İbrahim Varlı, rejimin iktidarını kaybetmemek için kendisinden yana olmayan herkesi 'ulusal güvenlik' tehdidi olarak kodladığını ve itiraz eden her kesimi susturmaya çalıştığını belirtiyor. Rejimin toplumu 'biz ve onlar' ayrımına tabi tutarak iç ve dış düşmanlar belirlediğini ve bu düşmanların yeni anayasanın sınırlarını ve yapısını belirleyeceğini ifade ediyor. Yeni anayasanın demokratik standartlardan ziyade güvenlik önceliklerine odaklanacağını ve Cumhuriyetin dinsel-ideolojik bir akla göre yeniden biçimlendirilmeye çalışıldığını vurguluyor.
25 Mayıs 2024

Yeni Şafak gazetesi, yerel yönetimlerde yaşanan yolsuzluk, rüşvet ve imar yolsuzlukları gibi sorunların önüne geçmek için bir yemin metni önermiş ve bu yeminin Murat Kurum tarafından TVNET canlı yayınında okunmasını sağlamıştır. Gazete, daha önce eleştirmediği bu yanlışları şimdi önlemek amacıyla harekete geçmiş ve AK Parti'nin Gerçek Belediyecilik Yemini'ni gündeme getirmiştir. Bu yemin, ayrımcılık yapmama ve Anayasa ile yasalara uygun hareket etme taahhüdü içermektedir. Akif Beki'nin yazısında, bu durumun geçmişteki tutumlarla çeliştiğine ve yeminin yolsuzluklara karşı caydırıcı bir etki yaratmasının beklendiğine dikkat çekilmiştir.
13 Şubat 2024

Mehmet Ocaktan ve Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, günümüzde din-siyaset ilişkisinin dindarları toplumda güvenilmez bir konuma getirdiğini belirtiyor. Son 10-15 yılda yaşanan gönül tahribatının, İslam tarihinde bu topraklarda benzeri görülmemiş bir düzeyde olduğunu ifade ediyorlar. Siyasetçilerin şiddet dili kullanımı ve dindarların siyaset ve ideolojik kimlikler üzerinden hayata bakışı, Kur'an'ın yasakladığı kötülüklerin siyaset diliyle tevil edilmesine yol açıyor.
11 Mart 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, iyi hal indirimi ve denetimli serbestlik uygulamalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tunç, bazı suçlar için iyi hal indiriminin kamuoyunda tepkiyle karşılandığını ve bu durumun gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, cezaevlerinin doluluk oranlarının suçluların cezaevine alınmaması için bir mazeret olamayacağını vurguladı. Bakan, ceza adaletinin amacının toplumu suçtan korumak olduğunu ve bu doğrultuda çeşitli önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi.
7 Ekim 2024

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV'de katıldığı programda iktidarın devlet gücünü tehdit unsuru olarak kullandığını söyledi. 2019 yerel seçimlerinde bazı büyükşehirlerin seçmen iradesiyle el değiştirmesinin insanlarda 'olabilirmiş' hissi uyandırdığını belirtti. Togg örneğini vererek, devletin harcamalarının milletin parası olduğunu ve denetleme hakkının bulunduğunu ifade etti. Ayrıca, önemli açılışlara davet edilmediğini ve emekli, memur ve kamu işçilerine temmuzda en az yüzde 50 zam yapılacağını dile getirdi.
5 Mayıs 2023

2013 yılında boşanan bir kadının yoksulluk ve iştirak nafakası için artış talebiyle açtığı dava sonucunda, Denizli 2'inci Aile Mahkemesi nafakalarda yıllık enflasyon oranında artış yapılmasına karar verdi. Bu karar istinaf mahkemesinde kesinleşti ancak Adalet Bakanlığı'nın temyizi üzerine Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, davacının böyle bir talepte bulunmadığını belirterek kararı bozdu.
24 Kasım 2023

