Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan sessizce geçti. Teklifin içeriği ve hedefleri detaylı bir şekilde incelenmesi ve tartışılması gerektiği belirtiliyor. Vakfın mütevelli heyetinin başkanı Dışişleri Bakanı olacak ve vakıf, geniş yetkilerle donatılacak. Vakıf, üniversite kurabilecek, taşınmaz alıp satabilecek ve çeşitli ticari faaliyetlerde bulunabilecek.
29 Mayıs 2024

Dışişleri Bakanlığı'nın kuracağı yeni vakıf, araç kiralamadan emlak alım satımına kadar birçok hizmetin yanı sıra vize aracılığı hizmeti de sunacak. Bu yasa tasarısı, Meclis'te görüşülmekte ve AK Parti yetkilileri, bu hizmetin Hazine'ye önemli gelir sağlayacağını savunuyor. Ancak, vize başvurularının reddedilmesi durumunda vakfın ve dolayısıyla Türkiye'nin itibarının zarar görebileceği endişeleri dile getiriliyor. Ayrıca, vakfın eğitim amaçlı faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kimlerin yararlanacağı konusunda da soru işaretleri bulunuyor.
20 Mayıs 2024

Çiğdem Toker, Türkiye'deki asgari ücretin dolar bazında diğer bazı ülkelerden yüksek olmasına rağmen, yolsuzluk ve gelir eşitsizliği konularının göz ardı edildiğini belirtiyor. Toker, Bakan Şimşek'in yolsuzluk ve yoksulluk arasındaki bağlantıyı sorgulayan bir gazeteci olmadığını eleştiriyor. Ayrıca, Şimşek'in uluslararası finans kuruluşları gibi konuşmasının, Türkiye'deki ekonomik koşulları iyileştirmek için iyi bir örnek oluşturmadığını vurguluyor.
3 Temmuz 2024

Hakan Fidan'ın Türkiye'nin suistimale açık vize rejimine müdahale ettiği ve bu amaçla Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı'nın kurulmasını istediği belirtiliyor. Türkiye'de vize verme konusunda sıkılaştırmaya gidilmesi, Afrika ülkelerinden gelen başvuruların da reddedilmesine yol açmış. Bu durum, Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Türkiye'nin vize rejimindeki değişiklikler, hem iç hem de dış politikada önemli sonuçlar doğuruyor.
3 Temmuz 2024

Cumhuriyet Vakfı yönetim kurulu üyeleri Turan Karakaş, Birol Başaran ve Barış Doster, vakfın başkanı Alev Coşkun ve üyeler Işık Kansu ve İrfan Hüseyin Yıldız'ı, bir e-ticaret firmasından manipülatif haber yapma karşılığında çikolata kutusunda para alındığı iddiasıyla ilgili olayı kapatmaya çalıştıkları gerekçesiyle istifaya çağırdı. Bu iddia, vakıf yöneticisi avukat Turan Karakaş tarafından suç duyurusuyla ortaya çıkmıştı. Gazetenin genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, konuyu kapatmaya zorlandıktan sonra görevden alındı. Üç yönetim kurulu üyesi, olayın yargı yoluyla çözülmesi ve sorumluların açığa alınması gerektiğini belirtti.
15 Haziran 2023

Çiğdem Toker, TÜİK'in veri yönetimi ve iletişim stratejisini eleştiriyor. TÜİK, artan eleştiriler üzerine sınırlı bir basın toplantısı düzenledi ve toplantının 'off the record' tutulmasını istedi. Toker, TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya'nın üslubunun pek iç açıcı olmadığını belirtiyor ve TÜİK'in kamuoyu tepkisinin odağında olduğu bir dönemi hatırlamadığını ifade ediyor.
12 Temmuz 2024

