Bilim insanları, uzun süre otokontrol uygulayan kişilerin yorgunluk ve agresiflik yaşadığını belirledi. Araştırma, 44 katılımcının EEG başlığı takarak duygusal videolar izlediği ve tepkisiz kalmaları istendiği bir deneyle gerçekleştirildi. Sonuçlar, otokontrol uygulayanların beyinlerinde delta dalgası aktivitelerinin arttığını ve daha agresif tepkiler verdiklerini gösterdi. Bu bulgular, otokontrolün kişinin topluma uyum sağlama becerisini etkileyebileceğini ortaya koyuyor.
13 Kasım 2024

Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Alman Havacılık ve Uzay Merkezi ve Aachen Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, uçuş sırasında içki içmenin kardiyovasküler sistemi zorladığını ve kandaki oksijen seviyelerini düşürdüğünü belirtti. Bu durumun uyku kalitesini de olumsuz etkilediği ve özellikle yaşlı bireyler ile tıbbi rahatsızlıkları olanlarda sağlık komplikasyonlarına yol açabileceği vurgulandı. Araştırmacılar, havayollarının uçak içi alkollü içecek tüketimini kısıtlamasını önerdi.
26 Haziran 2024

ABD'deki araştırmacılar, öfke anlarının kalp krizi riskini nasıl artırdığını inceledi. Çalışma, 280 genç yetişkin üzerinde yapıldı ve katılımcılardan öfke, kaygı ve üzüntü hissi uyandıran anıları hatırlamaları istendi. Sonuçlar, öfke durumunda damarların genişleme kabiliyetinin azaldığını gösterdi, bu da kalp krizi riskiyle doğrudan ilişkilendirildi. Araştırmanın sonuçları Amerikan Kalp Birliği Dergisi'nde yayımlandı.
1 Mayıs 2024

AXA sigorta şirketi tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelinde ruh sağlığı bozuklukları artış gösteriyor. Türkiye, yüzde 38'lik oranla ruh sağlığı bozukluğu yaşayan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Araştırma, özellikle gençler arasında ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olduğunu belirtiyor. 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 43'ü ruhsal bir hastalığı olduğunu ifade ederken, bu oran 65-75 yaş arası katılımcılarda yüzde 14'e düşüyor.
11 Mart 2024

Yeni bir araştırma, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi azaltmanın kötü davranışları da azalttığını ortaya koydu. Güney Danimarka Üniversitesi'nden araştırmacılar, dört ile 17 yaş aralığındaki 181 çocuk ve ergenin bulunduğu 89 aileden toplanan verileri analiz etti. Araştırma, çocukların ekran sürelerini haftada sadece üç saate düşürerek ruh sağlığı ve davranışlarında önemli iyileşmeler gözlemlendiğini belirtti. Ayrıca, önceki araştırmalar da çocukların ekran başında kalmasının gelişimsel gecikmelere yol açabileceğini ve nörogelişimsel bozukluklarla ilişkili olabileceğini ortaya koymuştu.
21 Temmuz 2024

NP İstanbul Beyin Hastanesi'nde yapılan toplantıda uzmanlar, sınavlara hazırlanan çocukların performans artırıcı ilaçlar kullanmasının uzun vadede bağımlılığa yol açabileceği konusunda ebeveynleri uyardı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kontrol edilebilen stresin başarıyı artırabileceğini, ancak kontrol edilemeyen stresin öğrenme hızını yavaşlattığını belirtti. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarını başkalarıyla kıyaslamamaları ve onlara destek olmaları gerektiği vurgulandı. Uzmanlar, sınav kaygısının yönetilebilir olduğunu ve gerektiğinde medikal tedavilerin uygulanabileceğini ifade etti.
23 Mayıs 2024

Bristol Üniversitesi Kişisel Finans Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, düzenli olarak para biriktirmek insanların daha rahat uyumasını sağlıyor. Araştırma, birikim yapan kişilerin daha az maddi kaygı taşıdığını ve bu nedenle daha iyi uyuduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, tasarruf yapmanın ruh sağlığına da olumlu etkileri olduğu belirtiliyor. Araştırma, her 10 kişiden altısının para biriktirme eğiliminde olduğunu gösteriyor.
10 Temmuz 2024

