Oxford, Bristol, Exeter Üniversiteleri ve Doğu Finlandiya Üniversitesi'nden bilim insanlarının yaptığı ortak araştırma, çocukluk ve gençlik dönemlerindeki hareketsiz yaşam tarzının atardamar sertleşmesini artırdığını ortaya koydu. Araştırmada, 11 ila 24 yaşları arasındaki bin 339 kişi üzerinde 13 yıl boyunca yapılan incelemeler sonucunda, günde 6 saatten 9 saate çıkan hareketsizlik süresinin atardamar sertleşmesini yaklaşık yüzde 10 artırdığı bulundu. Ayrıca, yaşlanmanın atardamar sertliğini artırdığı ve bu durumun yetişkinlerde genç yaşta ölüm riskini yüzde 47 artırabileceği, günde en az 3 saatlik hafif fiziksel aktivitenin ise atardamar sertleşmesi riskini en aza indirebileceği belirtildi.
27 Mart 2024

Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre, her dört kadından birinde ve her beş erkekten birinde varis ve toplardamar yetmezliği bulunuyor. Araştırma, çoğul gebelik ve çoklu doğumların, yaşın ve meslekte geçen sürenin, ailede hastalık öyküsünün, diyabet ve hipertansiyonun varis ve toplardamar yetmezliği riskini artırdığını gösteriyor. Damar hastalıkları, dünya genelinde ve Türkiye'de ölüm ve sakatlığa yol açan önemli halk sağlığı sorunları arasında yer alıyor. Ayrıca çevre kirliliği ve yaşam tarzı faktörleri de damar hastalıklarının gelişiminde etkili olabiliyor.
5 Aralık 2023

Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin yayımladığı bir araştırmaya göre, çocukların ve gençlerin uzun süre hareketsiz kalmasının ilerleyen yaşlarda kalp hasarlarına neden olabileceği belirlendi. Araştırmada 766 çocuğun 11, 15 ve 24 yaşlarındaki hareketsiz kalma süreleri ve kalp ölçümleri karşılaştırıldı. Araştırmacılar, 11 ila 24 yaşları arasında hareketsiz geçirilen her dakikanın, kalp ağırlığında artışa neden olduğunu tespit etti. Araştırma yazarlarından Dr. Andrew Agbaje, gençlerin ekran başında geçirdikleri sürenin daha ağır bir kalbe yol açtığını ve bu durumun kalp krizi ve inme ihtimalini artırdığını belirtti.
23 Ağustos 2023

Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaşları 60 ve üstü 7 bin 600 kişinin yaşlanma bulgularını inceledi. Araştırma, evli erkeklerin bekar erkeklere kıyasla iki kat daha iyi yaşlandığını tespit etti. Buna karşılık, bekar kadınların evli ve boşanmış kadınlardan daha sağlıklı yaşlandığı ortaya çıktı. Araştırma, çiftlerin birbirini sağlıklı davranışları benimsemeye teşvik edebileceğini öne sürüyor.
23 Ağustos 2024

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2023 yılında yüzde 10,2'ye yükselerek cumhuriyet tarihinde ilk kez çift haneye ulaştı. 2023'te 65 yaş ve üzeri nüfus 8 milyon 722 bin 806 kişiye ulaşırken, bu nüfusun 3 milyon 880 bin 356'sı erkek, 4 milyon 842 bin 450'si kadın oldu. İstanbul, 1 milyon 238 bin 899 kişi ile en yüksek yaşlı nüfusuna sahip il olurken, Bayburt, Hakkari ve Kilis en az yaşlı nüfusa sahip iller olarak kaydedildi. Ayrıca, Türkiye'nin ortanca yaşı da 2013'ten 2023'e kadar 30,4'ten 34'e yükseldi.
10 Şubat 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hipertansiyon ve etkisine ilişkin ilk raporunu yayımladı. Rapora göre, hipertansiyon dünya genelinde her üç yetişkinden birinde görülüyor ve bu hastalığa sahip her beş kişiden dördü yeterince tedavi edilmiyor. Hipertansiyonla yaşayan kişi sayısı, 1990-2019 yılları arasında ikiye katlanarak 650 milyondan 1,3 milyara çıktı. Ülkeler hipertansiyonla mücadelenin kapsamını genişlettiği takdirde 2023-2050 arasında 76 milyon ölümün önlenebileceği belirtiliyor.
19 Eylül 2023

