Kadınlar, kendi seçtikleri soyadını kullanmak ve çocuklarına da kendi soyadını verebilmek için uzun yıllardır mücadele ediyor. Anayasa Mahkemesi (AYM), Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırı olan evli kadına kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getiren maddeyi iptal etti. Bu iptal kararına rağmen, aynı hükmün tekrar Meclis’e getirilmesi kadın hakları savunucuları tarafından eleştiriliyor. Selin Nakıpoğlu, soyadının kişiliğin bir parçası olduğunu ve bunun temel bir hak olduğunu vurguluyor.
6 Temmuz 2024

Mehmet Y. Yılmaz, muhafazakar genç kadınların evlilikte aradıkları gibi erkek bulamama sorununu ele alıyor. Dindar kızların eğitim seviyelerinin artması ve toplumsal hayata katılımlarının artmasıyla birlikte beğeni standartlarının yükseldiğini belirtiyor. Ayrıca, muhafazakar ailelerin erkek çocuklarının da farklı çevrelerden gelen kızlara ilgi duymasında bir tuhaflık olmadığını ifade ediyor. Yılmaz, günümüz Türkiye'sinde din adına konuşan bazı karakterlerin genç kadınların evlilikten soğumasına neden olduğunu vurguluyor.
13 Temmuz 2024

Mine Esen, Türkiye'de kadına yönelik şiddetin bitmediğini ve verilen sözlerin yerine getirilmediğini vurguluyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre, bu yılın ilk altı ayında 205 kadın öldürüldü ve 117 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Kadınların büyük bir kısmı evli oldukları erkekler tarafından öldürülüyor. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının yıldönümünde, kadın hakları örgütleri sözleşmenin yeniden uygulanması için mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
8 Temmuz 2024

Yaşar Süngü, kadınların iş hayatına zorla dahil edilmesinin ve erkeklerin eğitimde geri kalmasının yarattığı memnuniyetsizliği ele alıyor. Richard Reeves'in Amerika'da kız öğrencilerin erkeklerin önüne geçtiğini ve sorunun sistemde olduğunu belirttiği kitabına atıfta bulunuyor. Sosyolog Kimmel ve Thomas B. Edsall'in de erkeklerin eğitimde ve iş piyasasında dezavantajlı konuma geldiğini vurguladığı çalışmalara değiniyor. Süngü, ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde pozitif ayrımcılık sloganıyla kadınların iş hayatına zorla sokulmasının kimseyi memnun etmediğini savunuyor.
14 Temmuz 2024

Ayşenur Arslan, Menzil tarikatının Türkiye'deki etkisini ele alıyor ve bu konuda ciddi bir tehlike olduğunu vurguluyor. İsmail Arı'nın Menzil üzerine yazdığı araştırma kitabının kısa sürede üçüncü baskıya ulaşmasını örnek göstererek, tarikatın kadın ve erkekler üzerindeki olumsuz etkilerine ve siyasi gücüne dikkat çekiyor. Arslan, Menzil'in Türkiye'nin önemli organlarını sarmış bir kanser metaforu kullanarak, bu yapıyla mücadelenin önemini vurguluyor.
17 Şubat 2024

İsmail Gökhan Bayram, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda (KVKK) Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) baz alınarak yapılmak istenen değişiklikleri eleştiriyor. Yapılan değişikliklerle, tekellerin ve devletin kişisel veriler üzerindeki kontrolünün artacağı, bu durumun vatandaşların veri güvenliğini daha da riske atacağı belirtiliyor. Özellikle çok uluslu şirketler karşısında mevcut KVKK'nin yetersiz kaldığı ve önerilen değişikliklerin bu durumu daha da kötüleştireceği vurgulanıyor.
2 Mart 2024

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla birlik çapında ilk kez ortak bir yasa üzerinde anlaşmaya vardı. Bu yasa, kadın sünneti ve zorla evlendirme gibi şiddet biçimlerini suç olarak tanımlıyor ve ayrıca çevrimiçi taciz, cyber-flashing ve mahrem görüntülerin rıza dışı paylaşılmasını da suç kapsamına alıyor. Üye devletler arasında tecavüzün tanımı konusunda anlaşmazlık yaşanırken, yasanın Avrupa Parlamentosu ve Konseyi tarafından resmi olarak onaylanması bekleniyor.
7 Şubat 2024
İşaretlediklerim