Barış Pehlivan, Yargıtay, Danıştay ve bölge adliye mahkemelerinde görev yapan hâkimler ve savcılarla yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye'deki yargı sisteminin siyasi konjonktürden nasıl etkilenebileceğini ele alıyor. Yazıda, yargının bağımsızlığına inanan meslek mensuplarının şahsi olarak gelecek kaygısı taşımadığı, ancak hukuka uygun olmayan kararlar verenlerin siyasi konjonktürü yakından takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek yargı organlarında dönüşümün beklendiği, Anayasa Mahkemesi ve YÖK'te belirli gruplara yönelik atamaların yapılması planlandığı ve anayasa değişikliği çalışmaları için zemin arandığı ifade ediliyor.
3 Nisan 2024

Avrupa Komisyonu, Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde gerileme yaşadığını ve başkanlık sisteminde yapısal sorunların devam ettiğini belirtti. Raporda, yürütme organının denetim mekanizmalarının etkisiz olduğu ve siyasi çoğulculuğun baltalandığı ifade edildi. Yargı bağımsızlığında ciddi gerilemeler olduğu ve yolsuzlukla mücadelede etkili önlemlerin alınmadığı vurgulandı. Ayrıca insan hakları durumunun iyileşmediği, ifade özgürlüğünde gerileme yaşandığı ve azınlıklar ile LGBTİ+ bireylere yönelik ayrımcılığın devam ettiği kaydedildi.
8 Kasım 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanlığı'nda düzenlenen 2024-2025 Adli Yıl Açılış Töreni'nde yeni hukuk reformları ve anayasa tartışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, adalet sisteminin etkin, güvenilir, tarafsız ve bağımsız olmasını sağlamak için son 22 yılda yapılan reformları ve yeni adımları anlattı. Ayrıca, yeni anayasa konusunda muhalefetin ön yargılarından dolayı sağlıklı bir tartışma ortamı oluşmadığını belirtti. Erdoğan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının önemine vurgu yaparak, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ancak adalete karşı husumetin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
2 Eylül 2024

Abdulkadir Selvi, Türkiye'nin hukuki standartlarını yükseltmek için yargı reformuna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Meclis'te 9'uncu Yargı Paketi görüşülürken, zihniyet değişiminin de önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Avrupa Konseyi denetim mekanizmasından çıkması gerektiğini ifade eden Selvi, AKPM Denetim Komisyonu Türkiye Eş-Raportörü Stefan Schennach'ın raporunun olumsuz olduğunu belirtti.
26 Temmuz 2024

Barış Terkoğlu'nun yazısında, Türkiye'de yargının son yıllarda cemaatler, partiler ve nüfuzlu kişilerin etkisi altında kaldığı ve bu durumun yargı kalitesini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Yargı içinde, geçmişteki sorunları nedeniyle manipüle edilebilir durumda olan 'lekeli' hâkimlerin varlığına dikkat çekiliyor. Bu hâkimlerin, yargının bağımsızlığını ve demokrasiyi tehdit ettiği, istenilen kararları verebildikleri ve geçmiş kararlarını bile değiştirebildikleri ifade ediliyor. Terkoğlu, yargının bu tür etkilerden arındırılmasının önemine vurgu yapıyor.
15 Nisan 2024

Barış Terkoğlu, Türkiye'de yargı mensuplarının ve devlet kurumlarının siyasi tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin militanlaştığını iddia ediyor. Gökçeada Belediye Başkanı örneği üzerinden, seçim kurulu başkanının İYİ Parti'ye karşı tarafsızlığını ihlal ettiğini ve sonrasında ödül gibi yeni bir göreve tayin edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Yargıtay Başkanlığı seçimlerinin uzun süre sonuçlanmaması ve Yargıtay üyelerinin ideolojik bağlarla oy kullanmasının tehlike sinyalleri verdiğini vurguluyor.
28 Mart 2024

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, adli yıl açılışında yaptığı konuşmanın, geçen sene olduğu gibi bu sene de canlı yayınlanmadığını belirtti. Sağkan, konuşmasında yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğüne dair sorunlara değindi. Ayrıca, Türkiye'nin Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 140 ülke arasında 116. olduğunu ve Doğu Avrupa ve Asya kategorisinde sonuncu olduğunu belirtti. Sağkan, hukukun güvenliği ile devletin güvenliğinin eş anlamlı olduğunu vurguladı.
1 Eylül 2023

Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını sahiplenerek, AYM'yi hukuk sistemini kaosa sürükleyecek kararlar almakla itham etti. Yargıtay, AYM'nin bireysel başvuru incelemelerinde anayasal ve yasal sınırları aştığını ve yerleşik içtihatları tersine çevirdiğini iddia etti. Ayrıca, AYM'nin 'süper temyiz mahkemesi' gibi algılandığına ve bireysel başvuru sisteminin yargı sistemini zayıflattığına dikkat çekildi. Yargıtay, AYM'nin uygulamalarının hukuki sonuçlarını eleştirerek, yargısal görev ve yetkileri kapsamında verilen kararlara yönelik saygınlığı zedeleyen tepkilerin üzüntüyle karşılandığını belirtti.
10 Kasım 2023

Esfender Korkmaz, 2017 başkanlık rejimi ile Türkiye'de yargıya müdahalenin arttığını ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığını belirtti. Yargıtay seçimlerinde yaşanan olaylar, yargıya olan güvenin azalmasına neden oldu. The Economist'in Türkiye'yi kapak yaptığı Ocak 2023 sayısında, Türkiye'deki demokrasinin kusurlu olduğu ve Erdoğan'ın davranışlarının ülkeyi diktatörlüğe götürebileceği ifade edildi. Korkmaz, Türkiye'nin yeniden parlamenter sisteme dönmesi gerektiğini savundu.
16 Mayıs 2024