Makale, son dönemde Türkiye'de yaşanan ve medyada geniş yer bulan zenginleşme skandallarını ele alıyor. Polat ve Candan ailelerinin lüks yaşamları ve sonrasında yaşanan hukuki süreçler toplumun dikkatini çekmiş durumda. Yazar, bu skandalların toplumda yarattığı tepkilerin, özellikle kadınların bu skandallardaki rollerinin ve medyanın bu konudaki tutumunun altını çiziyor. Ayrıca, toplumun bu tür olaylara karşı gösterdiği tepkinin, genellikle kadınlar üzerinden yürütülen bir 'temiz toplum' talebine dönüştüğünü ve asıl suçluların göz ardı edildiğini vurguluyor.
25 Kasım 2023

Esfender Korkmaz'ın yazısında, Türkiye'nin siyasi haklar, sivil özgürlükler ve yolsuzluk algısı açısından dünya genelinde olumsuz bir imaja sahip olduğu belirtiliyor. Ülkenin yatırım yapılabilirlik statüsünün düşük olduğu, yabancı ve yerli sermayenin çekildiği, dış borç risklerinin yüksek olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizliğin arttığı vurgulanıyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik büyümesini ve uluslararası itibarını olumsuz etkilediği ifade ediliyor.
27 Şubat 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Hürriyet gazetesini ziyaret ederek gazetecilere yönelik açıklamalarda bulundu. Tunç, 'sansür yasası' olarak bilinen Dezenformasyon Yasası'ndan tutuklanan gazeteci Tolga Şardan'ın 'suç işlediğini' iddia etti ve gazetecilere sınır çizdi. Tunç, gazetecilerin tutuklanmasına 'gönlünün razı olmadığını' söylese de onlara sınır çizmeyi ihmal etmedi. Ayrıca, 'Ceren Özdemir'i öldüren kişi açık cezaevine alındı' gibi asılsız haberlerin yayınlandığını belirtti.
3 Kasım 2023

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, emek ve özgürlük ittifakının parçası olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı aldıklarını belirtti. Sancar, mevcut cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ve 'tek adam rejimini' eleştirerek, muhalefetin AKP'nin belirlediği oyun sahasına girmemesi gerektiğini ve bu durumun muhalefetin özgüvenini artıracağını ifade etti. Ayrıca, muhalefetin tuzaklara düşmemesi halinde seçimin ilk turda sonuçlanabileceğini ve Kılıçdaroğlu'nun kazanabileceğini dile getirdi.
11 Mayıs 2023

Rahmi Turan, Türkiye ekonomisinde yaşanan sıkıntıların bilim dışı uygulamalar ve Merkez Bankası Başkanlarının görevden alınmaları sonucu ortaya çıktığını belirtiyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi ve rasyonel politikalara dönüş vurgusu yapmasına rağmen, beklenen iyileşmelerin gerçekleşmediğini ifade ediyor. Turan, devletin savurganlığının devam ettiğini, yerel seçimler için büyük harcamalar yapıldığını ve ekonomideki sorunların çözülmediğini eleştiriyor.
4 Şubat 2024

Can Ataklı, iktidarın çevreci ve bilim insanlarının uyarılarını dikkate almadığını, bu nedenle önlenebilir bir çevre faciasının yaşandığını ifade etti. İki yıl önce yaşanan siyanür borusu patlamasının ders olmadığını, aksine madenin üç kat daha büyütülmesine izin verildiğini belirtti. Murat Kurum'un çevre bakanıyken madenin büyütülmesine ve yığma atık dağı oluşturulmasına onay verdiğini, madenin büyük bir kısmının yabancı şirketlere ait olduğunu ve vergi borcunun silindiğini aktardı.
15 Şubat 2024

HDP'nin YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, Türkiye'deki genel seçimler sırasında bazı usulsüzlükler ve şiddet olayları yaşandığını iddia etti. Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde açık oy kullanıldığını, Adıyaman'da AKP İl Başkanı'nın kardeşlerinin jandarma eşliğinde açık oy kullandırdığını ve Mardin Kızıltepe'de HDP müşahitlerine saldırı düzenlendiğini belirtti. Tiryaki, yaşananlarla ilgili hukuki girişimlerde bulunacaklarını ve savcılıklara suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
14 Mayıs 2023

