Türkiye'de kabul edilen yeni yasa, antidemokratik uygulamaları daha da ağırlaştırarak iktidar muhaliflerine yönelik baskıyı artırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeleri içeren ve Anayasa ihlalleri barındıran bu düzenleme, özellikle terör örgütleriyle ilişkilendirilen kişilere yönelik keyfi ve çifte cezalandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Türkiye'deki baskı rejimlerinin simgesi haline gelen 'Fişleme' düzenlemesinin kapsamı genişletilerek, muhalefet, inanç ve etnik köken nedeniyle cezalandırmanın aracı haline getiriliyor.
17 Mart 2024

Deniz Zeyrek, Türkiye'nin FATF'nin gri listesinden çıkarılmasını değerlendirdi. Yazıda, Türkiye'nin 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin politikaları nedeniyle gri listeye alındığı belirtiliyor. Özellikle 'varlık barışı yasası' ve mali şeffaflık eksikliği gibi nedenlerin bu duruma yol açtığı vurgulanıyor. Mehmet Şimşek'in Türkiye'yi bu listeden çıkarmayı başardığı ifade ediliyor.
29 Haziran 2024

Barış Pehlivan, Yargıtay, Danıştay ve bölge adliye mahkemelerinde görev yapan hâkimler ve savcılarla yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye'deki yargı sisteminin siyasi konjonktürden nasıl etkilenebileceğini ele alıyor. Yazıda, yargının bağımsızlığına inanan meslek mensuplarının şahsi olarak gelecek kaygısı taşımadığı, ancak hukuka uygun olmayan kararlar verenlerin siyasi konjonktürü yakından takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek yargı organlarında dönüşümün beklendiği, Anayasa Mahkemesi ve YÖK'te belirli gruplara yönelik atamaların yapılması planlandığı ve anayasa değişikliği çalışmaları için zemin arandığı ifade ediliyor.
3 Nisan 2024

Avrupa Konseyi'nin 2023 yılına ilişkin raporuna göre, Türkiye nüfusa göre en fazla mahkum ve tutuklu bulunan ülke olarak Avrupa'da ilk sırada yer aldı. Türkiye'de toplam 348 bin 265 mahkum ve tutuklu bulunurken, bu sayıyla Britanya, Fransa, Polonya, Almanya ve İtalya'yı geride bıraktı. Ayrıca, personel başına mahkum oranının en yüksek olduğu cezaevi idareleri sıralamasında da Türkiye ilk sırada yer aldı. 2005'ten 2023'e kadar olan dönemde Türkiye'deki mahkum ve tutuklu sayısı yüzde 439 oranında arttı.
6 Haziran 2024

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, 2024 yılının ilk 10 ayında 357 kadının öldürüldüğünü açıkladı. En fazla kadın cinayetinin yaşandığı iller İstanbul, Ankara ve İzmir olarak belirlendi. Bu veriler, Türkiye'de kadın cinayetlerinin yaygınlığını ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kadın cinayetleri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddetle mücadele konularında acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor.
25 Kasım 2024

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, İstanbul Sözleşmesi'nin varlığı veya yokluğunun kadın cinayetlerini etkilemediğini ifade etti. Yanık, AK Parti'nin kadınlara önem vermediği eleştirilerine karşı çıkarak, partinin kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici tedbirler aldığını savundu. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinin arttığı iddialarına da yanıt veren Yanık, bu tartışmaların kısır bir döngüye yol açtığını ve yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
11 Ekim 2024

Senex İzleme'nin 2024 yılı I. Dönem Raporu'na göre, Türkiye'de yaşlılara yönelik hak ihlalleri artış gösteriyor. Yılın ilk dört ayında yaşlılara yönelik 378 hak ihlali gerçekleşti ve bunların yarısından fazlası ölümle sonuçlandı. En fazla hak ihlali 75 yaş üzerindekilere yönelik olup, İstanbul, Antalya ve Aydın en çok ihlalin yaşandığı iller arasında yer alıyor. Raporda, yaşlıların en fazla ihmal sonucu gerçekleşen trafik kazaları ve şüpheli ölümlerle karşılaştığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

EngelliWeb ve İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD), Türkiye'de internete erişim engelleme yetkisi olan kurum ve kuruluşları açıkladı. Liste, Cumhurbaşkanlığı ve ilgili bakanlıklardan, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı'na kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Ayrıca, Adalet Bakanlığı, valilikler, çeşitli bakanlıklar ve diğer devlet kurumları da bu yetkiye sahip. Bu kadar geniş yetkiyle, internetin bir anda karartılabileceği vurgulanıyor.
12 Ağustos 2024

Mehmet Altan, Türkiye'nin İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde Yunanistan'dan 69 basamak geride olmasının nedenlerini tartışıyor. Altan, Yunanistan'ın 1981'den beri AB üyesi olmasının, vatandaşlarının refah ve özgürlüğünü artırdığını belirtiyor. Türkiye'de ise yönetenlerin, yönetilenlerin yaşam kalitesini göz ardı ettiğini ve milliyetçi söylemlerle bu durumu gizlemeye çalıştığını savunuyor. Altan, AB kriterlerinin vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmeye odaklandığını vurguluyor.
16 Mayıs 2024

Abdulkadir Selvi, Türkiye'nin hukuki standartlarını yükseltmek için yargı reformuna ihtiyaç duyduğunu belirtti. Meclis'te 9'uncu Yargı Paketi görüşülürken, zihniyet değişiminin de önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin Avrupa Konseyi denetim mekanizmasından çıkması gerektiğini ifade eden Selvi, AKPM Denetim Komisyonu Türkiye Eş-Raportörü Stefan Schennach'ın raporunun olumsuz olduğunu belirtti.
26 Temmuz 2024

Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı (BAYETAV), Türkiye'deki mülteci karşıtı söylemleri ve göç politikalarını ele alan bir rapor yayınladı. Raporda, AKP'nin 2019'dan itibaren mülteciler üzerinde denetim ve baskı kurduğu, Suriyelilerin güvenlik meselesine dönüştürüldüğü ve göçün kriminalize edildiği belirtiliyor. Ayrıca, ana muhalefetin geri göndermeye dayalı mülteci söylemi öne çıkarken, sol partilerin mülteci meselesine yeterince ağırlık vermediği savunuluyor.
21 Mayıs 2024

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği'ni Türkiye'deki kayyım atamalarına karşı net bir duruş sergilemeye çağırdı. Türkiye'de Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atanması, İçişleri Bakanlığı tarafından belediye başkanlarının terör örgütü üyeliği suçlamaları gerekçe gösterilerek gerçekleştirildi. Amor, bu durumu Türk hükümetinin demokrasiye bir saldırısı olarak nitelendirdi ve AB'nin bu duruma karşı net bir yanıt vermesi gerektiğini belirtti. Türkiye'deki kayyım atamaları, yerel ve uluslararası düzeyde tepkilere yol açtı.
4 Kasım 2024

Ipsos araştırma şirketinin gerçekleştirdiği ankete göre, Türkiye'de halkın yüzde 73'ü ülkenin yanlış istikamette ilerlediğini düşünüyor. 26 Ocak-9 Şubat tarihleri arasında 29 ülkede yapılan ankette, Türkiye'deki katılımcılar enflasyonu en büyük sorun olarak görüyor. Yoksulluk ve sosyal adaletsizlik ikinci, suç ve şiddet ile işsizlik ise diğer önemli kaygılar arasında yer alıyor. Ekonomik durumu kötü olarak değerlendirenlerin oranı ise yüzde 74.
4 Mart 2024

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Türk Demokrasi Vakfı'nın düzenlediği toplantıda Türkiye'deki yargı sistemini eleştirdi. Selçuk, Türkiye'de verilen yargı kararlarının yüzde 99'unun geçersiz olduğunu ve mahkemelerin bağımsızlığının olmadığını belirtti. Ayrıca, yedek yargıç kurulunun işlevsiz olduğunu ve kendisinin bile hak arama özgürlüğünü kullanamadığını ifade etti.
31 Mayıs 2024

Hollanda Parlamentosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki kararlarına Türkiye'nin uymaması nedeniyle gümrük yaptırımı uygulanması kararını onayladı. AİHM, Kavala'nın 2019'da ve Demirtaş'ın ise siyasi ifade özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle serbest bırakılması gerektiğine hükmetmişti. Hollanda, bu kararlar uygulanmadan Türkiye ile Gümrük Birliği'nin modernizasyonu konusunda görüşmelerin bloke edilmesini öngörüyor. Kati Piri'nin sunduğu önerge, Avrupa Birliği Konseyi toplantısı öncesinde kabul edildi.
18 Nisan 2024

İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) verilerine göre 2024 yılında toplam 1 milyon 43 bin erişim engeli kararı alındı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bu yıl içinde 769 bin platform ve sayfaya erişimi engelledi. Özellikle Instagram, Roblox, Read the Docs ve Wattpad gibi popüler platformlara getirilen erişim yasakları dikkat çekti. Erişim yasakları, Türkiye'de internet özgürlüğü ve sansür konularında tartışmalara yol açtı.
9 Ağustos 2024

YÖK'ün 2024 istatistiklerine göre, kadınların akademideki oranı %46.4, üniversitelerdeki kız öğrenci oranı ise %51.7'ye ulaşmış durumda. Ancak, Türkiye'deki 127 devlet üniversitesinden sadece 6'sının rektörü kadın. YÖK'ün 43 yıllık tarihinde hiç kadın başkan atanmamış ve mevcut 19 üyesinden sadece 2'si kadın. Bu durum, yükseköğretimde kadınların erişim ve temsil oranlarının artmasına rağmen, yönetim kademelerinde cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini gösteriyor.
16 Şubat 2024

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2024-2025 adli yılı mesajında demokrasinin standartlarının yükseltilmesi, hukuk devletinin güçlendirilmesi ve temel hak ve hürriyetlerin genişletilmesi adına önemli reformlara devam edeceklerini belirtti. Adli tatilin sona ermesiyle birlikte yeni adli yıl Yargıtay'daki törenle başlayacak. Bu kapsamda önemli davaların duruşmaları da Eylül ayında görülecek. Tunç, adalet hizmetlerinin etkinliğini ve kalitesini artırmak için kararlılıkla çalışacaklarını vurguladı.
1 Eylül 2024

IQAir tarafından yayınlanan 2023 'Dünya Hava Kalitesi' raporuna göre, Türkiye'nin hava kirliliği ortalaması 20.5 ile WHO'nun belirlediği eşik değerlerin dört katı seviyesinde. Raporda, Türkiye havası en kirli 44'üncü ülke olarak sıralanırken, Iğdır şehri Avrupa'nın en kirli havasına sahip kenti olarak belirlendi. Raporda ayrıca, Türkiye'de hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine ve kirliliğe yol açan başlıca faktörlere de değiniliyor. Hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyon insanın öldüğü belirtiliyor.
20 Mart 2024
İşaretlediklerim