Ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Osman Kavala, Yargıtay başsavcılığının Gezi Parkı davasıyla ilgili tebliğnamesinde hukuk ilkelerinin çiğnendiğini ve vahim iftiralar içerdiğini belirtti. Başsavcılık, Kavala'nın cezasının onanmasını isterken, Mücella Yapıcı'nın mahkumiyetinin bozulmasını talep etti. Kavala, 2017'den beri tutuklu ve Gezi Parkı eylemleri ile 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında suçlamalarla yargılanıyor. AİHM ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen serbest bırakılmadı ve Avrupa Konseyi Türkiye'ye karşı yaptırım prosedürü başlattı.
11 Temmuz 2023

Yargıtay Başsavcılığı, Gezi Parkı davasında Osman Kavala'ya verilen müebbet hapis cezası ve diğer beş sanığa verilen 18'er yıl hapis cezalarının onanmasını talep etti. Mücella Yapıcı'nın mahkumiyetinin bozulması istendi. TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın yargılamasının durdurulması gerektiği yönündeki düşünceye katılmadı. Tebliğnamede, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması ve 15 Temmuz darbe girişimi 'darbe girişimi' olarak tanımlandı ve Gezi Parkı eylemleri sırasında düzenlenen forumlar ve etkinlikler ele alındı. Ayrıca, Kavala ile ilgili tanıklıklar ve delillerin yeniden değerlendirilmesi vurgulandı.
8 Temmuz 2023

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan insan hakları aktivisti ve iş insanı Osman Kavala, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde beşinci yılbaşını geçirdi. 1890 gündür tutuklu olan Kavala, avukatları aracılığıyla yayınladığı yılbaşı mesajında, insanların kolayca hapse atılmadığı ve özgürlüğün teneffüs edildiği günleri görmeyi dilediğini ifade etti.
3 Ocak 2023

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan insan hakları aktivisti ve iş insanı Osman Kavala, iktidarın değişmesi halinde yargı ikliminin de kısa sürede değişeceğini ifade etti. Kavala, kendi davasını ve benzer durumdaki diğer davaları 'gösteri davası' olarak nitelendirdi ve yargı sürecinde hukuk ilkelerinin çiğnendiğini, bağımsız yargıçların etkisinin sınırlı kaldığını dile getirdi. Ayrıca, seçim sonrası iktidar değişikliğiyle hukuk sistemindeki bozulmaların düzeleceğini ve Gezi davası kararlarının yeniden görüleceğini öngördü.
25 Nisan 2023

Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize etmekle suçlanarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala, 2000 gününü hapiste tamamladı. Kavala, avukatları aracılığıyla yayımladığı mesajda, suçlamaların hukuka ve mantığa sığmadığını, cezaevinde tutulmasının eziyet olduğunu ve 14 Mayıs'taki seçimlerden sonra yargıda insan haklarına saygılı bir anlayışın hakim olmasını umduğunu ifade etti. Ayrıca, delil olmaksızın cezaevine konulan diğer yurttaşların da benzer beklentiler içinde olduğunu belirtti.
23 Nisan 2023

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında, Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ve Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'ya verilen 18'er yıl hapis cezalarını onadı.
28 Eylül 2023

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, Türkiye'deki seçimlerin demokrasi ve hukuk devleti yönünde sonuçlanacağına inancını dile getirdi. 2017'den bu yana tutuklu olan Kavala, Gezi eylemleri ve 15 Temmuz darbe girişimi bağlamında 'hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarıyla yargılanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin serbest bırakılması yönünde karar vermesine rağmen, Türkiye'deki yargı süreci devam etmekte ve Kavala halen tutukluluk durumundadır.
11 Mayıs 2023

İnsan hakları aktivisti Osman Kavala, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat ettiği halde, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden tutuklandı. Kavala, 2015 gündür hapiste bulunuyor ve beraat kararının ardından yaşadığı süreci 'işkence' olarak tanımlıyor. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına rağmen serbest bırakılmayan Kavala, Türkiye'deki yargı süreçlerinin manipüle edildiğini ve ceza sisteminin kötüye kullanıldığını ifade ediyor.
8 Mayıs 2023

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, tutukluluğunun altıncı yılında bir mesaj yayınladı. Mesajında, Türkiye'deki hukuksuzluğu vurgulayan Kavala, hukukun egemen olacağına dair umudunu kaybetmediğini belirtti. Kavala, 1 Kasım 2017'de tutuklandı ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamalarıyla yargılandı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019'da Kavala'nın derhal salıverilmesi yönünde karar verdi ancak Kavala hala tutuklu.
1 Kasım 2023

Adalet Bakanı Tunç, Gezi Parkı davası hakkında konuştu ve 'Gezi yargılanamaz, Gezi onurumuzdur' ifadesini reddetti. Tunç, hukuk devletinde böyle bir ifadenin kullanılamayacağını belirtti. Yargıtay'ın Gezi Parkı davasında Osman Kavala ve dört diğer sanığın cezalarını onamasının ardından Tunç, bu konuda gazetecilere açıklamalarda bulundu. Tunç, hukuk devletinde suç varsa bunun soruşturulması gerektiğini ve bağımsız, tarafsız yargının verdiği karara saygı duyulması gerektiğini ifade etti.
1 Ekim 2023

