Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

Türkiye'de kabul edilen yeni yasa, antidemokratik uygulamaları daha da ağırlaştırarak iktidar muhaliflerine yönelik baskıyı artırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeleri içeren ve Anayasa ihlalleri barındıran bu düzenleme, özellikle terör örgütleriyle ilişkilendirilen kişilere yönelik keyfi ve çifte cezalandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Türkiye'deki baskı rejimlerinin simgesi haline gelen 'Fişleme' düzenlemesinin kapsamı genişletilerek, muhalefet, inanç ve etnik köken nedeniyle cezalandırmanın aracı haline getiriliyor.
17 Mart 2024

Yalçın Doğan, Türkiye'de demokrasiye dönüş sürecinin olup olmayacağını ve bu süreçte gerçekleşmesi beklenen reformları sorguluyor. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanıp uygulanmayacağı, yargı bağımsızlığının sağlanması, ifade ve basın özgürlüğüne dönülmesi, politik tutukluların serbest bırakılması gibi konulara değiniliyor. Ayrıca, kamu sınavlarında mülakatın kaldırılması ve çevre talanına son verilmesi gibi ekonomik ve çevresel konular da ele alınıyor.
7 Mayıs 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

AKP, Meclis Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen ancak Genel Kurul'a gelmeyen bir anayasa değişikliği teklifi ile LGBTİ+ derneklerinin kapatılmasının yolunu açmayı planlıyor. Anayasa değişikliği, evlilik birliğini kadın ve erkeğin evlenmesiyle sınırlayan ve aile yapısını koruma amacını güçlendiren maddeler içeriyor. AKP'li bir yönetici, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda uyum yasaları çerçevesinde dernekler yasasında değişiklik yapılacağını ve LGBTİ+ derneklerinin faaliyetlerine son verileceğini belirtiyor.
23 Haziran 2023

Anayasa Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinin 6. fıkrasında düzenlenen 'örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçunu düzenleyen hükmü iptal etti. Patnos ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemeleri, bu kuralın Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek iptalini talep etmişti. AYM, kuralın belirli ve öngörülebilir olmadığını, temel haklara keyfi müdahaleye yol açabileceğini ve kanunilik şartını taşımadığını ifade ederek iptal kararı verdi. Kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı.
8 Aralık 2023

AKP hükümetleri döneminde Anayasa'nın çiğnenmesi alışkanlık haline gelmiş durumda. Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'daki yeniden aday olmasını engelleyen hükmü çiğneyerek bir sonraki seçimde aday olma arzusunu dile getirdi. Bu durum, AKP içinden de destek görüyor. Aynı zamanda, Türk Ceza Kanunu'nun bir maddesinin Anayasa'ya aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmesi, AKP'nin hukuk anlayışının ve muhaliflere tahammülsüzlüğünün bir örneği olarak gösteriliyor.
13 Mart 2024

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2017'de çıkarılan ve sık sık sansüre bahane edilen 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle ilgili olarak Diken ve İFÖD'nin yaptığı bireysel başvuruları değerlendirerek, 500'den fazla içerikle ilgili erişim engeli kararlarının ifade özgürlüğü ihlali olduğuna karar verdi. Bu kararlar, AYM'nin daha önce verdiği ve yapısal sorunları gidermek amacıyla TBMM'ye bildirilmesine hükmeden pilot kararı referans alarak verildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu başvuruların detaylarını ve bazı örneklerini sosyal medya hesabından paylaştı.
7 Şubat 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvurunun sınırlandırılması için çalıştıklarını ifade etti. Tunç, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yerine getirmeyen bir ülke gibi algılandığını, ancak bunun doğru olmadığını belirtti. AYM'ye bireysel başvurunun sınırlarının çizilmesi gerektiğini vurguladı. Bireysel başvuru hakkı, 12 Eylül 2010'daki referandumda kabul edilmişti.
6 Ekim 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, göreve gelir gelmez aile hukukunu sil baştan ele alacaklarını belirtti. Kadın hakları savunucuları, Medeni Kanun'da yapılacak değişikliklerin kadın örgütleriyle istişare edilmeden gerçekleştirilmesinden endişe duyuyor. Özellikle kadınların evlendikten sonra sadece bekarlık soyadlarını kullanma hakkının engellenmesi, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen iktidarın bu kararı yok sayması eleştiriliyor. Bu durum, ülkenin insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağına karar verme meselesi olarak görülüyor.
14 Temmuz 2024

AKP ve MHP'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklifi Meclis'e sunuldu. Muhalefet, özellikle CHP ve İYİ Parti, AKP'nin 2010'daki gibi 'bilinçli fire' vererek referanduma gitme ihtimaline karşı tedirgin. İYİ Parti, başörtüsü teklifindeki bazı ifadelerin değiştirilmesini ve 'çocuğun korunmasının öneminin' anayasal güvenceye alınmasını öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri referandum havasında götürme isteği ve anayasa değişikliği için gereken oyların sağlanması konusunda muhalefetin tutumu belirleyici olacak. Muhalefet, uzlaşı sağlanamazsa oylamaya katılmama seçeneğini de değerlendiriyor.
17 Ocak 2023

