Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türk Lirası'nın değer kaybı ve Merkez Bankası'nın karşılaştığı zorlukları tartışıyor. Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırma politikalarının, siyasi iktidarın seçim öncesi KOBİ'lere ve esnafa kredi dağıtımı gibi uygulamalarıyla çeliştiğini belirtiyor. Ayrıca, bütçede lüks harcamaların arttığı ve bu durumun Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını etkisiz kılacağını ifade ediyor. Korkmaz, bu koşullar altında bir Merkez Bankası Başkanının neden görevde kalmak istemeyeceğini sorguluyor.
9 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Fatih Karahan, Merkez Bankası'nın enflasyon raporunda ana hedef olarak 'dezenflasyon' belirlediğini açıkladı. Ancak, bu hedefe ulaşmak için somut adımların neler olacağı konusunda detay vermedi. Şeref Oğuz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede yetersiz kaldığını ve toplumun fiyatların daha da artacağı yönündeki genel kanaatinin, Merkez Bankası'nın faiz artırımı gibi geleneksel araçlarının etkisiz kalmasına neden olduğunu belirtiyor. Oğuz, öncelikle güvenin tesis edilmesi gerektiğini vurguluyor.
9 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, 1980 öncesi Türkiye'de yaşanan yüksek enflasyon oranlarına değinerek, nominal ve reel faiz kavramlarını açıklıyor. Merkez Bankası'nın gösterge faiz oranının beklenen TÜFE'nin altında olduğunu ve gerçekte reel faizlerin artmadığını, hatta eksi değerde olduğunu belirtiyor. Ayrıca, seçim ekonomisinin toplam talebi ve TÜFE'yi artıracağını, bu durumun 2024 Haziran ayına kadar aylık enflasyon oranlarının 2023'ün üzerinde çıkacağını öngörüyor. Bu koşullar altında, TL mevduat hesabı açanlar için bankaların ortalama yüzde 51 faiz verdiğini ifade ediyor.
13 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Merkez Bankası'nın faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistler arasında farklı yorumlara neden oldu. Tunç Şatıroğlu, bu kararı 'enflasyon lobisinin kazanması' olarak değerlendirirken, Mahfi Eğilmez asıl önemli olanın faiz değil, enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını ifade etti. Ocak ayı enflasyonunun %6.7, Şubat ayının ise %5 civarında gerçekleşmesi bekleniyor, ancak yıl sonu beklentileri Merkez Bankası'nın tahminlerinin 7 puan üzerinde.
22 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yüksek enflasyon ve yoksulluk gibi iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. Korkmaz, vergi adaletinin sağlanması için gelir vergisinde ücret ve maaşlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu. Reel sektörde zararların ve iflasların arttığını, sanayi üretiminde büyüme oranının düşük kaldığını ve doğrudan yabancı yatırım sermayesinin gelmediğini vurguladı. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın sunduğu 2024 yılı ilk enflasyon raporunda, yıl sonu enflasyon beklentileri açıklandı. Ekonomistlerden Özgür Demirtaş, erken faiz indirimi konusunda uyarıda bulunurken, Uğur Gürses sunumu olumlu buldu. Veysel Ulusoy ise enflasyonun doğru ölçülüp yanlış sunulduğunu iddia etti. Ekonomistlerin görüşleri arasında, Merkez Bankası'nın faiz politikasına yönelik eleştiriler ve enflasyonla mücadelenin yetersizliği vurgulandı.
8 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, çekirdek enflasyonun, işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, altın, içki ve tütün gibi malların fiyat artışlarını çıkardıktan sonra elde edilen TÜFE(B)'nin yıllık bazda yüzde 70,31 olduğunu belirtiyor. Bu oranın, yıllık TÜFE'den daha yüksek olduğunu ve enflasyonun direnç gösterdiğini ve artacağını ifade ediyor. Korkmaz, 2021 yılından bu yana hem TÜFE hem de çekirdek enflasyonun arttığını ve seçim dönemi nedeniyle siyasi iktidarın popülizmden vazgeçmeyeceğini, bu durumun TÜFE artışını sürdüreceğini öne sürüyor.
5 Mart 2024

Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Servet Yıldırım, Merkez Bankası'nın bugün yapacağı faiz artırımının ekonomideki aktörleri enflasyonun düşeceğine ikna etme sürecini kolaylaştıracağını belirtiyor. Faiz artırımının talebi baskılayarak ve kredi arzını kısarak enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu vurguluyor. Ancak, Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmamasının ekonomi için felaket oluşturmayacağını, önemli olanın parasal sıkılaştırma adımlarının devamı olduğunu ifade ediyor.
21 Mart 2024

Merkez Bankası, yılsonu enflasyon tahminini 2 puan artırarak, bu artışın 1,8 puanını enflasyon ana eğilimindeki bozulmaya bağladı. Bu bozulma, ürün ve hizmet fiyatlarının beklentilerin üzerinde artması olarak tanımlanıyor. Ayrıca, çıktı açığı ve gıda fiyatları da enflasyon görünümünü yukarı çeken diğer önemli faktörler arasında yer alıyor. Merkez Bankası, iç talebin soğumadığı bir ortamda faiz artışlarının sınırlı etkisi olduğunu ve ekonominin 2025-26 yıllarında daha düşük büyümesi gerektiğini belirtiyor.
10 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Merkez Bankası, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. Bu durum, bazı ekonomistler tarafından olumlu karşılanırken, bazıları tarafından eleştirildi. Eleştiriler genellikle, bu yüksek enflasyon tahmininin Türkiye ekonomisindeki mevcut sorunları ve politikaların çelişkilerini vurgulamaktaydı. Öte yandan, bazı ekonomistler, Merkez Bankası'nın gerçekçi bir tahminde bulunduğunu ve bu durumun kredibilite açısından olumlu olduğunu belirtti.
27 Temmuz 2023

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hükümetin enflasyonla mücadelede maliye politikası, yapısal reformlar ve sektörel politikaları kullanmaya devam edeceğini ifade etti. Merkez Bankası'nın hükümetin belirlediği genel politikalar doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz politikalarında ciddi bir değişiklik olmadığını ve enflasyonu tek haneye düşürme kararlılığını dile getirdi. Ekonomide yeni bir model denemesi ve seçim öncesi para politikasında değişiklik yapılmaması, piyasa dışı düzenlemeler ve Merkez Bankası'nın TL'deki değer kaybını yavaşlatma çabaları anlatıldı.
16 Haziran 2023

Merkez Bankası Nisan ayı ödemeler bilançosunu açıkladı ve cari açığın geçen yıla göre çok değişmediği görüldü. Esfender Korkmaz, cari açığın aynı kalmasının hükümetin hedeflerini tutturamayacağını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırım sermayesinde ve net hata ve noksan kaleminde önemli çıkışlar olduğunu vurguladı. Korkmaz, bu durumun Türkiye ekonomisinin kırılgan, kayıt dışı ve güvenilmez olduğunu gösterdiğini ifade etti.
13 Haziran 2024

Ekonomist Remzi Özdemir, seçimlerin ardından Türkiye'de hükûmetin enflasyonla mücadele kapsamında daha sert tedbirlere başvuracağını iddia etti. Özdemir'e göre, Merkez Bankası Nisan toplantısında bu yönde önemli adımlar atacak ve bu durum fiyatların düşmesine neden olacak. Özdemir, halkın bu süreçte zorlanacağını ancak sonunda Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme başarısını takdir edeceğini belirtti.
24 Şubat 2024
İşaretlediklerim