Barış Pehlivan, Yargıtay, Danıştay ve bölge adliye mahkemelerinde görev yapan hâkimler ve savcılarla yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye'deki yargı sisteminin siyasi konjonktürden nasıl etkilenebileceğini ele alıyor. Yazıda, yargının bağımsızlığına inanan meslek mensuplarının şahsi olarak gelecek kaygısı taşımadığı, ancak hukuka uygun olmayan kararlar verenlerin siyasi konjonktürü yakından takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek yargı organlarında dönüşümün beklendiği, Anayasa Mahkemesi ve YÖK'te belirli gruplara yönelik atamaların yapılması planlandığı ve anayasa değişikliği çalışmaları için zemin arandığı ifade ediliyor.
3 Nisan 2024

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, iktidarın korku ortamı yaratmaya çalıştığını ve bu duruma kulak asılmaması gerektiğini belirtti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 14 Mayıs genel seçimlerini 'darbe girişimi' olarak nitelemesine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'yi Kandil ile ilişkilendirerek eleştirmesine tepki gösterdi. Sancar, seçimlerde her oy verenin aynı zamanda bir seçim görevlisi olduğunu ve sandıkların korunacağını söyledi.
4 Mayıs 2023

Selahattin Demirtaş'a yönelik olarak geçmişte 'Selo'ya idam' sloganları atıldığı, ancak zamanla kamuoyunun algısının değiştiği belirtiliyor. Demirtaş, yıllardır Edirne F Tipi Cezaevi'nde tutuklu olmasına rağmen, kendisine yönelik iftira ve tehditlere rağmen adil davranacağını ifade ediyor. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Demirtaş'ı 'terörist Selo'dan 'mağdur, sempatik ve gençlerin rol modeli' olarak nitelendiriyor. Bu değişim, Demirtaş'ın toplumdaki algısının zamanla nasıl değiştiğini gösteriyor.
7 Şubat 2024

Rahmi Turan, yeni bir anayasa yapmanın, mevcut anayasanın uygulanmaması durumunda faydasız olacağını belirtiyor. Yazısında, işçi hakları, emekli ve asgari ücretli maaşları, kamu israfı, tarım destekleri gibi konulara değinerek, bu sorunların çözülmesinin önemine vurgu yapıyor. Ayrıca, adalet, hukuk ve demokrasi eksikliklerine dikkat çekerek, ayrılık ve gerginlik yaratan politikaların terk edilmesi gerektiğini savunuyor.
4 Mayıs 2024

Ayşenur Arslan, Menzil tarikatının Türkiye'deki etkisini ele alıyor ve bu konuda ciddi bir tehlike olduğunu vurguluyor. İsmail Arı'nın Menzil üzerine yazdığı araştırma kitabının kısa sürede üçüncü baskıya ulaşmasını örnek göstererek, tarikatın kadın ve erkekler üzerindeki olumsuz etkilerine ve siyasi gücüne dikkat çekiyor. Arslan, Menzil'in Türkiye'nin önemli organlarını sarmış bir kanser metaforu kullanarak, bu yapıyla mücadelenin önemini vurguluyor.
17 Şubat 2024

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bir YouTube kanalında gençlerin sorularını yanıtlarken, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmamasını eleştirerek, haksızlık karşısında susmanın yanlış olduğunu belirtti. Kavala'nın 1912 gündür, Demirtaş'ın ise 4 Kasım 2016'dan bu yana tutuklu olduğu ve AİHM'nin her iki isimle ilgili Türkiye'ye yönelik ihlal kararları verdiği ancak Türkiye'nin bu kararları uygulamadığı bilgisi verildi.
25 Mayıs 2023
İşaretlediklerim