Gazeteci Tolga Şardan, T24'te yayınlanan bir yazısı nedeniyle yargılanıyor. İstanbul 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savcı, Şardan'ın 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'devletin yargı organlarını alenen aşağılama' suçlarından bir yıl altı aydan beş yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Şardan, savunmasında haberinin doğru olduğunu ve kamuoyunu bilgilendirme amacı taşıdığını belirtti. Mahkeme, sanık ve avukatlarına savunma için süre vererek duruşmayı 17 Aralık’a erteledi.
9 Temmuz 2024

Tolga Şardan'ın yazısında, MİT'in Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği FETÖ'nün mahrem imamı Garson kod adlı kişiden elde edilen verilerin bazı üst düzey polis müdürlerini rahatsız ettiği iddia ediliyor. Bu rahatsızlık nedeniyle, MİT'e dolaylı bir operasyon yapılmasının planlandığı öne sürülüyor. Ayrıca, Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik'in oğlu için koruma kararı aldırdığı ve bu kararı almak için tehdit altında olduğuna dair özel ifade aldırdığı iddia ediliyor. Bu gelişmelerin Emniyet'te yeni bir tasfiye hareketine yol açabileceği belirtiliyor.
17 Mayıs 2024

Gazeteciler İsmail Saymaz ve Fatih Altaylı hakkında, 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçlamasıyla İstanbul başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın gerekçesi olarak, Altaylı'nın 'Enkazdan korkmayan mapustan korkmaz' başlıklı yazısı ve Saymaz'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bahçeli'ye MHP'li vekillerle ilgili bazı görüntüler izlettiği iddiası gösterildi. Saymaz'ın iddiası, İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yalanlanmıştı.
22 Kasım 2024

Gazeteci Tolga Şardan, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun (MASAK) yasadışı bahisle ilgili hazırladığı raporun detaylarını paylaştı. Raporda, yasadışı bahis faaliyetlerinin örgütlü ve organize bir şekilde yürütüldüğü, işsiz, öğrenci ve asgari ücretlilerin banka hesaplarının paravan olarak kullanıldığı belirtildi. Ayrıca, bahis paralarının nakit olarak çekildiği ve bu süreçte paranın bankacılık sistemi üzerinden takibinin zorlaştığı vurgulandı. Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç gibi ünlü isimlerin de gözaltına alındığı operasyonlar, yasadışı bahis konusunu yeniden gündeme taşıdı.
15 Kasım 2024

Gazeteci Tolga Şardan, TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısının istihbarat bilgisinin iki ay öncesinden emniyet ve jandarmaya bildirildiğini yazdı. 23 Ekim'de Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki TUSAŞ yerleşkesine düzenlenen saldırıda beş kişi hayatını kaybetmiş, 22 kişi yaralanmıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırıyı PKK'nın üstlendiğini duyurmuştu. Şardan, istihbarat birimlerinin bu bilgileri zamanında ilgili birimlere ilettiğini ancak gerekli önlemlerin alınmadığını iddia etti.
1 Kasım 2024

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklaması üzerine yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. İstanbul başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mahruki, savcılığa ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Mahruki, evine gelen polislerin kendisini almaya geldiklerini belirttiği bir paylaşımda bulunarak duruma tepki gösterdi.
20 Kasım 2024

Eski AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklaması üzerine yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. İstanbul başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Mahruki, savcılığa ifade verdikten sonra tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi. Mahruki, evine gelen polisler hakkında sosyal medya üzerinden bilgi vererek süreci protesto etti.
20 Kasım 2024

Eski AKUT başkanı Nasuh Mahruki, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle tutuklandı. Mahruki, YSK Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklaması üzerine iktidarın ve YSK'nın seçimleri çalmak için tezgah kurduğunu iddia etmişti. Bu paylaşımın ardından hakkında soruşturma başlatılan Mahruki, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
20 Kasım 2024

Jandarma Genel Komutanlığı, Gezi tutuklusu Tayfun Kahraman'a kötü muamele yapıldığı iddialarını yalanladı. Komutanlık, bu iddiaların kamuoyunu yanıltmaya ve kurumun itibarını zedelemeye yönelik olduğunu belirtti. Tayfun Kahraman'ın MS hastalığı nedeniyle cezaevi koşullarında zorlandığı ve doktor kontrolüne götürülürken kelepçeli halde bekletildiği iddiaları üzerine açıklama yapan Jandarma, tüm işlemlerin yasalara uygun yapıldığını ve herhangi bir darp raporu bulunmadığını ifade etti.
30 Ağustos 2024

