Washington Üniversitesi Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü tarafından yürütülen uluslararası bir araştırma, Covid-19 salgınının 2019 ile 2021 yılları arasında dünya genelinde beklenen yaşam süresini 1,5 yılı aşkın süreyle azalttığını ortaya koydu. Araştırmacı Dr. Austin E. Schumacher, salgının yetişkinler üzerinde derin etkiler bıraktığını ve ülkelerin yüzde 84'ünde beklenen yaşam süresinin azaldığını belirtti. Bu durum, yeni patojenlerin potansiyel yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor.
13 Mart 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19 salgını nedeniyle dünya genelinde beklenen yaşam süresinin yaklaşık iki yıl azaldığını duyurdu. 2019-2021 yılları arasında beklenen yaşam süresi 1,8 yıl azalarak ortalama 71,4 yıla düştü. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, salgının beklenen yaşam süresinde 10 yıllık bir kazanımı tersine çevirdiğini belirtti ve ülkelerin küresel bir salgın anlaşması üzerinde uzlaşmaları gerektiğini vurguladı.
24 Mayıs 2024

Son araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya çapında yaşam beklentisinin erkeklerde 4,9 yıl, kadınlarda ise 4,2 yıl artacağını öngörüyor. Bu artış, bulaşıcı hastalıklar, yenidoğan ve sindirim hastalıkları, kardiyovasküler rahatsızlıklar ve COVID-19 gibi salgınların etkisini azaltan halk sağlığı girişimlerine bağlanıyor. Araştırmacılar, daha az gelişmiş ülkelerdeki insanların yaşam beklentisinin gelişmiş ülkelere yaklaşacağını belirtiyor. Ancak, insanların daha uzun yaşamasıyla sağlıksız geçirecekleri yılların da artması bekleniyor.
21 Mayıs 2024

Türkiye İstatistik Kurumu, pandemi sonrası ilk defa 2019-2021 yılları arasındaki ölüm verilerini paylaştı. 2019'da 435 bin kişinin öldüğü Türkiye'de, pandeminin başladığı 2020'de 507 bin 938, 2021'de ise 565 bin 594 kişi hayatını kaybetti. 2020'de Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 22 bin 136 iken, 2021'de bu sayı 65 bin 198'e yükseldi. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre pandemi süresince toplam 101 bin 492 kişi öldü. TÜİK, önceki yıllarda her yıl düzenli olarak ölüm istatistiklerini yayımlarken, pandemi döneminde üç yıl boyunca bu verileri açıklamamıştı.
23 Şubat 2023

Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu üyesi Güçlü Yaman, TÜİK'in 2020-2021 ölüm istatistiklerine göre pandemi döneminde Türkiye'de 217 bin fazladan ölüm olduğunu belirtti. 2019'da 435 bin kişi ölürken, 2020'de 507 bin 938, 2021'de ise 565 bin 594 kişi hayatını kaybetti. Covid-19 kaynaklı ölümler 2020'de 22 bin 136 iken, 2021'de 65 bin 198'e yükseldi. TÜİK'in iki yıl sonra açıkladığı bu veriler, Sağlık Bakanlığı'nın daha önce açıkladığı ölüm sayılarından çok daha yüksek.
23 Şubat 2023

The Guardian’ın aktardığı araştırmaya göre, salgının başında Covid nedeniyle hastaneye kaldırılanlarda beyin sisi ve sağlık sorunları yıllarca sürebiliyor. Bilim insanları, Covid’in uzun dönemli etkilerini inceleyerek beyin sisi, yorgunluk ve ruh sağlığı sorunlarının devam edip etmediğini araştırdı. Katılımcıların birçoğu Covid’den iki-üç yıl sonra şiddetli depresyon, yorgunluk ve kaygı hissettiğini, dahası semptomların zamanla kötüleştiğini söyledi. Araştırma, Covid’in diğer solunum yolu enfeksiyonlarına kıyasla depresyon ve anksiyeteyle sıkı ilişkisini ortaya koyuyor.
2 Ağustos 2024

Sağlık Bakanlığı'nın Kasım 2022 ile Mart 2023 arasındaki verilerine göre Türkiye'de 252 bin 945 yeni Covid-19 vakası tespit edildi ve bu süre zarfında 844 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında vaka ve ölüm sayılarında bir yükseliş gözlemlendi. Toplamda Türkiye'de Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 102 bin 174'e ulaştı.
6 Nisan 2023

