Eyüp Sabri Tuncer marka çeşitli kolonya, parfüm, vücut spreyi, el ve vücut losyonu ve sıvı sabun ürünlerinin Avrupa'da satışı, kimyasal risk nedeniyle durduruldu. Avrupa tehlikeli gıda dışı ürünler için Hızlı Uyarı Sistemi'nin yayınladığı uyarıya göre, 2022 Mart'tan önce üretilen ürünlerde yasaklı 2-(4-tert-butylbenzyl) propionaldehyde (BMHCA) maddesi tespit edildi. Bu maddenin üreme sistemine zararlı olduğu, anne karnındaki çocuğa zarar verebileceği ve ciltte hassasiyete neden olabileceği belirtildi. Amazon da tüketicilere bu ürünleri kullanmamaları yönünde uyarı maili gönderdi.
15 Eylül 2024

Bilim insanları, ana akım tampon ürünlerinde kurşun da dahil olmak üzere toksik ağır metaller tespit etti. Bu metallerin kadın sağlığı üzerindeki potansiyel tehlikeleri konusunda uyarılar yapıldı. Araştırma, tamponların vajinanın hassas cildiyle uzun süre temas halinde olması nedeniyle bu kirleticilerin kan dolaşımına girme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. Kurşunun nörolojik ve kardiyovasküler rahatsızlıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği vurgulanıyor.
13 Temmuz 2024

İsviçre ve diğer ülkelerden araştırmacılar, gıda ambalajlarında inceledikleri yaklaşık 14 bin kimyasaldan 3 bin 600 tanesinin kan, saç ve anne sütünde bulunduğunu keşfetti. Bu kimyasallar arasında metaller, uçucu organik bileşikler ve kansere neden olduğu bilinen diğer kimyasallar yer alıyor. Yüksek sıcaklıklar ve ambalajın türü, kimyasalların gıdaya sızma hızını etkileyebiliyor. Araştırma, geri dönüştürülmüş kağıt ve kartonun da tehlikeli olabileceğini belirtiyor.
17 Eylül 2024

ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'nin (NIH) araştırmasına göre, deterjan, parfüm ve kişisel bakım ürünlerinde bulunan bazı kimyasallar, kız çocuklarının ergenliğe daha erken girmesine neden oluyor. Bilim insanları, bu kimyasalların ergenlik sürecinde kilit rol oynayan belirli reseptörleri tetiklediğini tespit etti. Özellikle parfümlerde bulunan 'misk amberi' gibi bileşiklerin tehlikeli olabileceği belirtildi. Erken ergenliğin psikososyal sorunlar, obezite, diyabet, kardiyovasküler hastalık ve meme kanseri riskini artırabileceği vurgulandı.
11 Eylül 2024

Bilim insanları, güneş ışığına maruz kalan plastik su şişelerinin toksik bileşikler saldığını tespit etti. Çin’in Jinan Üniversitesi'nden araştırmacılar, farklı ülkelerden temin edilen altı tür plastik su şişesini analiz etti ve kansere neden olabilen kimyasalların salındığını buldu. Bu durum, şişelenmiş suyun güvenliği konusunda endişeleri artırıyor ve tüketicilerin bu risklerin farkında olması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, tek bir şişenin küçük kütlesi nedeniyle bu risklerin yönetilebilir olduğu belirtiliyor.
22 Haziran 2024

Daha önce insan kanında, plasentada ve anne sütünde mikroplastikler keşfedilmişti. Son yapılan bir çalışmada, Çin'de evlilik öncesi sağlık değerlendirmeleri kapsamında test edilen tüm meni örneklerinde mikroplastik kirliliği bulundu. Araştırmacılar, mikroplastiklerin üreme sağlığı üzerindeki olası zararları konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor. Mikroplastiklerin insan vücudunda yaygın şekilde bulunması, çevresel kirliliğin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini gündeme getiriyor.
12 Haziran 2024

Avrupa Birliği Komisyonu, mikroplastik içerikli ürünlerin satışını yasaklama kararını yürürlüğe soktu. Yasak, diş macunu, makyaj malzemesi, saç spreyi, yumuşatıcılar ve oyuncaklar gibi birçok ürünü kapsıyor. Ancak, geçiş süreci nedeniyle bazı ürünler bir süre daha raflarda kalacak. AB Komisyonu, 'Sıfır Kirlilik Eylem Planı' uyarınca, 2030 yılına kadar mikroplastik kirliliğini yüzde 30 oranında azaltmayı hedefliyor.
15 Ekim 2023