IMF-Dünya Bankası Bahar dönemi toplantısında sunulan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, 2030 yılına kadar küresel ekonominin yıllık ortalama %2.8 büyüyeceğini öngörüyor, bu oran tarihsel ortalamaların altında. Raporda, teknolojik atılımların ve iyi yönetimin toplam faktör verimliliğine yeterince katkı sağlayamadığı belirtiliyor. 2024 ve 2025 yılları için küresel ve bölgesel büyüme oranları ile enflasyon tahminleri de raporda yer alıyor. Özellikle Türkiye için büyüme ve enflasyon tahminleri dikkat çekici.
23 Nisan 2024

Dünya Bankası, eğer politika yapıcılar işgücü arzını, üretkenliği ve yatırımı artırmak için gerekli adımları atmazsa, ortalama potansiyel küresel ekonomik büyümenin 2030'a kadar yılda %2,2 ile otuz yılın en düşük seviyesine düşeceğini ve bu durumun 'kayıp bir on yıl' başlatacağını belirtti. Rapor, sürdürülebilir sektörlerde yatırım artışı, ticaret maliyetlerinin azaltılması, hizmetlerde büyümenin artırılması ve işgücüne katılımın genişletilmesi gibi önerilerde bulundu. Ayrıca, Covid-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna işgali gibi krizlerin ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği ifade edildi.
28 Mart 2023

Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre, dünya genelinde yetişkinlerin yüzde 17,5'i kısırlık sorunu yaşıyor. Kısırlık, düzenli korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 12 ay içinde gebelik elde edilememesi olarak tanımlanıyor. DSÖ, özellikle yoksul kesimlerin tedavi masraflarını karşılamakta zorlandığını ve uygun fiyatlı, yüksek kaliteli doğurganlık tedavisine erişimin artırılmasının acil bir ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Ayrıca, birçok ülkede kısırlıkla ilgili güvenilir veri eksikliği olduğu ve tedavi maliyetlerinin bazı durumlarda yıllık gelirlerden daha yüksek olabileceği vurgulanıyor.
4 Nisan 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde ortalama 735 milyon insan açlıkla mücadele etti. Covid-19, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliklerinin etkisiyle 2019'dan bu yana açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısında 122 milyonluk bir artış yaşandı. Rapor, mevcut eğilimlerin sürmesi durumunda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki 'açlığın sona erdirilmesi' hedefine ulaşılamayacağını belirtiyor.
12 Temmuz 2023

Apple Kadın Sağlığı Araştırması'na göre, menarş olarak bilinen ilk adet dönemine giriş yaşı giderek düşüyor ve adet döngüsünün düzenli hale gelmesi için gereken süre artıyor. Bu eğilim, özellikle ırksal azınlıklar ve düşük sosyoekonomik kökenden gelenler arasında belirgin. Çocukluk çağı obezitesi, beslenme kalıpları, psikolojik stres ve çevresel faktörler bu değişimlerin ardındaki başlıca nedenler olarak öne çıkıyor. Bu durum, sağlık eşitsizliklerini artırarak daha iyi halk sağlığı politikaları ve araştırmalarının önemini vurguluyor.
6 Haziran 2024

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, Türkiye nüfusunun 2070'lerde 70 milyonun, 2100'de ise 50 milyonun altına düşmesinin beklendiğini açıkladı. Türkiye'nin doğum oranı 1,51 çocuğa düşmüş durumda ve bu oran 2014'ten beri düzenli olarak azalmaktadır. Eryurt, Türkiye'nin 90 milyona bile ulaşamayacağını ve nüfusun 2040'larda yaklaşık 88 milyona ulaştıktan sonra azalmaya başlayacağını belirtti.
10 Temmuz 2024

AXA sigorta şirketi tarafından yapılan bir ankete göre, dünya genelinde ruh sağlığı bozuklukları artış gösteriyor. Türkiye, yüzde 38'lik oranla ruh sağlığı bozukluğu yaşayan ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Araştırma, özellikle gençler arasında ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olduğunu belirtiyor. 18-24 yaş arası gençlerin yüzde 43'ü ruhsal bir hastalığı olduğunu ifade ederken, bu oran 65-75 yaş arası katılımcılarda yüzde 14'e düşüyor.
11 Mart 2024