Küresel bir araştırmaya göre, ilaçlara dirençli bakteriler 2050 yılına kadar 39 milyon insanın ölümüne neden olabilir. Araştırma, 1990 ile 2021 yılları arasındaki ilaç direncine bağlı ölüm verilerini analiz etti ve özellikle yaşlı nüfusun tehdit altında olduğunu belirtti. Çalışma, AMR'ye bağlı ölümlerin %80 oranında arttığını ve 2050'de bu oranın %146'ya yükseleceğini öngörüyor. En fazla ölümün Güney Asya, Doğu Asya ve Sahraaltı Afrika'da olacağı tahmin ediliyor.
17 Eylül 2024

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hipertansiyon ve etkisine ilişkin ilk raporunu yayımladı. Rapora göre, hipertansiyon dünya genelinde her üç yetişkinden birinde görülüyor ve bu hastalığa sahip her beş kişiden dördü yeterince tedavi edilmiyor. Hipertansiyonla yaşayan kişi sayısı, 1990-2019 yılları arasında ikiye katlanarak 650 milyondan 1,3 milyara çıktı. Ülkeler hipertansiyonla mücadelenin kapsamını genişlettiği takdirde 2023-2050 arasında 76 milyon ölümün önlenebileceği belirtiliyor.
19 Eylül 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporuna göre, 2022 yılında dünya genelinde ortalama 735 milyon insan açlıkla mücadele etti. Covid-19, Ukrayna'daki savaş ve iklim değişikliklerinin etkisiyle 2019'dan bu yana açlıkla karşı karşıya kalan insan sayısında 122 milyonluk bir artış yaşandı. Rapor, mevcut eğilimlerin sürmesi durumunda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki 'açlığın sona erdirilmesi' hedefine ulaşılamayacağını belirtiyor.
12 Temmuz 2023

University College London öncülüğünde hazırlanan ve 114 uluslararası uzmanın katkıda bulunduğu Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayım Raporu'na göre, küresel sıcaklık artışının devam etmesi halinde yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerin yüzde 370 oranında artabileceği belirtiliyor. Rapor, fosil yakıtlara yapılan yatırımların arttığını ve hükümetlerin fosil yakıtları teşvik etmeye devam ettiğini gösteriyor. Uzmanlar, eylemsizliğin insan hayatı üzerinde büyük maliyetlere yol açacağı konusunda uyarıyor ve politikacıların kararlarının insan ve diğer canlı türleri için hayati önem taşıdığını vurguluyor.
15 Kasım 2023

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, 2021'de her 4,4 saniyede bir çocuk veya genç ölümü gerçekleşti ve bu trend devam ederse 2030'a kadar 59 milyon çocuk ve genç ölebilir. 5 yaş altı çocuk ölümleri dünya genelinde yüzde 50 azalırken, 5-24 yaş arası ölüm oranlarında yüzde 36, ölü doğum oranlarında ise yüzde 35 düşüş yaşandı. Sahra Altı Afrika ve Güney Asya, çocuk ölümlerinin en yoğun yaşandığı bölgeler olarak belirlendi. UNICEF ve DSÖ yetkilileri, temel sağlık hizmetlerine yapılan yatırımların ve siyasi iradenin önemine dikkat çekti.
10 Ocak 2023

Dünya Sağlık Örgütü'nün yıl sonunda Covid-19 pandemisini sonlandırabileceği belirtilirken, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol, önümüzdeki yıllarda yeni pandemilerin olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Şenol, grip virüslerinden kaynaklanabilecek yeni bir pandemi ihtimaline işaret ediyor ve insanların hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, pandemi sürecinde yaşananları ve duygularını 'Salgının Seyir Defteri' adlı kitabında anlatan Şenol, pandemi yönetiminin eleştirilerini de dile getiriyor ve Türkiye'nin pandemi sürecini kötü yönettiğini iddia ediyor.
22 Mayıs 2023

Birleşmiş Milletler kuruluşları tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, dünya genelinde her iki dakikada bir kadın hamilelik veya doğum sırasında yaşamını yitiriyor. 2000 ile 2020 yılları arasında anne ölümlerinde azalma gözlemlenmiş ancak sonrasında bu ilerleme durmuş ve bazı bölgelerde gerileme yaşanmıştır. Özellikle Sahra Altı Afrika'da anne ölüm oranları yüksek olup, Covid-19 salgınının bu durumu daha da kötüleştirmiş olabileceği belirtiliyor. DSÖ Genel Direktörü ve BM Nüfus Fonu İcra Direktörü, kaliteli sağlık hizmetlerine erişim ve aile planlamasına yatırım yapılmasının önemini vurguluyor.
23 Şubat 2023

