Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı, 2050 yılına kadar kanser vakalarının yüzde 77 oranında artabileceğini belirtti. Artışın nedenleri arasında tütün ve alkol kullanımı, obezite, hava kirliliği ve çevresel risk faktörleri gösterildi. Ayrıca, artan ve yaşlanan dünya nüfusu da kanser vakalarındaki artışı etkileyecek. En büyük artışın ve kanser yükünün, Birleşmiş Milletler'in İnsani Gelişme Endeksi'nin alt sınırında yer alan gelişmemiş ülkelerde olacağı vurgulandı.
1 Şubat 2024

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktörü Amy Pope, iklim değişikliği nedeniyle göçlerin artacağını ve resmi olarak iklim göçü çağına girildiğini belirtti. Pope, Afrika'da 2022'de 7,5 milyondan fazla kişinin doğal afetler nedeniyle yerinden edildiğini ve eğer etkin ve sürdürülebilir eylemlere geçilmezse, 2023 yılına kadar sadece Afrika'da 105 milyon kişinin iklim değişikliği nedeniyle göçmen haline gelebileceğini ifade etti. Pope, 1 Ekim'den itibaren 5 yıllık bir dönem için Genel Direktörlük görevini Antonio Vitorino'dan devralacak.
2 Eylül 2023

Rusya'nın doğusunda bulunan ve dünyanın en soğuk şehri olarak bilinen Yakutistan özerk bölgesinin başkenti Yakutsk'ta sıcaklık -50 dereceye kadar düştü. Ocak ayı, Lena nehri kıyısında yer alan 300 bin nüfuslu bu şehir için en soğuk ay olarak kaydediliyor. Bölge halkı, aşırı soğuk hava koşullarına uyum sağlamış durumda ve pazarda çalışan balıkçılar kat kat giyinerek soğuğa karşı korunmaya çalışıyor.
16 Ocak 2023

Çevre sorunlarından kadınların daha fazla etkilendiği belirtiliyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve kültürel faktörlere dayandığı ve yoksulluk koşullarında yaşayan insanların yüzde 70'inin kadın olmasının bu durumu etkilediği belirtiliyor. Ekofeminizm, kadın hakları ve çevre aktivizminin birleşimini temsil eden bir yaklaşım olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşıma göre, hem kadınların hem de doğanın haklarının korunması birbirine bağlı ve birine dair sorunların çözülmesi diğerinin üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip.
30 Eylül 2023

Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin yayımladığı bir araştırmaya göre, çocukların ve gençlerin uzun süre hareketsiz kalmasının ilerleyen yaşlarda kalp hasarlarına neden olabileceği belirlendi. Araştırmada 766 çocuğun 11, 15 ve 24 yaşlarındaki hareketsiz kalma süreleri ve kalp ölçümleri karşılaştırıldı. Araştırmacılar, 11 ila 24 yaşları arasında hareketsiz geçirilen her dakikanın, kalp ağırlığında artışa neden olduğunu tespit etti. Araştırma yazarlarından Dr. Andrew Agbaje, gençlerin ekran başında geçirdikleri sürenin daha ağır bir kalbe yol açtığını ve bu durumun kalp krizi ve inme ihtimalini artırdığını belirtti.
23 Ağustos 2023

ABD'deki araştırmacılar, 13 ila 24 yaşlarındaki 276 kişinin verilerini inceleyerek erken gençlikteki ağır stresin ilerleyen yaşlarda kalp hastalıkları riskini artırdığını ortaya koydu. Katılımcılar stres seviyelerine göre dört gruba ayrıldı ve yüksek stres seviyesine sahip kişilerin daha fazla kilo aldığı, obezite ve kalp hastalıkları riskinin arttığı tespit edildi. Araştırma sonuçları 'American Heart Association' dergisinde yayınlandı ve erken yaşlarda stres yönetiminin önemi vurgulandı.
18 Ocak 2024