Uzmanlar, Z kuşağının para dismorfisi adı verilen finansal güvensizlik eğiliminden muzdarip olduğunu belirtiyor. Finansal terapist Amanda Clayman, bu durumu kişinin kendi finansal refahı veya durumu hakkında olumsuz ve gerçekçi olmayan bir algı olarak tanımlıyor. Gençlerin maddi kaygılarla boğuştuğu ve ebeveynlerinden maddi yardım aldıkları belirtiliyor. Ayrıca, sosyal medya baskılarının ve siber ödemelerin bu durumu daha da kötüleştirdiği ifade ediliyor.
27 Temmuz 2024

Yeni bir araştırmaya göre, dünya genelinde üç dört yaş aralığındaki çocukların sadece yüzde 14,3'ü ideal çocukluk geçirme kriterlerine uyuyor. Çocukların büyük bir kısmı ekran karşısında fazla zaman geçiriyor, yeterli uyku almıyor ve fiziksel aktiviteden mahrum kalıyor. Araştırmacılar, erken çocukluk döneminin sağlıklı alışkanlıklar edinmek için kritik olduğunu ve bu bulguların yaşam boyu sağlık ve refah üzerinde ciddi etkileri olabileceğini belirtiyor. Avrupa'da birçok ülke, çocukların ekran başında geçirdiği süreyi sınırlandırmaya yönelik önlemler alıyor.
2 Ekim 2024

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Belgin Özbek, iyot eksikliğinin çocuklarda zeka geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği günlük iyot alım miktarlarına dikkat çeken Özbek, özellikle hamile ve emziren kadınların iyot alımına özen göstermesi gerektiğini belirtti. Türkiye'de iyot eksikliğini önlemek amacıyla 1994'ten bu yana sofralık tuzların iyotla zenginleştirildiği ifade edildi. İyot eksikliğinin dünya genelinde önlenebilir zeka geriliği nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığına dikkat çekildi.
25 Ekim 2024

Psychology Today'de yayımlanan bir araştırma, köpeklerin insanlar tarafından sarıldığında strese girdiğini ortaya koydu. İrlanda'nın Cork kentindeki Cork Pet Behaviour Centre'dan Elizabeth Ann Walsh başkanlığındaki ekip, 250 fotoğrafı inceledi ve köpeklerin %81.6'sının sarılma sırasında rahatsızlık, stres veya endişe belirtileri gösterdiğini tespit etti. Sadece %7.6'sı sarılmaktan rahatsız olmayan köpekleri gösterirken, %10.8'i nötr veya belirsiz tepkiler verdi.
18 Mayıs 2024

Güncel bir çalışmaya göre, her gün 40 dakika orta ila yüksek yoğunlukta egzersiz yapmak, 10 saatlik hareketsiz oturma süresinin etkilerini dengeleyebiliyor. Araştırma, dört farklı ülkeden 44 bin 370 kişiyi içeren dokuz farklı çalışmanın meta-analizine dayanıyor ve katılımcıların fitness takip cihazları kullanılarak objektif veriler elde edildi. Dünya Sağlık Örgütü, haftada 150-300 dakika orta yoğunlukta veya 75-150 dakika yüksek yoğunlukta egzersiz yapılmasını öneriyor. Araştırmacılar, basit aktivitelerle hareketsizliğin zararlarının önlenebileceğini belirtiyor.
19 Eylül 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2023 yılına ait 'İstatistiklerle Kadın' raporuna göre, Türkiye'de her dört kadından biri gece yalnız yürürken kendini güvensiz hissediyor. Kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşük olup, yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 68,8 olarak belirlenmiştir. Ayrıca, kadınların erkeklerden daha az maaş aldığı ve üst düzey yönetici pozisyonlarında daha az temsil edildiği gözlemlenmiştir. Evlilik ve boşanma istatistikleri de raporda yer almakta olup, ortalama ilk evlenme yaşı kadınlarda 25,7, erkeklerde 28,3 olarak kaydedilmiştir.
6 Mart 2024

