Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) ait Jupiter Icy Moons Explorer (JUICE) uzay aracı, Jüpiter'e yolculuğu sırasında Ay ve Dünya'nın yanından geçerek tarihi bir geçiş yapacak. Bu geçiş, yerçekimi desteği kullanarak uzay aracının rotasını düzeltmek için yapılacak. ESA, bu manevranın küçük bir hata ile uzay aracını rotadan çıkarabileceğini belirtiyor. JUICE, 2031'de Jüpiter'e ulaşmak için Dünya ve Venüs'ün yerçekiminden yararlanarak enerji kazanacak.
18 Ağustos 2024

Bilim insanları, atmosfere yılda 5 milyon ton elmas tozu püskürtülmesinin Dünya'nın ısısını 1,6 derece düşürebileceğini öne sürdü. Bu yöntem, güneş ışınlarını yansıtarak küresel ısınmayı azaltmayı hedefleyen bir jeomühendislik yaklaşımı olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu yöntemin uygulanabilirliği ve maliyeti konusunda tartışmalar sürüyor. Elmas tozunun, kükürt dioksit gibi asit yağmurlarına neden olmaması avantaj olarak görülse de, maliyetinin oldukça yüksek olması nedeniyle eleştiriliyor.
18 Ekim 2024

Edinburgh Üniversitesi'nden Neil Turok ve ekibi, Annals of Physics dergisinde yayınladıkları araştırmada, zamanın geriye doğru aktığı bir 'ayna evren' olabileceğini öne sürdü. Bu teori, karanlık madde gibi açıklanması zor olguları ve evrende standart fizik kurallarına uymayan diğer özellikleri açıklayabilir. Araştırma, Büyük Patlama'nın bir ayna noktası olarak düşünülebileceğini ve öncesinde bir ayna evrenin var olabileceğini iddia ediyor. Ancak, bu teorinin matematiksel ve fiziksel olarak gerçekçi olduğunu göstermek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor.
2 Kasım 2024

Bilim insanları, Aralık 2022'de Kuzey Kutup göklerinde görülen nadir bir 'kutup yağmuru aurora' olayının gizemini çözdü. Bu aurora, genellikle çıplak gözle görülmeyen ve düşük güneş rüzgarı seviyeleri sayesinde gözlemlenebilen bir uzay havası türüdür. Araştırmacılar, bu auroranın doğrudan güneşten gelen supratermal elektronlar tarafından üretildiğini ve 28 saat boyunca gözlemlenebildiğini belirtti. Bu keşif, kutup ışıklarının kökenlerini anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
23 Haziran 2024

Avrupa Nükleer Araştırma Örgütü (CERN), evrenin temel yapı taşlarını oluşturan gizli hayalet parçacıkları keşfetmeyi amaçlayan 10 yıllık bir proje başlattı. Bu proje kapsamında, 'Geleceğin Dairesel Çarpıştırıcısı' adı verilen çok hassas bir süper çarpıştırıcı inşa ediliyor. Bu yeni cihaz, bilim insanlarının Büyük Patlama koşullarını yeniden yaratmalarına ve evrenin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamalarına olanak tanıyacak. CERN'de kıdemli fizikçi Dr. Richard Jacobsson, bu projenin evrenin yaratılışı hakkındaki düşünceleri yeniden tanımlayabileceğini belirtti.
26 Mart 2024

Bilim insanları, 66 milyon yıl önce dinozorları yok eden devasa asteroitin yanı sıra, aynı dönemde daha küçük bir asteroidin de Dünya'ya çarptığını keşfetti. Bu ikinci asteroit, Batı Afrika kıyılarında denize çarparak Nadir Krateri'ni oluşturdu. Araştırmacılar, bu çarpmanın büyük bir tsunamiye ve depreme neden olduğunu düşünüyor. İki asteroitin neden birbirine yakın zamanlarda Dünya'ya çarptığı ise henüz bilinmiyor.
4 Ekim 2024

