siyasi ve diplomatik etkilerinin de yetersiz olduğunu vurguluyor. Karaalioğlu, Gazze'deki durumu durdurabilecek güce sahip ülkelerin neden harekete geçmediğini sorguluyor. Türkiye'nin Gazze gündemini canlı tutmaya çalıştığını, ancak diğer İslam ülkelerinin yeterince çaba göstermediğini belirtiyor.
20 Haziran 2024

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma İstihbarat Ajansı'nda çalışan Binbaşı Harrison Mann, ülkesinin İsrail'e verdiği koşulsuz destek nedeniyle görevinden istifa etti. Mann, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu politikanın Gazze'de on binlerce masum Filistinlinin öldürülmesini ve aç bırakılmasını mümkün kıldığını belirtti. Ayrıca, ABD'nin bu desteğinin daha geniş bir savaş riskini doğurduğunu vurguladı. Bu olay, ABD ordusu ve istihbarat topluluğundan bir kişinin kamuya açık bir şekilde istifa ettiği ilk vaka olarak basında yer aldı.
13 Mayıs 2024

Dışişleri Bakanlığı, Lübnan'daki güvenlik durumu nedeniyle Türk vatandaşlarına Lübnan'a seyahat etmemeleri konusunda uyarıda bulundu. Lübnan'da bulunan vatandaşlara da mümkünse ülkeden ayrılmaları tavsiye edildi. Bu uyarı, Hizbullah komutanı Fuad Şükür'ün İsrail saldırısında öldürülmesi ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da suikasta uğraması gibi son gelişmelerin ardından yapıldı. Bakanlık, Lübnan'daki güvenlik durumunun hızla bozulabileceğini belirtti.
4 Ağustos 2024

ABD Başkanı Joe Biden, ABD'nin askeri yardım sağladığı ülkelerden savaş hukukuna uygun hareket etme garantisi talep edeceğini açıkladı. Bu kapsamda, bu ülkelerden 180 gün içinde yazılı taahhüt alınacak, aktif çatışma içinde olan ülkeler için bu süre 45 gün olarak belirlendi. ABD, İsrail gibi ülkelere yıllık milyarlarca dolarlık askeri yardım sağlıyor. Yeni kararname, çatışma durumunda sivillere yardımın teslim edilmesine dair güvencelerin verilmesini ve düzenli bilgilendirme yapılmasını zorunlu kılıyor.
9 Şubat 2024

Rusya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), ABD'nin Gazze'de ateşkesi rehinelerin bırakılması şartına bağlayan ve diplomasiyi destekleme çağrısında bulunan karar tasarısını veto etti. ABD'nin bu hamlesi, Gazze'de 30 binin üzerinde kişinin hayatını kaybettiği ve çocukların açlıktan öldüğü bir dönemde toplumsal baskılar sonucu gelmişti. Bu, 7 Ekim 2023'ten bu yana BMGK'ye sunulan dokuz karar tasarısından biriydi ve şimdiye kadar sadece iki tasarı kabul edilmiş, ancak bunlar da ateşkes çağrısı içermiyordu.
22 Mart 2024

Amerika Birleşik Devletleri’nin Beyrut büyükelçiliğine silahlı bir saldırı gerçekleştirildi. Lübnan ordusunun açıklamasına göre, Suriye uyruklu saldırgan güvenlik güçlerince vurularak yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
5 Haziran 2024

ABD'nin Moskova'daki vatandaşlarına kalabalık alanlardan uzak durma çağrısının ardından, Britanya, Almanya, İsveç, Letonya, Çekya, Kanada ve Güney Kore gibi ülkeler de benzer uyarılarda bulundu. Almanya Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına Rusya'ya seyahat etmemelerini şiddetle tavsiye ederken, İsveç güvenlik durumunun kötüleştiğini belirtti. Çekya ve Kanada da vatandaşlarını dikkatli olmaları konusunda uyardı. ABD'nin uyarısı, aşırılık yanlılarının Moskova'daki kalabalık alanları hedef alma planlarına dayanıyordu.
9 Mart 2024