Biyolog David Sinclair ve ekibi, yaşlanma sürecinin ileri ve geri götürülebilen bir süreç olduğunu deneylerle kanıtladı. Yapılan deneylerde yaşlı ve kör farelere görme yetisi geri kazandırıldı, beyin gençleştirilerek bilişsel beceriler artırıldı ve daha sağlıklı kas ve böbrek dokusu oluşturuldu. Ayrıca genç fareler üzerinde yapılan müdahalelerle yaşlanma süreci hızlandırıldı. Bu bulgular, yaşlanmanın DNA hasarından kaynaklandığına dair bilimsel inanca meydan okuyor ve yaşlanmanın bir bilgi kaybı olduğu teorisini öne sürüyor.
13 Ocak 2023

Son yapılan araştırmalar, meme kanserinin özellikle 20 ile 49 yaş arasındaki kadınlarda artış gösterdiğini ve bu kanser türünün giderek daha genç yaşlarda görüldüğünü ortaya koyuyor. ABD'de yapılan bir çalışma, 2000'den 2019'a kadar meme kanseri görülme sıklığının yılda yüzde 0,79 oranında arttığını ve özellikle 2016'dan sonra bu artışın daha da belirginleştiğini gösteriyor. Risk faktörleri arasında genetik mutasyonlar, ailede meme kanseri öyküsü, ilk doğumu 30 yaşından sonra yapmak, az sayıda çocuk doğurmak, emzirmemek, hareketsiz yaşam, alkol ve sigara kullanımı gibi etmenler bulunuyor. Erken teşhis için 40 yaşından itibaren mamografi ve riskli gruplarda meme ultrasonu öneriliyor.
20 Şubat 2024

Guinness rekorlarına göre dünyanın en yaşlı insanı olan 118 yaşındaki Fransız rahibe Lucile Randon'un ölümü üzerine, insan ömrünün üst sınırı konusu gündeme geldi. Şimdi en yaşlı insan unvanı 115 yaşındaki İspanyol Maria Branyas Morera'ya geçti. Bilim insanları, insan ömrünün doğal bir sınırının olduğunu ve bunun yaklaşık 115 yıl olduğunu düşünüyor. Ancak bazı araştırmalar, genetik manipülasyonlarla insan ömrünün 140-150 yıllara ulaşabileceğini öne sürüyor.
24 Ocak 2023

Birleşmiş Milletler kuruluşları tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, dünya genelinde her iki dakikada bir kadın hamilelik veya doğum sırasında yaşamını yitiriyor. 2000 ile 2020 yılları arasında anne ölümlerinde azalma gözlemlenmiş ancak sonrasında bu ilerleme durmuş ve bazı bölgelerde gerileme yaşanmıştır. Özellikle Sahra Altı Afrika'da anne ölüm oranları yüksek olup, Covid-19 salgınının bu durumu daha da kötüleştirmiş olabileceği belirtiliyor. DSÖ Genel Direktörü ve BM Nüfus Fonu İcra Direktörü, kaliteli sağlık hizmetlerine erişim ve aile planlamasına yatırım yapılmasının önemini vurguluyor.
23 Şubat 2023

Antibiyotiklere karşı gelişen direnç, her yıl 700 bin insanın ölümüne yol açıyor ve 2050 yılında bu sayının 10 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye, antibiyotik direnci ve kullanımında OECD ülkeleri arasında yüksek oranlara sahip. Uzmanlar, antibiyotik direncini sessiz ve sinsi bir pandemi olarak nitelendiriyor ve bu durumun sağlık sistemlerine yıllık 29 milyar dolar maliyeti olduğunu belirtiyor. Antibiyotiklerin yanlış veya gereksiz kullanımı, dozaj talimatlarına uyulmaması, tarım ve hayvancılıkta kullanımı ve kötü hijyen uygulamaları direncin artmasına neden oluyor. Yeni antibiyotik geliştirme süreci maliyetli ve zor olduğu için, mevcut antibiyotiklerin etkin kullanımı ve dirençle mücadelede uluslararası işbirliği gerekiyor.
18 Kasım 2023

Senex: Yaşlanma Çalışmaları Derneği’nin raporuna göre, 2024’ün ilk dört ayında 378 yaşlı şiddet, ihmal, istismar ve ayrımcılığa uğradı. Türkiye’de neredeyse her 10 yaşlıdan altısı yaşadığı hak ihlali sonucunda yaşamını yitiriyor. Raporda, yaşlılara yönelik hak ihlallerinin büyük şehirlerde daha yaygın olduğu ve yaş arttıkça hak ihlallerinin de arttığı belirtiliyor. Ayrıca, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı vurgulanıyor.
29 Mayıs 2024
İşaretlediklerim