Oda sıcaklığında ve basıncında çalıştığı iddia edilen süper iletken LK-99, bilim dünyasında tartışma konusu oldu. LK-99, bakırla aşılanmış, kurşun, oksijen ve fosfordan yapılmış çok kristalli bir malzeme. Ancak, bu iddiaların doğruluğu konusunda bilim dünyasında şüpheler bulunuyor. İlk olarak yayımlanan iki ön baskı arasında tutarsızlıklar olduğu ve gerekli testlerin yapılmadığı belirtiliyor. LK-99'un oda sıcaklığında çalışan bir süper iletken olması durumunda, bu, süper iletkenlerin kullanımını kolaylaştırabilir.
7 Ağustos 2023

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu (LSHTM) ve Avrupa Birliği Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (JRC) tarafından yapılan araştırmaya göre, etkili iklim politikaları uygulanmazsa 2100 yılına kadar sıcaklığa bağlı ölümler üç katına çıkabilir. Araştırma, özellikle Avrupa'nın güney bölgelerinde yaşayanların aşırı sıcaklardan daha fazla etkileneceğini ve yaşlı nüfusun artmasıyla bu ölümlerin daha da artacağını öngörüyor. Sanayi Devrimi öncesi ortalamaya kıyasla sıcaklıkların 3 derece artması durumunda, her yıl 55 binden fazla kişinin sıcaklığa bağlı ölebileceği belirtiliyor.
22 Ağustos 2024

The Lancet Public Health dergisinde yayımlanan bir rapora göre, Avrupa'da 2100 yılında aşırı sıcaklardan kaynaklı ölümlerin günümüze oranla beş kat artması bekleniyor. Avrupa Birliği Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi'nin (JRC) raporu, 27 AB ülkesi ile Britanya, İsviçre ve Norveç'teki hava sıcaklıklarının etkilerini analiz etti. Raporda, özellikle Avrupa'nın güney bölgelerinde, İspanya, İtalya, Yunanistan ve Malta'da sıcaklık kaynaklı ölümlerin beş kata kadar artabileceği belirtildi. Uzmanlar, aşırı sıcak havanın aşırı soğuk havaya oranla daha az öldürücü olduğu görüşüne katılmadıklarını vurguladı.
22 Ağustos 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Aşırı sıcaklar, günlük aktiviteleri bile ölümcül hale getirebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, sıcaklar her yıl yaklaşık 489 bin ölüme neden oluyor, ancak gerçek sayı daha yüksek olabilir. Aşırı sıcaklar, vücudun savunma mekanizmalarını bozarak kalp krizi, felç ve diğer sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İklim değişikliği nedeniyle bu tür aşırı hava olaylarının sıklığı ve şiddeti artıyor, özellikle Batı Afrika ve Güney Asya gibi bölgelerde yaşayan insanlar daha savunmasız durumda.
4 Ağustos 2024

Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin yeni verilerine göre, dünya son 12 ay boyunca sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,5 santigrat derece daha sıcak oldu. Bilim insanları, Temmuz 2023 ile Haziran 2024 arasındaki sıcaklıkların kayıtlardaki en yüksek seviyelere ulaştığını belirtti. Bu durum, dünya liderlerinin 1,5 C ısınma hedefini tutturma sözlerini yerine getirmediklerini göstermese de, daha fazla insanın şiddetli hava koşullarına maruz kalacağı anlamına geliyor. Ayrıca, sıcaklıklardaki sürekli artış, felaketle sonuçlanabilecek dönüm noktaları riskini artırıyor.
9 Temmuz 2024

Birleşmiş Milletler Çevre Programı, ülkelerin sera gazı emisyonlarını hızla azaltmaması durumunda Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin birkaç yıl içinde kaybedilebileceği uyarısında bulundu. UNEP'in Emisyon Açığı Raporu, ülkelerin 2030'a kadar emisyonlarını yüzde 42, 2035'e kadar ise yüzde 57 azaltması gerektiğini belirtiyor. Mevcut politikaların devam etmesi durumunda küresel sıcaklık artışının 3,1 dereceye kadar çıkabileceği ve bu senaryonun yüzde 66 gerçekleşme ihtimali olduğu ifade ediliyor. Küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için emisyonların 2030'a kadar yüzde 28, 2035'e kadar yüzde 37 düşmesi gerektiği vurgulanıyor.
24 Ekim 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

