Ahmet Hakan, köpek katliamı iddialarının yasaların yorumlanış biçimlerinden kaynaklanmadığını savundu. Hakan, merhametsiz ve anlayışsız bir iklimin bu tür iddiaları beslediğini belirtti. Ayrıca, sokakta hayvan besleyenlere ceza verilmesi gibi yorumların kışkırtıcı olduğunu ve bu tür yorumlara inanmadığını ifade etti.
27 Temmuz 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 500'den fazla erişim engelleme ve içerik çıkartma başvurusunda 'ifade özgürlüğü ihlali' kararı verdi. Bu kararlar, 2017'de çıkarılan ve sık sık sansüre bahane edilen 5651 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle ilgiliydi. AYM, Diken'in 2018'de yaptığı ve 2021'de pilot karar olarak kabul edilen başvuruyu referans alarak bu kararı verdi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz, AYM'nin bu kararları verirken pilot kararı referans aldığını ve bu kararların bir kısmının İfade Özgürlüğü Derneği tarafından yapılan başvurular olduğunu belirtti.
6 Şubat 2024

Barış Terkoğlu, Türkiye'de yargı mensuplarının ve devlet kurumlarının siyasi tarafsızlığını yitirdiğini ve adaletin militanlaştığını iddia ediyor. Gökçeada Belediye Başkanı örneği üzerinden, seçim kurulu başkanının İYİ Parti'ye karşı tarafsızlığını ihlal ettiğini ve sonrasında ödül gibi yeni bir göreve tayin edildiğini belirtiyor. Ayrıca, Yargıtay Başkanlığı seçimlerinin uzun süre sonuçlanmaması ve Yargıtay üyelerinin ideolojik bağlarla oy kullanmasının tehlike sinyalleri verdiğini vurguluyor.
28 Mart 2024

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin teamüllere uygun olduğunu savundu. Anayasa Mahkemesi'nin Atalay hakkında iki defa hak ihlali kararı vermesine rağmen, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu kararları tanımadı. Bu durum, TBMM Genel Kurulu'nun Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararı okumasına yol açtı. Kurtulmuş, Türkiye'de anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, 12 Eylül Anayasası'nın erkler arası tanımları muğlak hale getirdiğini ifade etti.
9 Şubat 2024

Ayşenur Arslan, geçmişte sol gruplar arasında yaygın olan 'subjektif ajanlık' suçlamasının günümüzde 'etki ajanlığı' adı altında yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu yeni kavramın muğlak ifadelerle dolu olduğunu ve her duruma uygulanabilecek şekilde tasarlandığını ifade ediyor. Ayrıca, hukukçu Celal Ülgen'in yorumlarına yer vererek, siyasi iktidarın bu yeni yasa tasarısı ile aslında bir çelişki içinde olduğunu ve yeni tip casusluk yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
11 Mayıs 2024

Barış Pehlivan, Yargıtay, Danıştay ve bölge adliye mahkemelerinde görev yapan hâkimler ve savcılarla yaptığı görüşmeler sonucunda, Türkiye'deki yargı sisteminin siyasi konjonktürden nasıl etkilenebileceğini ele alıyor. Yazıda, yargının bağımsızlığına inanan meslek mensuplarının şahsi olarak gelecek kaygısı taşımadığı, ancak hukuka uygun olmayan kararlar verenlerin siyasi konjonktürü yakından takip etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Ayrıca, yüksek yargı organlarında dönüşümün beklendiği, Anayasa Mahkemesi ve YÖK'te belirli gruplara yönelik atamaların yapılması planlandığı ve anayasa değişikliği çalışmaları için zemin arandığı ifade ediliyor.
3 Nisan 2024

Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, Türk Demokrasi Vakfı'nın düzenlediği toplantıda Türkiye'deki yargı sistemini eleştirdi. Selçuk, Türkiye'de verilen yargı kararlarının yüzde 99'unun geçersiz olduğunu ve mahkemelerin bağımsızlığının olmadığını belirtti. Ayrıca, yedek yargıç kurulunun işlevsiz olduğunu ve kendisinin bile hak arama özgürlüğünü kullanamadığını ifade etti.
31 Mayıs 2024

Mehmet Y. Yılmaz, Cumhurbaşkanı'nın talimatları ile göreve başlayan hâkim ve savcıların yargı organlarının bağımsızlığını ne kadar içselleştirebileceklerini sorguluyor. Yılmaz, bu durumun yargı bağımsızlığı açısından olumsuz bir fotoğraf sunduğunu belirtiyor ve genç hukukçuların üniversitede öğrendikleri değerleri görevleri sırasında hatırlamaları umudunu dile getiriyor. Ayrıca, bu durumun somut sonuçlarını son iki günde yaşanan bir olay üzerinden örneklendiriyor.
21 Şubat 2024