Çiğdem Toker, 2024 yılı bütçesinde otoyol, köprü, tünel ve şehir hastaneleri işletici şirketlerine yapılacak ödemeler için ayrılan 162,4 milyar TL'lik kaynağı ele alıyor. Bu ödemelerin döviz üzerinden garanti edildiğini ve kur değişimleri ile enflasyona bağlı olarak yılda dört kez arttığını belirtiyor. Toker, bu durumun bütçede öngörülen tutarların üzerine çıkacağını ve devletin müteahhitlerden aldığı vergi gelirinin, onlara ödenen tutarların çok altında kaldığını vurguluyor.
19 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, 2021 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 779 şirkete el konulduğunu belirtmesi ve gerekirse yeni şirketlere de el konulabileceğini söylemesi üzerine, bu durumun Türkiye'deki şirketlerin iflas riskini nasıl artırdığını ele alıyor. Korkmaz, FETÖ örgütüne ait şirketlerin nasıl bu kadar mal ve mülk sahibi olduğunu ve devletin bu duruma nasıl izin verdiğini sorguluyor. Ayrıca, Türkiye'deki büyük şirketlerin yurt dışında yatırım yapmak için bankalardan aldıkları krediler ve bu durumun Türkiye ekonomisine etkileri üzerinde duruyor. 2023 yılında doğrudan yabancı yatırım sermayesi giriş ve çıkışlarının dengesizliği de vurgulanıyor.
3 Mart 2024

Esfender Korkmaz, açıklanan kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin enflasyonu önlemede etkili olabilmesi için iktisadi ajanların güven duyması gerektiğini belirtti. Korkmaz, kamu ihale kanunu ve kamu-özel iş birliği anlaşmalarının eleştirildiğini, mali disiplinin sağlanamadığını ve tasarrufun altyapısının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, 10 milyon yabancıyı besleyen bir ülkenin yapacağı tasarrufun önemsiz olduğunu ve seçimlerin israfı kronikleştirdiğini ifade etti.
14 Mayıs 2024

TBMM Genel Kurulu'nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi görüşmeleri sırasında CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Savunma Sanayii Başkanlığı'nda tarikat ve cemaat yapılanmalarının etkisine işaret etti. Salıcı, Gaye Vakfı, Erkam Vakfı ve Hayra Davet Vakfı gibi vakıfların Savunma Sanayii şirketlerinde önemli pozisyonlarda etkili olduğunu belirtti. Bu vakıfların üyeleri, TEI, TUSAŞ, ASELSAN gibi şirketlerde üst düzey görevlerde bulunuyor. Ayrıca, bu yapılanmaların Savunma Sanayii Başkanlığı'na kadar uzandığı ve gelecek başkanların bu vakıflardan çıkabileceği iddia edildi.
7 Mayıs 2024

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dikmen yerleşkesindeki binanın tuvaletlerini yenilemesi üzerine gelen tasarruf tedbirlerine uyulmadığı eleştirilerine yanıt verdi. Bakanlık, bakım-onarım çalışmalarının binaların ömrünü uzatmak için zorunlu olduğunu ve tasarruf genelgesinin kapsamı dışında olduğunu belirtti. Bakanlık, genelgenin amacının kamuda verimliliği artırarak tasarruf sağlamak olduğunu ve bu tür bakım-onarım çalışmalarının hizmetin devamı için gerekli olduğunu vurguladı.
5 Temmuz 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ihracatı desteklemek ve ülkeye döviz girişini teşvik etmek amacıyla vergi indirimleri ve istisnaları içeren yeni bir düzenlemeyi Meclis'e getireceklerini duyurdu. Yurt dışındaki faaliyetlerden elde edilen kazancın ülkeye getirilmesi şartıyla gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine uygulanacak vergi indirim ve istisna oranları artırılacak. İmalatçı ve tedarikçi ihracatçıların kazançlarına kurumlar vergisi indirimi ve yurt dışına sunulan bazı hizmetlerden elde edilen gelirlere kazanç istisnası uygulanacak.
22 Kasım 2023

İktisatçı Güldem Atabay, kur korumalı mevduat faizlerinin kaldırılmasının borsadan bu alana geçişe yol açabileceğini belirtti. Borsada riskli işlemler ve Merkez Bankası'nın arka kapı satışları olduğunu ifade etti. Atabay, mevcut iktidarın ekonomi politikalarının devam etmesi durumunda Türkiye'nin sermaye kontrolüne doğru gidebileceğini öne sürdü. Ayrıca, borsanın yatırım yeri olmaktan çıktığını ve tehlikeli işlemlerin olduğunu, yabancı yatırımcıların demokratik bir sistem görmesi durumunda Türkiye'ye ilgi gösterebileceğini dile getirdi.
9 Nisan 2023

Esfender Korkmaz, Türkiye Varlık Fonu'nun dünya genelinde benzersiz bir yapıya sahip olduğunu ve Sayıştay denetimine tabi olmadığını ifade etti. Fonun, diğer ülkelerdeki gibi cari fazla veya doğal kaynak gelirlerini değerlendirmek yerine, yüksek faiz oranlarıyla borçlanmak için kullanıldığını belirtti. Korkmaz, bu durumun Osmanlı İmparatorluğu'nun Düyunu Umumiye döneminden daha ağır bir yük olduğunu ve gelecek nesillerin refahını ipotek altına aldığını vurguladı.
21 Şubat 2024