İklim değişikliğinin enflasyon üzerindeki etkileri ve merkez bankalarının fiyat istikrarını koruma kabiliyetleri üzerindeki potansiyel etkileri giderek daha fazla önem kazanıyor. Avrupa Merkez Bankası ve bilim insanlarının yaptığı araştırma, küresel ısınmanın ve sıcak hava dalgalarının gıda fiyatlarını ve genel enflasyonu artıracağını gösteriyor. Araştırmaya göre, iklim değişikliği 2035 yılına kadar gıda maliyetini her yıl yüzde 1,49 ila 1,79 puan, genel enflasyonu ise 0,76 ile 0,91 puan arasında artıracak.
27 Mart 2024

Türkiye'de yaşanan sıcak hava dalgası nedeniyle Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Kıdemli Uzmanı Dr. Ümit Şahin, sıcaklıkların afet olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Şahin, sıcak hava dalgasının birkaç gün daha sürmesi durumunda sadece İstanbul'da ölüm sayısının birkaç yüze ulaşabileceğini ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü'nün sıcak hava dalgalarına karşı ülkelerin Sıcak Sağlık Eylem Planı hazırlamasını önerdiğini belirten Şahin, Türkiye'nin bu konuda adım atmadığını vurguladı. Ayrıca, sıcak hava dalgalarının özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve çocuklar gibi risk gruplarını daha fazla etkilediğini belirtti.
20 Temmuz 2024

Fransa merkezli Uluslararası Ticaret Odası'nın raporuna göre, iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı hava olayları, 2014-2023 yılları arasında küresel ekonomiye en az 2 trilyon dolar zarar verdi. Bu dönemde en çok zarar gören ülkeler arasında ABD, Çin ve Hindistan yer alıyor. Aşırı hava olayları nedeniyle yaklaşık 1,6 milyar kişi etkilendi ve Asya, Avrupa ve Afrika'da yüksek ölüm oranları kaydedildi. ICC Genel Sekreteri John Denton, iklim değişikliğinin geleceğin değil, bugünün sorunu olduğunu vurguladı.
11 Kasım 2024

Avrupa İklim Hizmeti'nin projeksiyonlarına göre, 2024 yılı, sanayi öncesi döneme göre 1,5 dereceyi aşan sıcaklıklarla dünya tarihinin en sıcak yılı olabilir. Bu durum, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini daha belirgin hale getiriyor. Uzmanlar, insan kaynaklı iklim değişikliğinin ve El Nino gibi doğal etkenlerin bu sıcaklık artışında etkili olduğunu belirtiyor. COP29 İklim Konferansı öncesinde, küresel ısınmayı sınırlama ihtiyacının aciliyeti vurgulanıyor.
7 Kasım 2024

Yeni bir araştırmaya göre, kutup buzullarının erimesi Dünya'nın dönüşünü yavaşlatarak günlerin uzamasına neden oluyor. İnsan kaynaklı küresel ısınma nedeniyle Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesi, suyun ekvator çevresindeki denizlere dağılmasına yol açıyor ve bu da Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor. Araştırma, 1900 ile 2000 yılları arasında gün uzunluğundaki yavaşlama oranının yüzyılda 0.3-1.0 milisaniye arasında değiştiğini, ancak 2000'den bu yana bu oranın 1.3 ms/cy'ye yükseldiğini gösteriyor. Emisyonlar azaltılmazsa, yavaşlama oranının 2100 yılına kadar yüzyılda 2.6 milisaniyeye ulaşacağı öngörülüyor.
16 Temmuz 2024

Dünya Bankası'nın yayımladığı rapora göre, dünya genelinde 1,2 milyar insan sıcak hava dalgası, sel, kasırga ve kuraklık gibi kritik iklim felaketleri riskiyle karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkeler de bu risklerden etkilenebilirken, en yüksek risk altındaki nüfuslar Güney Asya ve Sahra Altı Afrika'da bulunuyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı ve sosyal hizmetlere erişim eksikliğiyle ilişkilendiriliyor. Raporda, ekonomik büyümenin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin paralel ilerlemesi gerektiği, afetlerin etkilerinin azaltılması için daha hızlı ve dirençli kalkınma ile hedefe yönelik müdahalelerin önemine vurgu yapılıyor.
31 Ekim 2024
İşaretlediklerim