Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad ile barışmak istediklerini açıkladı ve bu talebi çeşitli açıklamalarında yineledi. Türkiye'nin Esad ile barışmak istemesinin iki temel nedeni var: Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın devlet kurma çabasını engellemek ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların bir kısmının geri dönüşünü sağlamak. Türkiye, Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) korumaya devam edecek ve ÖSO'nun Suriye Milli Ordusu içinde yer alabileceğini düşünüyor.
14 Temmuz 2024

Murat Muratoğlu, Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Antalya'da düzenlenen Diplomasi Forumu'nda yaptığı, 'Türkiye olmasaydı Avrupa ülkeleri tamamıyla istikrarını kaybetmiş olurdu. Erdoğan, Avrupa kıtasını kurtardı' şeklindeki açıklamalarını ele alarak, Türkiye'nin sığınmacı politikasının ülkeyi olumsuz yönde etkilediğini savunuyor. Muratoğlu, Türkiye'nin artan sığınmacı sayısının ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını, bu durumun ülkenin geleceği için ciddi riskler barındırdığını belirtiyor. Ayrıca, sığınmacıları kabul eden Türkiye'nin Avrupa için bir kurtarıcı rolü üstlendiğini ancak bunun Türkiye'ye maliyetinin ağır olduğunu ifade ediyor.
20 Mart 2024

Rahmi Turan, Türkiye'den çıkış harçlarının 150 liradan 3000 liraya çıkarılmasını ve kira gelirlerinden yüzde 20 vergi alınmasını eleştiriyor. Turan, bu uygulamaların vatandaşları ekonomik olarak zor durumda bırakacağını ve adaletsiz olduğunu savunuyor. Ayrıca, 10 milyonu aşkın sığınmacının ülkeye bedava girdiğini belirterek, hükümetin vergi politikalarını ve sığınmacı sorununu ele alıyor.
23 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Esat rejiminin devrileceği beklentisiyle milyonlarca Suriyeliye açık kapı politikası uyguladığını ve bu politikanın beklenen sonuçları vermediğini belirtiyor. Suriyelilerin yanı sıra Irak, Afganistan, Sudan ve Somali'den de gelenlerin olduğunu ve aralarında IŞID ve PKK üyelerinin de bulunduğunu ifade ediyor. Bu durumun Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısını tahrip ettiğini, işsizliği artırdığını ve millî kimliğe zarar verdiğini vurguluyor. Ayrıca, AB'den alınan fonların doğru kullanılmadığını ve halkın büyük bir kısmının sığınmacılardan hoşlanmadığını belirtiyor.
28 Mayıs 2024

ABD'nin 47. başkanı seçilen Donald Trump, sığınmacıları toplu şekilde sınır dışı etmek için orduyu kullanmayı planladığını açıkladı. Trump, bu planını sosyal medya platformu Truth Social üzerinden duyurdu. Bu kararın 22 milyon insanı etkileyebileceği belirtiliyor. Trump'ın 2024 seçim kampanyasında 'toplu sınır dışı' söylemi, destekçilerini harekete geçiren anahtar cümlelerden biri olmuştu.
18 Kasım 2024

AKP, sahipsiz sokak hayvanlarını 'uyutma' yöntemini içeren bir yasa teklifini Meclis'e getirmeyi planlıyor. AKP Grup Başkan Vekili Bahadır Yenişehirlioğlu, bu konuda mutlaka adım atacaklarını ve çalışmaların önümüzdeki günlerde de süreceğini belirtti. Yenişehirlioğlu, saldırgan sokak hayvanlarının mağdurlarının taleplerini karşılamak için bu düzenlemenin gerekli olduğunu savundu. Kanun teklifinin meclis kapanmadan önce sunulması bekleniyor.
23 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, MAK danışmanlık ve uluslararası araştırma şirketi Ipsos'un anket sonuçlarına dayanarak, Türkiye'deki halkın büyük bir çoğunluğunun sığınmacılardan rahatsız olduğunu belirtiyor. Ankete göre, halkın yüzde 83'ü sığınmacıların sosyal ve ekonomik sorunların temelinde olduğunu düşünüyor. Ayrıca, halkın yüzde 82'si sığınmacıların güvenlik sorunu yarattığını ifade ediyor. Türkiye'de halkın yüzde 70'i göçün arkasındaki nedenin ekonomik gerekçeler olduğunu ve sığınmacıları göndermek için yasal yolların yetersiz olduğunu düşünüyor.
24 Temmuz 2024