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 1920-1948 yıllarına ait 17 istihbarat belgesini internet sitesinde yayınladı. Belgeler arasında Adana ve Mersin'deki yabancı konsolosluk çalışanları hakkında bilgiler ve İzmir'deki Fransa Konsolosu'nun askeri raporunun deşifre edilmesi gibi konular yer alıyor. Ayrıca, Mustafa Sagir'in casusluk faaliyetleri ve Halide Edip Adıvar'ın takip edilmemesi kararı gibi detaylar da belgelerde bulunuyor. Bu belgeler, MİT'in resmi internet sitesinde 'özel koleksiyon' bölümünde erişime açıldı.
31 Ekim 2024

Nasuh Mahruki, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener'in elektronik oy açıklamasıyla ilgili sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandı. İstanbul başsavcılığı, Mahruki hakkında yanıltıcı bilgiyi yayma ve yargı organlarını aşağılama suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Mahruki, paylaşımlarının elektronik oylama sisteminin adil ve dürüst bir seçim için riskli olduğunu belirtmek amacıyla yapıldığını savundu. Mahkeme, Mahruki'nin paylaşımlarının kamu barışını bozmaya elverişli olduğunu belirtti.
21 Kasım 2024

Arama Kurtarma Derneği'nin kurucusu Nasuh Mahruki hakkında İstanbul başsavcılığı tarafından 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' ve 'yargı organlarını alenen aşağılama' suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Mahruki, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, iktidar ve Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimleri manipüle etmeye çalıştığını iddia etmişti. Bu iddialar üzerine Mahruki hakkında gözaltı kararı verildiği belirtildi. YSK ise elektronik oy kullanımı konusunda herhangi bir çalışma olmadığını açıkladı.
13 Kasım 2024

Arnavutluk'un eski cumhurbaşkanı Ilir Meta, para aklama, yolsuzluk ve mal varlığını beyan etmeme suçlamalarıyla tutuklandı. Meta, başkent Tiran'da gözaltına alındıktan sonra mahkeme tarafından tutuklu yargılanmasına karar verildi. Savcılar, Meta'nın bakanlık yaptığı dönemde yetkisini kötüye kullanarak finansal kazanç elde ettiğini iddia ediyor. Meta'nın avukatı, gözaltının siyasi olduğunu savundu.
23 Ekim 2024

Ukrayna ve Rusya'dan Tekirdağ Limanı'na ithal edilen mısırların GDO'suz olduğu raporlanmış olmasına rağmen, aslında GDO'lu olduğu ortaya çıktı. Tarım il müdürlüğünden bir ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, sahte analiz raporları düzenlendiği ve bakanlık sistemine yüklendiği belirlendi. Bakanlık olayı doğruladı ve valilik cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Bu olayın münferit olmadığı ve daha önce de benzer işlemlerin yapıldığı iddia ediliyor.
25 Mayıs 2024

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Telegram CEO'su Pavel Durov'un Fransa'da gözaltına alınmasının siyasi bir karar olmadığını belirtti. Durov, Le Bourget Havalimanı'nda özel jetinden inerken gözaltına alınmış ve gözaltı süresi iki gün uzatılmıştı. Macron, bu kararın devam eden bir adli soruşturmanın parçası olduğunu ve yargıçlar tarafından alındığını vurguladı. Telegram, gizlilik sağlayan şifreli konuşma hizmeti nedeniyle birçok ülkede yasaklanmış veya kısıtlanmış durumda.
26 Ağustos 2024

Suudi Arabistan'da gözaltına alınan gazeteci Kurtuluş Demirbaş, Türk makamlarının girişimleri sonucunda serbest bırakıldı. Demirbaş, U19 maçlarını takip etmek için görevli olarak Suudi Arabistan'da bulunuyordu. Dışişleri Bakanlığı, Demirbaş'ın durumu hakkında Suudi Arabistan makamlarından bilgi talep etmişti. Diplomatların çabaları sonucunda Demirbaş, Taif'te tutulduğu nezarethaneden salıverildi.
11 Temmuz 2024

Britanyalı yazar Salman Ruşdi'yi 2022'de New York'ta bıçaklayan Hadi Matar, Hizbullah'a maddi destek vermekle suçlandı. Matar, cinayete teşebbüs suçlamasıyla tutuklu bulunuyor ve avukatı yeni suçlamaları reddedeceğini belirtti. Hizbullah, Batılı devletler ve diğer bazı ülkeler tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor. Ruşdi, saldırının ardından sağ gözünü kaybetmiş ve ifade özgürlüğü üzerine bir kitap yazmıştı.
25 Temmuz 2024
İşaretlediklerim