ABD Yüksek Mahkemesi, Teksas eyaletinde polisin Meksika sınırından ülkeye giren göçmenleri gözaltına alma yetkisi kazandığını onayladı. Aynı zamanda, eyalet yargıçlarına göçmenleri sınır dışı etme yetkisi de verildi. Bu karar, Joe Biden liderliğindeki Demokrat hükümet tarafından federal göçmenlik uygulamalarına müdahale olarak nitelendirilmişti. Teksas Valisi Greg Abbott'un sınır güvenliği önlemleri ve Biden yönetiminin bu önlemlere karşı çıkması, iki taraf arasında derin bir anlaşmazlık yaratmıştı.
19 Mart 2024

Fransa Dışişleri Bakanlığı, Orta Doğu'da artan gerilim ve istikrarsız güvenlik ortamı nedeniyle Lübnan'daki Fransız vatandaşlarına mümkün olan en kısa sürede ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu. Daha önce yapılan Lübnan'a seyahat edilmemesi uyarısı hatırlatılarak, halihazırda Lübnan'da bulunan Fransız vatandaşlarına son derece dikkatli olmaları ve Beyrut'taki Fransa Başkonsolosluğu'nun internet sitesini düzenli olarak takip etmeleri önerildi. Bu çağrı, Hizbullah komutanı Fuad Şükür'ün İsrail saldırısında ölmesi ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da suikasta uğraması gibi olayların ardından geldi.
4 Ağustos 2024

Emekli ABD'li General McKenzie, Kürtlerin Suriye'de özyönetim hakkına sahip olduğunu belirtti. McKenzie, ABD'nin Suriye'den çekilmesi durumunda IŞİD'in yeniden güçlenebileceği uyarısında bulundu. ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının Irak'taki varlığına bağlı olduğunu ve Kürt güçlerinin desteklenmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. McKenzie'nin açıklamaları, ABD'nin Suriye politikası ve Kürt güçleriyle işbirliği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
21 Haziran 2024

ABD Yüksek Mahkemesi, Teksas eyaletinde polisin Meksika sınırından ülkeye giren göçmenleri gözaltına alma yetkisini onaylayan bir yasayı destekledi. Bu karar, aynı zamanda eyalet yargıçlarına göçmenleri sınır dışı etme yetkisi de veriyor. ABD Başkanı Joe Biden ve yönetimi, bu yasayı federal göçmenlik uygulamalarına müdahale olarak görmüş ve iptal edilmesi için çağrıda bulunmuştu. Teksas Valisi Greg Abbott'un sınır güvenliği konusundaki sert tutumu ve Biden yönetimi arasındaki anlaşmazlık, bu kararla daha da derinleşti.
19 Mart 2024

ABD, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesinde ABD yaptırımlarının sorumlu olduğu suçlamasını reddetti. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, Reisi’nin ölümünden dolayı üzüntü duyduklarını belirtti ve İran halkına taziye dileklerini iletti. Kirby, eski İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in ABD yaptırımlarını suçlayan açıklamalarını temelsiz bulduğunu ifade etti. Reisi, İran-Azerbaycan sınırında bir baraj açılışına katılmak üzereyken helikopter kazasında hayatını kaybetmişti.
20 Mayıs 2024

Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, ABD'nin sınır dışı ettiği göçmenleri Meksika'da istemediklerini ve bu göçmenlerin doğrudan vatandaşı oldukları ülkelere gönderilmesini talep ettiklerini belirtti. Bu açıklama, ABD Başkanı Joe Biden'ın ABD-Meksika sınırını yasa dışı göçmen girişlerine geçici olarak kapatan başkanlık kararnamesini imzalamasının ardından geldi. Kararname, günlük geçiş limitinin aşılması nedeniyle yasa dışı sınır geçişlerinin durdurulmasını ve sınır muhafızlarının göçmenleri sınır dışı etmesini öngörüyor.
6 Haziran 2024

ABD Başkanı Joe Biden, ABD-Meksika sınırını geçici olarak göçmen girişlerine kapatma kararı aldı. Bu karar, günlük yasa dışı göçmen girişi sayısının 2 bin 500'ü geçmesi nedeniyle alındı ve sayı 1500'ün altına inene kadar sınır kapalı kalacak. Bu adım, Biden yönetiminin bugüne kadarki en sert sınır tedbiri olarak kabul ediliyor ve 5 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde Cumhuriyetçi muhalefete karşı bir hamle olarak değerlendiriliyor.
3 Haziran 2024
İşaretlediklerim