Hayko Bağdat, Türkiye'nin mevcut siyasi ve hukuki durumunu eleştirerek, ülkenin normalleşmesi için hukukun üstünlüğünün şart koşulması gerektiğini vurguladı. Özgür Özel'in muhalefetteki rolüne değinen Bağdat, Türkiye'nin hukuk alanında ciddi sorunlar yaşadığını ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve KHK mağdurları gibi örneklerle, siyasi kumpasların ve haksızlıkların kabul edilemez olduğunu ifade etti.
8 Mayıs 2024

İsmail Saymaz, Türkiye'deki yargı sisteminde yaşanan çifte standartlara dikkat çekiyor. Kardeşi ByLock kullandığı bilinen Yılmaz Tunç'un Adalet Bakanı olabilmesi ve benzer durumlar ele alınırken, beraat etmiş veya hiç yargılanmamış hakim ve savcıların somut delillere dayanmaksızın ihraç edildiğini vurguluyor. Danıştay 5. Dairesi'nin hukuksuzluklara son verme çabalarının iktidar tarafından FETÖ'cülükle suçlanmasına ve yüksek yargı mensuplarının baskı altında olduğuna işaret ediyor.
18 Şubat 2024

Yargıtay, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını kabul etmeyerek, AYM'nin yetkisini yok saydığını ilan etti. Ayrıca, hak ihlali yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Bu durum, Türkiye'de yargı bağımsızlığı ve anayasal düzen konularında ciddi bir gerilim yarattı ve yargı organları arasındaki ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret etti. Murat Sevinç, bu kararın Türkiye'de anayasal düzenin ve AYM'nin varlığını sorgulayan bir adım olduğunu belirtiyor.
8 Kasım 2023

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Yargıtay'ın üyelerinin TFF'nin yeni kurullarında görev almasına izin vermemesine tepki gösterdi. TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Yargıtay Başkanı'nın bu kararı gerekçesiz olarak aldığını belirtti ve bu durumun çifte standart ve adaletsizlik olarak algılanabileceğini ifade etti. TFF, Yargıtay ile iletişim eksikliğinden kaynaklandığını düşündükleri bu sorunun çözülmesi için görüşme girişimlerinde bulunacaklarını açıkladı.
8 Ağustos 2024

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Muhsin Şentürk'ü Yargıtay başsavcılığına atamasını eleştirdi. Özel, bu atamanın 31 Mart'tan sonra gelişen diyalog ve normalleşme sürecine aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, mevcut anayasaya uyulmadan yeni bir anayasa talep edilmesini eleştirdi ve yüksek yargının pazarlıkların yapılacağı bir yer olmaması gerektiğini vurguladı.
16 Mayıs 2024

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasında yaşanan krize dair yaptığı açıklamada, Yargıtay başkanıyla görüştüğünü ve Anayasa Mahkemesi başkanıyla da görüşebileceğini belirtti. Erdoğan, Yargıtay'ın ağırlıklı olduğunu vurgulayarak, bireysel başvuru sistemi ve Anayasa Mahkemesi üyeleriyle ilgili yasal düzenlemelerin sinyalini verdi. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruları hızlandırma hedefini sağlamadığını ve 130 bin başvuru olduğunu ifade etti.
12 Kasım 2023

Mehmet Y. Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın talimatları ile göreve başlayan hâkim ve savcıların yargı organlarının bağımsızlığını ne kadar içselleştirebileceklerini sorguluyor. Yılmaz, bu durumun yargı bağımsızlığı açısından olumsuz bir fotoğraf sunduğunu belirtiyor ve genç hukukçuların üniversitede öğrendikleri değerleri görevleri sırasında hatırlamaları umudunu dile getiriyor. Ayrıca, bu durumun somut sonuçlarını son iki günde yaşanan bir olay üzerinden örneklendiriyor.
21 Şubat 2024

Rahmi Turan, AKP iktidarının Türkiye'deki sorunlara çözüm getirme gücünün kalmadığını ve ekonomiyi çıkmaza sokan zihniyetin değişmedikçe ülkenin düzelmeyeceğini savunuyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmemesinin nedeninin ülkeye olan güvensizlik olduğunu belirtiyor. Demokrasi ve hukuk sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmadığını ve haksız yere cezaevlerinde tutulanların olduğunu vurguluyor.
22 Haziran 2024

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

Ankara Barosu üyesi avukatlar, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasını protesto etmek için Ankara Adliyesi'nden Yargıtay'a yürüdü. TBB Başkanı Erinç Sağkan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve bazı milletvekilleri avukatlara destek verdi. Sağkan, Anayasa'nın temel kavramlarını savunmanın önemini vurguladı ve Türkiye'nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olup olmadığına dair sorular sordu. Bu olaylar, AYM'nin Gezi Parkı davasından hüküm giyen Can Atalay'ın milletvekili seçilmesi sonrası yaşanan yargısal süreçlerle bağlantılıdır.
10 Kasım 2023

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından her yıl hazırlanan ve Türkiye'nin de dahil olduğu İnsan Hakları Raporu, Türkiye'deki yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, yargı atamaları, siyasi baskılar ve insan hakları ihlalleri gibi konuları ele aldı. Raporda, Türkiye'de yargının yürütme organının etkisi altında olduğu, siyasi baskılar ve keyfi uygulamaların sürdüğü belirtildi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise raporu, asılsız iddialar ve ön yargılı yorumlar içerdiği gerekçesiyle reddetti ve ABD'yi çifte standart uygulamakla suçladı.
25 Nisan 2024
İşaretlediklerim