Türkiye ve Yunanistan, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) için ortak aday belirledi. Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu AGİT Genel Sekreterliği’ne, Yunan hukukçu ve diplomat Mania Telalian ise AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’nin Direktörlüğü’ne aday gösterildi. İki ülke, seçimlerde birbirinin adaylarını destekleyecek. Bu iş birliği, Türk-Yunan ilişkilerindeki yumuşama adımlarına ve AGİT'in geleceğine olumlu katkı sağlayacak.
22 Haziran 2024

Hayko Bağdat, Irak ve Suriye sınırında büyük bir askeri operasyonun başlayacağını ve bunun sonucunda binlerce insanın öleceğini, yüzbinlercesinin göç etmek zorunda kalacağını belirtiyor. Erdoğan'ın bu durumu siyasi bir avantaj olarak kullanacağını öne sürüyor. Bağdat, barışın sağlanamaması durumunda tüm hayallerin yarım kalacağını ve Kürt meselesinde adım atılması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, yaklaşan operasyonun herkes için büyük bir sınav olacağını ve zor günlerin yaklaştığını ifade ediyor.
10 Nisan 2024

Metin Yeğin, Türkiye'deki göçmenlerin artık bu ülkede kalıcı olduklarını ve geri dönmeyeceklerini belirtiyor. Göçmenlerin bir gün işe gitmeme eylemiyle büyük şehirlerin nasıl durduğunu örnek vererek, göçmenlerin toplumdaki güçlerini ve önemlerini vurguluyor. Ayrıca, göçmenlere eşit yurttaşlık haklarının verilmesinin önemini savunuyor ve bu hakların savunulmamasının işçi sınıfının en alt kesimini görmezden gelmek anlamına geleceğini ifade ediyor.
5 Mayıs 2024

İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Ağustos 2024 itibarıyla Türkiye'de kayıtlı 3 milyon 103 bin 606 Suriyeli olduğunu açıkladı. Bu Suriyelilerin 530 bin 217'si İstanbul'da yaşıyor. İPA, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı'nın verilerine dayanarak hazırladığı raporda, Türkiye'de ikamet izniyle kalan yabancı sayısının 1 milyon 109 bin 25 olduğunu belirtti. Ayrıca, 2024 yılının Ocak-Ağustos döneminde Türkiye'de 126 bin 766 düzensiz göçmen yakalandı.
8 Ağustos 2024

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Antalya Diplomasi Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin göçmen krizi konusunda oynadığı rolün Avrupa'nın istikrarını korumada kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Orban, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinin ve Türkiye'nin bu konudaki politikalarının, Avrupa kıtasını bir anlamda kurtardığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye ile Macaristan arasındaki tarihi ilişkilere de değinerek, Erdoğan'ın Macaristan'da sevilen bir lider olduğunu ve yüksek bir imaja sahip olduğunu vurguladı.
1 Mart 2024

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), Türkiye'deki mülteci karşıtı söylemleri ve göç politikalarını ele alan bir rapor yayınladı. Raporda, AKP'nin 2019'dan itibaren mülteciler üzerinde denetim ve baskı kurduğu, Suriyelilerin güvenlik meselesine dönüştürüldüğü ve göçün kriminalize edildiği belirtiliyor. Ayrıca, ana muhalefetin geri göndermeye dayalı mülteci söylemi öne çıkarken, sol partilerin mülteci meselesine yeterince ağırlık vermediği savunuluyor.
21 Mayıs 2024