Cumhuriyet Vakfı yöneticileri, bir e-ticaret firmasından manipülatif haber karşılığında para aldıkları iddiasıyla suçlanmıştı. Genel yayın yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, vakıf başkanı ve yönetim kurulu üyelerini eleştiren bir yazı yazdıktan sonra görevden alındı. Vakıf yöneticileri, bazı yönetim kurulu üyelerini istifaya çağırdı. Cumhuriyet'in sitesinin yayın yönetmeni Mustafa Büyüksipahi ve Arif Kızılyalın istifa etti. Alev Coşkun, alınan paranın iade edildiğini ve yaşananları 'yol kazası' olarak nitelendirdiğini belirtti.
22 Haziran 2023

Deniz Zeyrek, hükümetin küçük ölçekli tasarruf önlemleri yerine büyük kamu harcamalarında kesinti yapılması gerektiğini savunuyor. Yazısında, yüksek maliyetli devlet projeleri, saraylar, konvoylar ve yandaş firmalara verilen ihaleler gibi konulara dikkat çekiyor. Zeyrek, bu tür harcamaların kısılması gerektiğini öne sürerek, mevcut tasarruf önlemlerinin yetersiz olduğunu belirtiyor. Ayrıca, vatandaşa hizmet edecek yatırımların askıya alınmasının da doğru bir tasarruf yöntemi olmadığını vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, 2003 yılından sonra Türkiye'ye gelen yabancı sermayenin çoğunlukla kârlı işletme ve banka alımlarında yoğunlaştığını, fiziki yatırımların ise sınırlı kaldığını belirtiyor. 2023 yılında Türkiye'ye 6,2 milyar dolar yabancı sermaye girişi olurken, 6,9 milyar dolar yerli sermaye çıkışı yaşandı. Korkmaz, yabancı sermaye çekmek için sıcak para ve spekülatif sermayeyi kontrol altına almanın, devletin kurumsal yapısını güçlendirmenin ve mülkiyet güvencesini sağlamanın, ayrıca daha yüksek teşvikler sunmanın önemini vurguluyor.
26 Mart 2024

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, bir toplantıda Türkiye'nin ekonomi politikaları ve mevcut ekonomik durumu hakkında eleştirel bir konuşma yaptı. Akçay, fonlama maliyeti ile mevduat faizi, politika faizi ile enflasyon oranı, ve faiz-kur bağlantısının kopmuş olduğunu belirtti. Göreve geldikleri günden bu yana bu sorunları çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, ekonomik modellemelerde TÜİK tarafından açıklanan yanlış enflasyon verilerinin kullanıldığını eleştirdi ve yapısal reformların, serbest piyasa düzenlemelerinin, döviz kuru özgürlüğünün, vergi yasasının yeniden yapılandırılmasının, kamu harcamalarının kontrol altına alınmasının ve yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin eksikliğine dikkat çekti.
9 Şubat 2024

Zülal Kalkandelen, Türkiye'de kamu bütçesinin nasıl harcandığına dair şeffaflık eksikliğini eleştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tasarruf tedbirlerine tüm kamu idarelerinin uyması gerektiğini belirtmesine rağmen, Saray ve Diyanet gibi kurumların büyük harcamalarına dikkat çekiyor. Yeni tasarruf paketi kapsamında bazı önlemler öne çıksa da, Kalkandelen bu önlemlerin bütçe açığını kapatmakta yetersiz olduğunu ve kamuda yaşanan yolsuzlukların bedelinin dürüst vatandaşlara yüklendiğini vurguluyor.
17 Mayıs 2024

Saygı Öztürk, Suudi Arabistan tarafından Türkiye'ye tanınan hac kontenjanlarının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından adil bir şekilde dağıtılmadığını iddia ediyor. VIP hacı, yandaş hacı gibi kontenjanların torpilli kişilere verildiğini ve normal vatandaşların yıllardır kurada çıkmadığını belirtiyor. Öztürk, Diyanet'in bu duruma açıklık getirmesi gerektiğini ve çözüm bulunmasını talep ediyor.
18 Haziran 2024
İşaretlediklerim