Beypazarı, İsviçre'de maden sularının yüksek miktarda bor içerdiği iddiasıyla yasaklandığına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Şirket, ürünlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından denetlendiğini ve Dünya Sağlık Örgütü, Avustralya Ulusal Sağlık ve Tıp Araştırmaları Konseyi, Avrupa Birliği ve ABD Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen bor için sağlık temelli düzenleyici sınırlar içinde olduğunu belirtti. Ayrıca, İsviçre'deki bir akredite laboratuvar tarafından yapılan analiz sonucunun bor içeriğinin kabul edilebilir sınırlar içinde olduğunu gösterdiğini paylaştı.
16 Nisan 2024

Prof. Dr. Çağatay Güler, çevre kirliliğinin kadınlar üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor. Çalışmalar, çevresel kimyasalların kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini göstermekte; özellikle kanser, üreme sistemi sorunları ve iç mekan kirliliği gibi konulara dikkat çekilmekte. Güler, kadınların çevre bilincinin aile ve toplum sağlığı üzerinde belirleyici olduğunu ve ekofeminizm açısından kadınların doğaya daha duyarlı yaklaştığını ifade ediyor.
29 Nisan 2024

Zincir kahve firmaları tarafından kullanılan tek kullanımlık kağıt bardakların iç yüzeyindeki plastik film nedeniyle sıcak suyla temas ettiğinde mikroplastik ve ağır metallerin suya karıştığı tespit edildi. Bu durum düzenli kullanımda sağlık için tehdit oluşturuyor. Ayrıca, bu bardaklar geri dönüşüme uygun olmadığı için çevre kirliliğine de yol açıyor. Çevre ve sağlığı korumak için evden getirilen termos kupaların kullanılması öneriliyor.
9 Haziran 2023

Çevre, İklim ve Sağlık için İşbirliği Projesi (ÇİSİP) kapsamında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları ve kurumlar, gıdalarda birden fazla pestisit kalıntısının bulunduğunu ve bu durumun 'pestisit kokteyli' olarak adlandırıldığını belirten bir rapor yayınladı. Raporda, pestisitlerin sadece tarım alanlarında değil, şehirlerde de kullanıldığı ve insan sağlığı için ciddi riskler taşıdığı vurgulanıyor. Ayrıca Türkiye'de pestisit satış ve kullanımının arttığı, bu durumun sağlık ve çevre için endişe verici olduğu ifade ediliyor. Raporda, pestisitlerin içme suyuna ve hatta anne sütüne kadar ulaşabildiği ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği belirtiliyor.
26 Ocak 2023

İsviçre, Beypazarı maden suyunda 'çok yüksek' miktarda bor bulunduğu gerekçesiyle tüketilmemesi önerisinde bulundu. Türkiye'de ise bor için belirlenen maksimum miktarın Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre farklılık gösterdiği, AB'nin 1 mg/L, DSÖ'nün ise 2,4 mg/L bor limiti kabul ettiği belirtiliyor. Prof. Dr. Zeki Karagülle, Türkiye'deki maden sularının kaliteli olduğunu ve vücut için gerekli mineralleri içerdiğini, ancak aşırı tüketimin zararlı olabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, borun insan sağlığı için gerekli bir element olduğu, ancak fazlasının zararlı olabileceği vurgulanıyor.
17 Nisan 2024

Osman Müftüoğlu, mikroplastiklerin sağlık üzerindeki tehditlerinin boyutlarının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu vurguluyor. Adana Çukurova Üniversitesi ve Danimarka Roskilde Üniversitesi'nin ortak çalışması, mikroplastiklerin serum torbalarına kadar ulaştığını gösterdi. Bu durum, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel zararlarının daha da arttığını gösteriyor. Müftüoğlu, Çevre ve Sağlık Bakanlıklarının bu konuda somut adımlar atmamasını eleştiriyor.
23 Mart 2024