Axios ve danışmanlık firması Edelman tarafından yapılan bir ankete göre, dünya çapında 32 bin katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmada, yapay zekaya olan güvenin son 18 ay içinde azaldığı belirlendi. 2019 yılında yapay zekaya olan küresel güven oranı %61 iken, bu oran şu anda %53'e düşmüş durumda. ABD'de ise bu oran daha da düşük olup, insanların yalnızca %35'i teknolojiye güveniyor. Araştırma, insanların bilim insanlarından yapay zeka güvenliği konusunda daha fazla bilgilendirme beklediğini ve teknoloji endüstrisine genel olarak güvenseler de yapay zekaya olan güvenlerinin daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
9 Mart 2024

Oxford Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, doğru yaşam tarzı stratejileri ile genetik eğilimi yüksek olan bireylerin bile Alzheimer'a yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Özellikle 50'li yaşlardan sonra vegan ağırlıklı beslenme, minimal işlenmiş gıdalar, kompleks karbonhidratlar, sağlıklı yağlar ve düzenli egzersiz gibi faktörlerin Alzheimer'la mücadelede etkili olduğu belirtiliyor. Ayrıca, derin uyku fazlarının düzenliliği ve yoğunluğunun da bunama ile mücadelede önemli olduğu vurgulanıyor.
1 Temmuz 2024

Massachusetts General Hospital tarafından yapılan bir araştırma, günde 10 saat veya daha fazla hareketsiz kalmanın, düzenli egzersiz yapan bireylerde bile kalp yetmezliği riskini artırdığını ortaya koydu. Araştırma, Britanya'daki 90 bin katılımcının sağlık verilerini değerlendirerek, hareketsizliğin kalp hastalıkları riskini artırdığını gösterdi. Araştırmacılar, halk sağlığı politikalarının hareketsizliği azaltmaya odaklanması gerektiğini vurguladı ve günde 10,6 saatten fazla hareketsiz kalmamanın kalp sağlığı için önemli bir hedef olduğunu belirtti.
19 Kasım 2024

Colorado Boulder Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, yüksek yağlı diyetlerin bağırsak bakterilerini bozarak kaygıyı artırabileceğini ortaya koydu. Araştırma, ergen fareler üzerinde yapıldı ve yüksek yağlı diyetle beslenen farelerin bağırsak bakterilerinde önemli bir dengesizlik ve beyinlerinde kaygı ile ilişkili genlerin daha yüksek ekspresyonu gözlemlendi. Bu bulgular, diyet, bağırsak sağlığı ve zihinsel refah arasındaki karmaşık ilişkiyi vurguluyor.
21 Haziran 2024

Lund Üniversitesi'nden üç psikolog tarafından yapılan bir araştırma, astrolojiye inanan insanların daha az zeki ve narsistik olmaya daha yatkın olduğunu ortaya koydu. Araştırma, astrolojiye inanan kişilerin ortalamadan daha bencil olma eğiliminde olduklarını ve kendilerini doğal liderlik becerilerine sahip özel insanlar olarak gördüklerini gösterdi. Araştırmacılar, bu bulguları Personality and Individual Differences dergisinde yayımladı. Çalışma, COVID-19 salgını gibi büyük stres faktörlerinin astrolojiye olan inancı artırabileceğini öne sürüyor.
28 Temmuz 2024

ABD ve İngiltere'den elde edilen geniş çaplı genetik veriler, kahve tüketimiyle obezite ve madde bağımlılığına eğilim arasında istikrarlı ilişkiler olduğunu ortaya koydu. Ancak bu bulgular, kahve içen herkesin obez veya madde bağımlısı olacağı anlamına gelmiyor; daha çok kahve tüketimine olan eğilimin genetik faktörlerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca, anksiyete, depresyon ve bipolar bozukluk gibi psikiyatrik durumların da kahve tüketimiyle ilişkili olduğu bulundu. İki ülke arasındaki verilerde bazı uyumsuzluklar gözlemlendi, bu da çevresel faktörlerin ve kahve tüketim alışkanlıklarının farklılıklarından kaynaklanıyor olabilir.
23 Haziran 2024
İşaretlediklerim