Mustafa Karaalioğlu, Kayseri'de yaşanan olaylar ve diğer şehirlerdeki benzer tatsız olaylar üzerine düşünülmesi gerektiğini vurguluyor. Suriyeli göçmenlerin savunmasız ve tedirgin olduklarını belirten Karaalioğlu, bu insanlara karşı yapılanların insanlık ayıbı olduğunu ifade ediyor. Suriyelilerin geri gönderilmesi için gerçekçi olunması gerektiğini ve mevcut durumu kabullenmenin ilk şart olduğunu savunuyor. Suriyelilerin geri dönecekleri yerin güvenli hale getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
6 Temmuz 2024

Avrupa Birliği hükümet bakanları, göç anlaşmasının 10 yasal bölümünü onayladı. Macaristan ve Polonya, göçmenlere ev sahipliği yapma ya da bakım masraflarını karşılama yükümlülüğüne karşı çıkarak pakete karşı oy kullandı. Yeni Pakt, başvuru sahiplerinin taranmasını genişletmek, sağlık ve güvenlik kontrolleri yapmak, inceleme prosedürlerini hızlandırmak ve ücretsiz danışmanlık sağlamak için daha katı kurallar öngörüyor. Ayrıca, hükümetlere sığınmacıları yönetmek için üç seçenek sunan 'zorunlu dayanışma' sistemi getirildi.
14 Mayıs 2024

Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Irak Göç ve Yerinden Edilmişler Bakanı Evan Faig Jabro, Iraklıların gönüllü geri dönüşü için işbirliği mutabakat zaptı imzaladı. Bu anlaşma, düzensiz göçle mücadele ve iki ülke arasındaki işbirliğini artırmayı hedefliyor. Ayrıca, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılar için Türkiye'ye vizesiz giriş uygulaması 1 Eylül'de başlamıştı. Aynı şekilde, Irak da Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat imkanı tanımıştı.
2 Ekim 2024

Polonya Başbakanı Donald Tusk, düzensiz göçle mücadele kapsamında iltica hakkının geçici olarak askıya alınacağını açıkladı. Tusk, bu kararın yeni göç stratejisi çerçevesinde alındığını ve Avrupa'da tanınmasını talep edeceğini belirtti. Polonya'nın vize düzenlemesini sıkılaştıracağı da duyuruldu. Bu adımlar, Polonya'nın Avrupa Birliği'nin Göç Paktı'na karşı tutumunu da yansıtıyor.
12 Ekim 2024

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Türkiye ile olan yakınlaşma politikasının yasadışı göç akışlarını azaltmada etkili olduğunu açıkladı. Miçotakis, Yunanistan'ın sahil güvenlik çalışmaları ve Türk makamlarıyla iş birliği sayesinde mülteci akınlarında önemli bir azalma sağlandığını belirtti. Ayrıca, Midilli ve Doğu Ege adalarına yapılan yasal ziyaretlerin artışının ekonomik kazanç sağladığını ve Türk turistler için hızlı vize programının önemine değindi.
20 Nisan 2024

Bağdat, Basra'dan başlayarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya uzanacak olan Kalkınma Yolu Projesi'ne büyük önem veriyor. Ancak, projenin başarısı için bölgedeki güvenlik sorunlarının çözülmesi gerekiyor, özellikle de PKK'nın faaliyet gösterdiği alanlarda. Türkiye, Bağdat ve Erbil'in PKK'ya karşı ortak bir mücadele yürütmesini istiyor, ancak Irak'ın bu konudaki tutumu belirsizliğini koruyor. Irak hükümeti, PKK'yı yasaklı örgütler listesine alsa da, örgütün silahsızlandırılması ve siyasi sığınmacı olarak kabul edilmesi konusunda somut adımlar atıp atmayacağı net değil.
25 Nisan 2024

Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Başbakan Donald Tusk'un düzensiz göçle mücadele amacıyla iltica hakkını geçici olarak askıya alma planını 'ölümcül hata' olarak nitelendirdi ve onaylamayacağını açıkladı. Tusk, bu kararın yeni göç stratejisi kapsamında alındığını ve Avrupa'da tanınmasını talep edeceğini belirtmişti. Duda, bu planın muhalif Belaruslular ve Ruslar gibi grupların güvenli limana erişimini engelleyeceğini savundu. Tusk ise planın muhalifler için geçerli olmayacağını ifade etti.
16 Ekim 2024
İşaretlediklerim