NASA’nın Curiosity keşif aracı, Mars'ta daha önce hiç görülmemiş sarımsı yeşil renkte saf kükürt kristalleri buldu. Bu keşif, Curiosity'nin Gediz Vadisi kanalını araştırırken bir kaya yığınının üzerinden geçip birini çatlatması sonucunda gerçekleşti. Bilim insanları, bu bulgunun Mars'ın kozmik tarihi ve potansiyel olarak gelecekteki kolonizasyon çabaları için önemli olabileceğini belirtiyor. Saf kükürt, Dünya'da yalnızca volkanik süreçler veya sıcak su kaynakları gibi aşırı koşullar altında oluşur.
23 Temmuz 2024

NASA'nın Curiosity aracı, Mars'ta daha önce hiç görülmemiş sarımsı yeşil renkte saf kükürt kristalleri keşfetti. Bu keşif, Curiosity'nin Gediz Vadisi kanalını araştırırken bir kaya yığınının üzerinden geçip birini çatlatması sonucunda gerçekleşti. Bilim insanları, bu bulgunun Mars'ın kozmik tarihi ve potansiyel kolonizasyonu için önemli olabileceğini belirtiyor. Saf kükürt, Dünya'da yalnızca volkanik süreçler veya sıcak su kaynakları gibi aşırı koşullar altında oluşur.
23 Temmuz 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, Dünya’nın yaklaşık 466 milyon yıl önce Satürn’deki gibi bir halka sistemine sahip olmuş olabileceği keşfedildi. Araştırma, büyük bir asteroidin gelgit kuvveti nedeniyle parçalanarak gezegenin etrafında bir halka sistemi oluşturduğunu öne sürüyor. Bu halkanın güneş ışığını engelleyerek küresel soğumaya yol açmış olabileceği belirtiliyor. Çalışma, Dünya dışı olayların gezegenimizin iklimini nasıl etkileyebileceğine dair yeni bir anlayış sunuyor.
16 Eylül 2024

Harvard Üniversitesi'nden bilim insanları, Dünya’daki yaşamın başlangıcının yıldırım düşmesiyle oluşan kimyasal reaksiyonların sonucu olabileceğini öne sürdü. Araştırma, su, elektrolitler ve yaygın gazların birleşerek Dünya’nın ilk biyomoleküllerini oluşturduğu hipotezine dayanıyor. Simüle edilen yıldırım düşmeleri, karbondioksit ve nitrojeni son derece reaktif bileşiklere dönüştürebilen yüksek enerjili kıvılcımlar üretti. Bu keşif, Dünya dışında yaşamın gelecekteki olası keşifleri için de potansiyel taşıyor.
11 Ağustos 2024

Brighton Üniversitesi'nden Corina Ciocan'ın baş yazarlığını yaptığı bir araştırma, Britanya'nın güneyindeki Chichester açıklarından toplanan istiridye ve midyelerde yüksek oranda fiberglas bulunduğunu ortaya koydu. İstiridyelerde kilogram başına 11 bin 220, midyelerde ise kilogram başına 2 bin 740 cam parçacığı tespit edildi. Fiberglasın deniz canlılarının sindirim sistemini etkileyebileceği, iltihaplanmaya ve üreme sağlığının azalmasına yol açabileceği belirtildi. Bu durum, okyanus kirliliği ve mikroplastik artışının ekosistem ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.
10 Temmuz 2024

Uluslararası bir araştırma, Amazon Yağmur Ormanları'nın neredeyse yarısının 2050'ye kadar kuraklık, ormansızlaşma ve yangınlar nedeniyle yok olabileceğini ortaya koydu. Bilim insanları, Amazonlar'ın %38'inin zaten bozulduğunu ve yağmur ormanlarının %10 ila %47'sinin tahrip olabileceğini belirtiyor. Araştırma sonuçları, ekosistemin büyük ölçüde yağışa bağlı olduğu ve 'Dünyanın akciğeri' olarak adlandırılan Amazon Ormanları'nın, nem seviyeleri düşmeye devam ederse kurak bir alana dönüşebileceğini gösteriyor.
14 Şubat 2024