Feyza Altun, şeriat hakkında küfürlü ve argüman sunmayan bir paylaşım yaptı. Bu paylaşıma gelen tepkiler de benzer düzeyde küfürlü ve düzeysizdi. Ahmet Hakan, Altun'un şeriat hakkında doğru bir anlam vermediğini, sadece adına yapılan ilkel uygulamalara odaklandığını ve kavramsal düzeyde konudan habersiz olduğunu belirtti. Hakan'a göre, Altun'un bu tavrı kınanmalı ancak gözaltı gibi bir tedbirle karşılık verilmemelidir.
20 Şubat 2024

Mehmet Ocaktan, Müslüman dünyasında demokrasi ve hukuk eksikliğinin modern zamanların sorunlarıyla yüzleşmeden çözülemeyeceğini belirtiyor. Müslüman toplumların, geçmişteki geleneksel İslam anlayışlarını modern zamanlara uyarlamadan kopyaladığını ve bu nedenle adalet, özgürlük, ahlak, şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi dinin özünü oluşturan ilkeleri ihmal ettiğini vurguluyor. Ocaktan, Müslüman toplumların rasyonel aklı pek makbul saymadığını ve bu nedenle geçmişe takılı kaldığını ifade ediyor. Batı demokrasilerinin uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği demokratik sistem ve evrensel hukuk normlarının örnek alınması gerektiğini savunuyor.
3 Haziran 2024

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu tarafından kabul edilen turist rehberliği meslek kanunundaki değişikliklere tepki gösterdi. Ortaylı, değişikliklerin realist olmadığını, yeni yolsuzluklara ve kaçamaklara yol açacağını belirtti. Özellikle sanat tarihi ve arkeoloji mezunlarının eğitim almadan rehber olmalarının yanlış olduğunu, rehberliğin geniş bir kültür bilgisi gerektirdiğini vurguladı. Ayrıca, turistlerin dil, tarih ve coğrafya bilgisi olmadan rehberlik yapmanın mümkün olmadığını, bu durumun turizm kalitesini düşüreceğini ifade etti.
16 Şubat 2024

Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz, adli tıp ve adli bilimlerin önemini vurgulayan 'Kusursuz Cinayet' isimli bir kitap yazdı. Kitap, adli bilimlerin ve adli tıbbın toplumsal yaşamımızdaki yerini, suçların çözümünde bilimsel gerçekliğin kullanımını ve bu alanlardaki bilimsel gelişmelerin hukuk, edebiyat, sinema gibi farklı alanlara yansımalarını ele alıyor. Dokgöz, kitabında kusursuz bir cinayetin olmadığını, çünkü kusurun cinayetin kendisi olduğunu belirtiyor. Ayrıca, adli tıp ve adli bilimlerin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini ve toplumla doğru şekilde paylaşılmasının önemini vurguluyor.
21 Nisan 2024

Taha Akyol, Batı'daki toplumsal hareketlerin, insan haklarına ve demokrasiye olan güçlü bağlılıklarını örnek göstererek, İslam ülkelerinde bu tür hareketlerin neden olmadığını sorguluyor. Batı'da İsrail politikalarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ve bireylerin aktifliğine dikkat çekiyor. Akyol, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve vicdan gibi değerlerin her toplum için önemli olduğunu ve İslam ülkelerinde de bu tür değerlere dayalı hareketlerin gelişmesi gerektiğini vurguluyor.
21 Şubat 2024

Your Honor dizisi, New Orleanslı bir yargıcın genç oğlunun suçunu örtbas etmek için kanunları çiğnediği bir öyküyü anlatıyor. Dizi, bireysel suçtan ziyade hikâyesinin geçtiği bölgenin sorunlarıyla daha ilişkili. Mafya uzmanı Antonio Nicaso, mafya örgütlerinin toplumsal ve ekonomik yapıları derinden etkileyebilen güçlü organizasyonlar olduğunu vurguluyor. Hukukun üstünlüğünün korunması ve yasaların herkes için eşit şekilde uygulanmasının önemine dikkat çekiyor.
15 Haziran 2024

Osman Müftüoğlu, egsozomların çoğu kişi tarafından bilinmediğini ve sağlık alanında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Egsozomların, hastalıklardan korunmada ve hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek doğal biyolojik araçlar ve ilaçlar olabileceğini belirtiyor. Bu moleküllerin olağanüstü biyolojik güçlerinin tam olarak anlaşılması durumunda, sağlık alanında devrim yaratabileceklerini ifade ediyor.
18 Mayıs 2024

1990'lı yıllarda ABD Başkanı Bill Clinton ile ilişkisiyle gündeme gelen Monica Lewinsky, kadın moda evi Reformation'ın 'Oy vermeye davet' kampanyasının yüzü olarak seçildi. Kampanya, insanları oy kullanmaya teşvik etmeyi amaçlıyor ve vote.org ile işbirliği içinde yürütülüyor. Lewinsky, kampanya kapsamında yaptığı açıklamada, oy kullanmanın demokrasinin en önemli yönlerinden biri olduğunu vurguladı. Ayrıca, Lewinsky siber zorbalıkla mücadelesinden ve Clinton ile ilişkisini 'gücün ağır suistimali' olarak nitelendirmesinden bahsediyor.
28 Şubat 2024
İşaretlediklerim