Eyüp Sabri Tuncer, ürünlerinin kimyasal risk nedeniyle Avrupa'da satıştan kaldırıldığı haberlerine yanıt verdi. Şirket, Amazon'un duyurusunun yanlış olduğunu ve toplatma kararının eski ürünlerle ilgili olduğunu belirtti. Tuncer, mevcut ürünlerin Avrupa Birliği'nde yasaklanmadığını ve Amazon'un duyurusunun yanıltıcı olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu kimyasal maddenin sadece Avrupa Birliği'nde yasak olduğunu, diğer ülkelerde yasaklanmadığını ifade etti.
16 Eylül 2024

İsviçre'nin Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi (FOSV), Beypazarı maden suyunun bor içeriğinin çok yüksek olduğunu belirterek sağlık riskleri nedeniyle tüketilmemesi yönünde uyarıda bulundu. BAK-SAN GmbH, ürünü piyasadan geri çekti ve geri çağırma emri verdi. Borun, cenin gelişimine zarar verebileceği ve doğurganlığı etkileyebileceği belirtiliyor, bu nedenle uzun vadeli sağlık riskleri göz ardı edilemez.
16 Nisan 2024

Greenpeace Akdeniz, Hatay'ın Samandağ ve Defne ilçelerinde gerçekleştirdiği partikül madde ölçümlerinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği limitlerin 5.2 kat üstünde hava kirliliği saptadı. Deprem sonrası enkaz kaldırma işlemleri sırasında oluşan toz bulutları, sağlık için ciddi riskler oluşturuyor. Ölçümler, özellikle akşam saatlerinde ve çadır bölgelerinde hava kirliliğinin arttığını gösteriyor. Hava kirliliği, çocuklar, yaşlılar ve hamileler için daha büyük risk taşıyor ve kronik hastalıkların alevlenmesine yol açabiliyor.
15 Mart 2023

Earth Commission tarafından yapılan ve Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, insan faaliyetlerinin gezegenin güvenliğini ve adaletini tehlikeye attığı belirtildi. Sekiz ekolojik göstergeden yedisinde tehlikeli sınırların aşıldığı, küresel sıcaklık artışının güvenli sınır olan 1 dereceyi geçtiği ve yüzey suyu akışında güvensiz seviyelerin görüldüğü tespit edildi. Ayrıca, gezegenin yalnızca yüzde 45 ila 50'sinin bozulmamış ekosistemlere sahip olduğu ve nitrojen ile fosfor kullanımındaki eşitsizliklerin tehlikeli boyutlara ulaştığı bulgularına ulaşıldı.
31 Mayıs 2023

Eyüp Sabri Tuncer, Avrupa'da 'kimyasal risk' nedeniyle bazı ürünlerinin satışının durdurulması üzerine açıklama yaptı. Şirket, Mart 2022'den itibaren yasaklanan 'lilial' adlı bileşeni üretimde kullanmadığını belirtti. Avrupa tehlikeli gıda dışı ürünler için Hızlı Uyarı Sistemi'nin 12 Eylül'de yayınladığı uyarıda, 2022 Mart'tan önce üretilen bazı ürünlerde yasaklı madde tespit edildiği bildirilmişti. Şirket, sosyal medyada yayılan yanıltıcı bilgilerle ilgili hukuki süreç başlatacağını duyurdu.
15 Eylül 2024

Avrupa'daki 74 mutfakta yapılan bir araştırma, mutfaklarda bulunan bakterilerin çoğunun zararsız olduğunu ortaya koydu. Araştırma sonuçları Applied and Environmental Microbiology dergisinde yayımlandı. Hastalık yapan patojenlerin genellikle kontamine yiyeceklerle mutfağa geldiği belirlendi. Araştırma, mutfak hijyeni ve tasarımının hastalıkları önlemede yardımcı olabileceğini gösteriyor.
15 Temmuz 2023

Temiz Hava Hakkı Platformu, Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası'nın iş birliğiyle Hatay Antakya'da yapılan 30 günlük toz ölçümleri, havadaki toz miktarının olması gereken limitin dört kat üstünde olduğunu gösterdi. Deprem sonrası yıkılan binalardan kaynaklanan toz, halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle molozlardan demirin ayrıştırılması sırasında yüksek toz salınımı yaşanıyor ve bu durum bebek, çocuk, gebe kadınlar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanları etkiliyor. Ayrıca, PM2.5 için yasal bir limit değer tanımlanmaması eleştiriliyor ve acilen ulusal limit değerlerin belirlenmesi çağrısı yapılıyor.
9 Şubat 2024
İşaretlediklerim