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) ve diğer gökbilimciler, Dünya'dan 3,8 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan SDSS J1531 galaksi kümesinde, kaydedilen en güçlü kara delik patlamalarından birini tespit etti. Patlama, bir galaksinin merkezindeki süper kütleli kara delikten kaynaklandı ve sonucunda devasa bir boşluk oluştu. Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi'nden Osase Omoruyi, daha fazla gözlemle durumu kesinleştireceklerini ve boşluğun kökenine dair daha fazla bilgi edinmeyi umduklarını belirtti. Araştırma bulguları, The Astrophysical Journal dergisinde yayınlandı.
22 Şubat 2024

2020 yılında fırlatılan Solar Orbiter uzay aracı, Güneş'e olan yakın yolculuğunda önemli gözlemler yapmaya devam ediyor. Araç, Güneş'in dış atmosferinin neden yüzeyinden daha sıcak olduğunu araştırırken, Güneş'in kutuplarından ve güneş rüzgarından ilk detaylı görüntüleri sağladı. Yeni yayınlanan videoda, Güneş'in manyetik alan çizgilerini takip eden gaz yapısı ve Dünya büyüklüğünde bir püskürme ile koronal yağmur görülebiliyor. Bu gözlemler, Güneş'in yapısını ve davranışlarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
12 Mayıs 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Florida eyaletinde bir evin çatısına düşen ve büyük merak uyandıran 700 gram ağırlığındaki gizemli nesnenin, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) ait bir uzay çöpü parçası olduğunu açıkladı. Nesne, 8 Mart'ta Alejandro Otero'nun evine düşmüş ve NASA tarafından yapılan incelemeler sonucu, 2021'den bu yana Dünya'nın yörüngesinde bulunan bir kargo paletine ait olduğu belirlenmiştir. Ev sahibi Otero, olayda kimsenin yaralanmamış olmasından dolayı memnuniyetini ifade etti.
16 Nisan 2024

Çin'in Chang’e-6 görevi, Ay'ın karanlık yüzünden aldığı örneklerde Güney Kutbu-Aitken havzasında geniş kapsamlı yer altı magmatik faaliyetleri tespit etti. Bu faaliyetler, Ay'ın kabuğunun orta kalınlıkta olduğu bölgede çeşitli formlarda görülüyor ve Ay'ın jeolojik yapısının derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlıyor. Araştırmacılar, bu bulguların Ay'ın erken dönemdeki jeolojik faaliyetlerine dair önemli ipuçları sunduğunu belirtiyor. Çin, Ay'ın uzak tarafından örnekler getiren ilk ülke oldu.
17 Ekim 2024

İzlandalı bilim insanları, İzlanda'nın güney batısındaki Grindavik kasabası yakınlarında bulunan bir yanardağ yarığında, kayıtlara geçen en hızlı magma akıntısını gözlemledi. 10 Kasım 2023 tarihinde yapılan gözlemlerde, magma akıntısının hızı saniyede 7 bin 400 metreküp olarak belirlendi. Bu hız, 2021, 2022 ve 2023'teki Fagradalsfjall bölgesindeki yanardağ patlamaları sırasında yapılan ölçümlerden yaklaşık 100 kat daha hızlı. Araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayımlandı.
9 Şubat 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan veriler, süper kütleli kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumu için gerekli olan gazı yok ederek galaksileri 'öldürdüğünü' ortaya çıkardı. Cambridge Üniversitesi'nden uluslararası bir ekip, Webb Teleskobu ile 'büyük patlama'dan iki milyar yıl sonrasında oluşan bir galaksiyi inceledi ve bu galaksinin merkezindeki kara deliğin, galaksiden yüksek hızda gaz fırlatarak yeni yıldız oluşumunu durdurduğunu keşfetti. Bu bulgu, kara deliklerin galaksilerde yıldız oluşumunu nasıl durdurduğunu anlamada önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
17 Eylül 2024
İşaretlediklerim