Dünya Sağlık Örgütü'nün yeni araştırmasına göre, dünya çapında ergenlik dönemi ila 20 yaş arasındaki her dört kadından biri flört şiddetine maruz kalıyor. Türkiye'de de benzer bir tablo mevcut ve bu durum artan kadın cinayetleri ve cezasızlık kültürüyle ilişkilendiriliyor. COVID-19 pandemi döneminde partner/flört şiddetinin artması 'gölge pandemi' olarak tanımlanmıştı. Araştırma, yoksul ülkelerde kadınların flört şiddetine uğrama oranının daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
18 Ağustos 2024

COVID-19, Amerika ve Avrupa'dan sonra Türkiye'de de yaz dalgası yaparak vaka sayılarında artışa neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü, test pozitifliğinin dünya genelinde yüzde 10'un, Avrupa'da ise yüzde 20'nin üzerine çıktığını açıkladı. Uzmanlar, risk grubundakileri korumak için yeni aşı ve tedavi seçeneklerinin gerekli olduğunu belirtiyor. Türkiye'de test yapma oranlarının azalması nedeniyle yeni varyantlar yeterince takip edilemiyor, ancak diğer ülkelerdeki seyirler üzerinden tahminler yürütülüyor.
12 Ağustos 2024

AIDS, 1981'den bu yana dünya genelinde yayılan ve herkesi etkileyebilen bir pandemi olarak kalmaya devam ediyor. Antiretroviral tedavi ile 21 milyon hayat kurtarıldı ve tedavi HIV yayılımını önlemeye yardımcı oluyor. UNAIDS'in raporuna göre, dünya genelinde ve Türkiye'de HIV/AIDS vakaları ve bununla ilişkili ölümler devam ediyor. Türkiye'de HIV ile mücadelede tanı ve tedaviye erişimde ilerleme kaydedilmiş olsa da, damgalama ve ayrımcılık sorunları artıyor. Dezavantajlı topluluklar arasında HIV yayılımı sürüyor. Kırmızı Kurdele İstanbul ve Pozitif Yaşam Derneği, HIV testlerine erişimin kolaylaştırılması ve damgalamanın önlenmesi için çeşitli önerilerde bulunuyor.
1 Aralık 2023

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 2023 yılının ilk 10 ayında Türkiye'de 1677 HIV pozitif ve 51 AIDS vakası tespit edilmiştir. 1985'ten bu yana toplam 39 bin 437 HIV pozitif ve 2 bin 295 AIDS vakası bildirilmiş, ancak bu sayıların gerçek durumun yalnızca yüzde 40-50'sini yansıttığı belirtiliyor. HIV'in bulaşma yolları ve korunma yöntemleri hakkında yanlış bilgilerin yaygın olduğu, bu durumun hem korunma hem de test yaptırma konusunda ihmalkarlığa yol açtığı ifade ediliyor. HIV'in sosyal ilişkilerle bulaşmadığı, en yaygın bulaşma yolunun korunmasız cinsel ilişki olduğu vurgulanıyor. Pozitif Yaşam Derneği yetkilileri, HIV ile ilgili yanlış algılar ve damgalanma sorunlarına dikkat çekiyor.
1 Aralık 2023

University College London'da yapılan bir araştırma, virüslerin insanlardan hayvanlara bulaşma oranının, hayvanlardan insanlara bulaşma oranından daha yüksek olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, yaklaşık 12 milyon sekans içeren küresel bir veri tabanını kullanarak, virüslerin türler arası hareketini inceledi ve vakaların yüzde 64'ünde insanların hayvanları enfekte ettiğini buldu. Bu bulgular, özellikle Covid-19 salgını sırasında popüler olan hayvanlardan insanlara virüs bulaşma tezini tersine çeviriyor ve insanların hayvanlara virüs yayma kapasitesinin, hayvanların insanlara virüs bulaştırma kapasitesinden daha fazla olduğunu gösteriyor.
25 Mart 2024

İngiltere'de yapılan bir araştırma, uzun süreli Covid-19 geçiren kişilerin ana organlarında hasar görülme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, hastaneye kaldırılan 259 Covid-19 hastasının ana organları MRI yöntemiyle incelendi ve sonuçlar, Covid-19 geçirmemiş bir grupla karşılaştırıldı. Uzun süreli Covid-19 geçiren hastaların akciğer, beyin ve böbrek gibi organlarında anormalliklere sahip olma olasılığının üç kat daha fazla olduğu bulundu. Araştırmanın, uzun süreli Covid-19 için etkili tedavilerin geliştirilmesine yardımcı olacağı düşünülüyor.
23 Eylül 2023
İşaretlediklerim