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada tutuklanan altı kişi, 500 gündür cezaevinde bulunuyor. 2019'da başlayan dava sürecinde, iş insanı Osman Kavala'ya 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara ise 18'er yıl hapis cezası verildi. Dava sürecinde, delil olarak gösterilen telefon tapelerinin usulsüz kaydedildiği ortaya çıktı. Davanın Türkiye'deki tüm sanıklarının beraat ettiği kararı, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi tarafından bozuldu ve dava yeniden açıldı.
7 Eylül 2023

Sivil toplum ve insan hakları aktivisti Osman Kavala, altı yıl önce gözaltına alındı ve ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Kavala'nın serbest bırakılması yönünde kararlar vermiş ancak Türkiye bu kararlara uymamıştır. Kavala, 'hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlamalarıyla yargılanmıştır. AİHM ve AKPM'nin kararlarına rağmen Kavala'nın tutukluluk hali devam etmektedir.
18 Ekim 2023

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbete mahkum edilen Osman Kavala, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldü. Bu karar, Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından kabul edilemez olarak nitelendirildi ve AKPM'nin itibar ve inandırıcılığının ciddi şekilde zedelendiği belirtildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2019'da Kavala'nın derhal salıverilmesi yönünde karar vermişti. Ancak Yargıtay, 28 Eylül 2023'te Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet cezasını onamıştı.
10 Ekim 2023

İnsan hakları kurumlarında çalışan 11 kişinin yargılandığı Büyükada davası, Yargıtay'ın yerel mahkemenin kararını bozmasının ardından yeniden görülmeye başlandı. Yargıtay, bir sanığın eksik araştırma sonucu hapis cezası aldığını ve üç sanığın beraat etmesi gerektiğini belirtmişti. İstanbul 35'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanıklar ve avukatları Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını talep etti. Mahkeme heyeti, bozma kararına uyduğunu açıkladı ve Taner Kılıç hakkındaki yurt dışı yasağının devamına ve ByLock kullanımının araştırılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 6 Haziran'da yapılacak.
8 Mart 2023

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisini 'Sorosçu ve casus' olarak nitelendirmesine tepki gösterdi. Kavala, casusluk suçlamasının haksız olduğunu ve yargıda düşman hukuku uygulamalarını meşrulaştıran söylemler olduğunu belirtti. Ayrıca, bu tür iddiaların demokrasi kültürüne zarar verdiğini ifade etti. Osman Kavala, 2 bin 201 gündür hapiste bulunuyor.
10 Kasım 2023

Gezi Parkı davasında hüküm giyen ve milletvekili seçilen avukat Can Atalay'ın tahliye talebi, Yargıtay tarafından reddedildi. Bu kararın ardından meslektaşları ve arkadaşları İstanbul Barosu önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylemciler, Yargıtay'ın kararının hukuk güvenliğini zedelediğini ve siyasi amaçlar taşıdığını iddia etti. Ayrıca, Yargıtay'ın benzer bir durumda olan TİP milletvekili Ahmet Şık'ın davasında farklı bir karar vermesine dikkat çekerek, bu durumun hukuk güvenliği ve yargının saygınlığı açısından önemli bir sınav olduğunu belirttiler.
18 Temmuz 2023

Gezi davasında mahkumiyet kararı bozulan mimar Mücella Yapıcı, tahliye olduktan sonra adalet sistemini eleştirdi. Yargıtay, Yapıcı'nın yanı sıra Ali Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin 18'er yıllık hapis cezalarını bozdu. Ancak Osman Kavala'nın ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku'nun 18'er yıllık hapis cezasını onadı. Yapıcı, tahliye olduktan sonra 'Bu nasıl bir adalet, hala anlamış değilim. Ben burada canlarımı bıraktım çıkıyorum.' ifadelerini kullandı.
28 Eylül 2023

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ve eski adalet bakanı Abdulhamit Gül, Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararına dolaylı yoldan eleştirilerde bulundu. Yazıcı, devlet erklerinin sorun çözmesi gerektiğini belirtirken, Gül yüksek yargı mercileri arasındaki çatışmanın endişe verici olduğunu ifade etti. Bu karar, Gezi Parkı davasından hüküm giyen ve daha sonra TİP milletvekili seçilen Can Atalay'ın tahliyesi yönünde AYM'nin aldığı kararın uygulanmaması ve AYM üyelerine suç duyurusunda bulunulması kararı sonrasında geldi.
8 Kasım 2023

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TİP milletvekili ve Gezi Parkı davasından bir yılı aşkın süredir tutuklu bulunan avukat Can Atalay'ın durumu hakkında yorum yapmaktan kaçındı. Tunç, yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, en doğru kararı vereceğini belirtti. Ayrıca, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve herkesin anayasa ve kanunlarla bağlı olduğunu ifade etti. Tunç, yüksek mahkemeler arasında çatışma ortaya koymanın doğru olmadığını ve hukuk devletini zedeleyecek yorumlardan kaçınılması gerektiğini söyledi.
1 Kasım 2023

Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edilen ve milletvekili seçildikten sonra tahliye edilmeyen Can Atalay, avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Atalay'ın avukatları, tahliye edilmemesinin Anayasal hak ihlali olduğunu belirtti. Atalay'ın 'adil yargılanma hakkı', 'seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı' ve 'kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı'nın ihlal edildiği ifade edildi.
20 Temmuz 2023
İşaretlediklerim