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AKP'nin Anayasa değişikliği teklifi hakkında görüşme talebini, partilerine yönelik kapatma davası, hesaplarına konan bloke ve iktidarın antidemokratik uygulamaları nedeniyle reddettiklerini açıkladı. AKP'nin başörtüsü ve ailenin korunması konularında yapmayı planladığı düzenlemeler için diğer partilerle görüşme arayışında olduğu, ancak HDP'nin bu görüşmeleri seçim manevrası olarak gördüğü ve Anayasa'nın 10'uncu maddesinde değişiklik yapılmasını önerdiği, ancak bu önerilere cevap alamadığı belirtildi.
9 Ocak 2023

Anayasa Mahkemesi (AYM), ekonomik kriz ve yerel seçim gündemi arasında, Cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkındaki Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin birçok hükmünü iptal etti. Bu karar, Cumhurbaşkanına 'kanunla yapılması gereken işleri kararnameyle yapmama' uyarısında bulunuyor ve anayasayı değiştirme çağrısı yapıyor. Karar, iktidar içindeki çatışmaları ve yeni bir anayasa yapma ihtiyacını gündeme getiriyor. Seçim sonuçlarından bağımsız olarak, Erdoğan için yeni bir anayasa yapma zorunluluğu bulunuyor.
7 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçuna hapis öngören 'sansür yasası' olarak adlandırılan 'dezenformasyonla mücadele yasası'nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini 8 Kasım'da görüşecek. AKP ve MHP'nin hazırladığı bu yasa, gazetecilik meslek örgütleri tarafından 'sansür yasası' olarak adlandırılmıştı. CHP, yasanın 29'uncu maddesinin iptali için AYM'ye başvurmuştu. AYM, başvurunun iptal istemini 8 Kasım'daki Genel Kurul gündeminde ele alacak.
2 Kasım 2023

Ayşenur Arslan, geçmişte sol gruplar arasında yaygın olan 'subjektif ajanlık' suçlamasının günümüzde 'etki ajanlığı' adı altında yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu yeni kavramın muğlak ifadelerle dolu olduğunu ve her duruma uygulanabilecek şekilde tasarlandığını ifade ediyor. Ayrıca, hukukçu Celal Ülgen'in yorumlarına yer vererek, siyasi iktidarın bu yeni yasa tasarısı ile aslında bir çelişki içinde olduğunu ve yeni tip casusluk yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
11 Mayıs 2024

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin, 14 Ekim'de Meclis'ten geçirilen ve 'sansür yasası' olarak adlandırılan dezenformasyonla mücadele yasasının 29'uncu maddesinin iptali için yaptığı başvuruyu oy çokluğuyla reddetti. Bu madde, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla gerçeğe aykırı bilgi yayma suçunu düzenliyor ve bu suçu işleyenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bazı gazeteciler bu madde kapsamında tutuklandı veya soruşturmaya uğradı.
8 Kasım 2023

Mehmet Tezkan, iktidarın hukuku ve Anayasa'yı askıya aldığını ve bu durumun Türkiye'de ciddi sorunlara yol açtığını iddia ediyor. Anayasa Mahkemesi ve TBMM'nin kararlarının tanınmadığını, milletvekillerinin ve milli iradenin de askıya alındığını belirtiyor. Tezkan, bu durumun Osman Kavala davası ve Gezi davası gibi örneklerle desteklendiğini ifade ediyor.
8 Temmuz 2024

Haziranda Meclise sunulacak olan 9. yargı paketi taslağında yer alan 'etki ajanlığı' düzenlemesi, yabancı devlet veya organizasyonların stratejik çıkarları doğrultusunda araştırma yapanların hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörüyor. Bu düzenleme, iktidarın hoşuna gitmeyen materyalleri hazırlayan gazeteciler, akademisyenler ve STK'lerin hedef haline gelebileceği endişesini doğuruyor. Ayrıca, yurttaşların kendilerine kuşkulu sorular soranları ihbar edebileceği ve bazı meslek gruplarının 'fondaş'lıkla suçlanabileceği belirtiliyor. İstihbaratın sadece bilgi toplamakla kalmayıp, hedefi etkilemenin de bir tür ajanlık olduğu vurgulanıyor.
24 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yeni hukuk reformları ve anayasa tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, adalet sisteminin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını sağlamak için son 22 yılda yapılan reformları ve yeni adımları anlattı. Ayrıca, yeni anayasa konusunda muhalefetin ön yargılarından dolayı sağlıklı bir tartışma ortamı oluşmadığını belirtti. Erdoğan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının önemine vurgu yaparak, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ancak adalete karşı husumetin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
2 Eylül 2024
İşaretlediklerim