Esfender Korkmaz, Türkiye'nin yüksek enflasyon ve yoksulluk gibi iki büyük krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. Korkmaz, vergi adaletinin sağlanması için gelir vergisinde ücret ve maaşlar üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiğini savundu. Reel sektörde zararların ve iflasların arttığını, sanayi üretiminde büyüme oranının düşük kaldığını ve doğrudan yabancı yatırım sermayesinin gelmediğini vurguladı. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
23 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Hazine ve Maliye Bakanı'nın mali disiplini sağlamak amacıyla vergileri ve cezaları artırma planlarını eleştirdi. Korkmaz, kamu harcamalarının etkin kullanılmaması durumunda bu tür önlemlerin bütçe açıklarını kapatmada yetersiz kalacağını savundu. Ayrıca, kamu yatırımlarının azaltılması ve vergilerin artırılmasının özel yatırımları olumsuz etkileyerek işsizliği artıracağını ve kalıcı büyümeyi engelleyeceğini belirtti. Yeni vergi reform paketi kapsamında, vergi istisnalarının kaldırılması ve konut satışlarında vergi muafiyetinin sona erdirilmesi gibi değişiklikler öngörülüyor.
24 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, pandemi sonrası yıllarda güven endekslerinin 2023 yaz başında arttığını, bunun nedeninin ekonomi yönetiminin değişmesi olduğunu belirtti. Ancak 2024 seçimleri nedeniyle ekonomi yönetiminin istikrar programı yapmadığını ve tasarruf önlemleri almadığını vurguladı. Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye gelmediğini, bunun en büyük nedeninin hukuk ve demokrasi sorunları olduğunu ifade etti. Korkmaz, kapı kapı dolaşıp döviz aramanın güvenirlik sorununu artırdığını ve Türkiye'nin sıcak paraya mahkûm olduğunu söyledi.
2 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, son sekiz ayda konut fiyat artışının TÜFE’nin altında kalmasının konut balonunun sönmesine yetmeyeceğini belirtti. Konut fiyatlarının dolar kuru ile birlikte arttığını, ancak halkın satın alma gücünün düştüğünü ve konut talebinin azaldığını vurguladı. Yabancıya konut satışında da ciddi bir düşüş olduğunu ve bunun nedenleri arasında güven sorunu ve mülteci sorununun etkili olduğunu ifade etti. Korkmaz, kara para ile mücadelede başarılı olunması durumunda konut fiyatlarının reel olarak yeniden artmayacağını öngördü.
19 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de 2021 sonunda başlayan ve maliyet enflasyonu şeklinde ortaya çıkan yüksek enflasyonun, eksi reel faiz ve TL'den kaçış nedeniyle düşmediğini belirtiyor. Gelir dağılımındaki bozuklukların lüks tüketimi etkilemediğini, ancak genel olarak enflasyonun düşürülmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Korkmaz, enflasyonla mücadele için başkanlık sisteminin değişmesi, demokratik ve hukuki altyapının güçlendirilmesi ve IMF ile iş birliği yapılması gerektiğini öne sürüyor.
6 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, ihracatçıların Türk Lirasının değer kaybetmesini istemesine rağmen, bu durumun üretim maliyetlerini artıracağını ve rekabet gücünü azaltacağını belirtiyor. İhracatın büyük bir kısmının ithal girdiye dayandığını ve bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. Korkmaz, ithal girdilerin yerli üretimle değiştirilmesi ve Türk Lirasının değer kazanması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve devletin ithal girdi ikame yatırımlarına teşvik vermesi gerektiğini öne sürüyor.
28 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki mülteci sorununun ve hukuki sorunların ekonomik istikrarı engellediğini belirtti. Toplumun büyük bir kısmı mültecilerin geri dönmesini ve yeni mülteci girişinin yasaklanmasını istiyor. Ayrıca, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü ve insan hakları konularında düşük sıralamalarda yer aldığına dikkat çekildi. Korkmaz, demokratik ve hukuki altyapı düzeltilmeden yatırım ve güven ortamının sağlanamayacağını vurguladı.
26 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Mehmet Şimşek'in mali disiplin çerçevesinde vergi ve cezaları artırma politikasını eleştirdi. Korkmaz'a göre, sık vergi artışları ve yüksek vergi oranları vergi kaçakçılığını ve kaybını artırırken, vergi bilincini düşürüyor. Ayrıca, devletin lüks harcamaları ve seçim popülizmi için vergi gelirlerini kullanması, mükelleflerin vergi ödemeye karşı direncini artırıyor. Korkmaz, vergi bilincinin artması için mükelleflerin kamu hizmetlerine olan inancının güçlenmesi gerektiğini vurguluyor.
7 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeledeki yaklaşımını eleştirerek, hizmet enflasyonu ve gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun temel nedenleri olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu belirtti. Korkmaz'a göre, enflasyon beklentilerinin yüksek olması ekonomi yönetiminin yarattığı güven sorunundan kaynaklanıyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin faizleri reel düzeye çıkarsa bile ekonomik istikrarı sağlayamayacağını, bunun için istikrar programı, IMF ile iş birliği ve demokratik, hukuki bir güven ortamının yeniden oluşturulması gerektiğini vurguladı.
24 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'ye giren portföy yatırımlarının ve Hazine'nin uluslararası piyasalardan borçlanmasının ekonomik istikrarı sağlamak için yeterli olmadığını belirtiyor. Kısa vadeli yabancı sermaye girişlerinin (sıcak para) kur artışlarına ve ekonomik kırılganlığa neden olduğunu vurguluyor. Ekonomik istikrarın sağlanması için demokratik ve hukuki altyapının önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, Türkiye'de finans sektörü ve sermaye piyasasının reel sektörden uzaklaştığını ve ekonomik faaliyetlerde daralma yaşandığını ifade ediyor.
12 Temmuz 2024

Merkez Bankası Nisan ayı ödemeler bilançosunu açıkladı ve cari açığın geçen yıla göre çok değişmediği görüldü. Esfender Korkmaz, cari açığın aynı kalmasının hükümetin hedeflerini tutturamayacağını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, doğrudan yabancı yatırım sermayesinde ve net hata ve noksan kaleminde önemli çıkışlar olduğunu vurguladı. Korkmaz, bu durumun Türkiye ekonomisinin kırılgan, kayıt dışı ve güvenilmez olduğunu gösterdiğini ifade etti.
13 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'deki yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar konusunu ele alarak, bu sorunların ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi altyapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin uluslararası suç endekslerinde üst sıralarda yer aldığını ve sığınmacı politikalarının eleştirildiğini vurguladı. Ayrıca, Türkiye'de kurumsal devletin ortadan kalktığını, sendikal özgürlüklerin kısıtlandığını ve siyasi özgürlüklerin azaldığını ifade etti. Korkmaz, Türkiye'nin insan hakları ve siyasi özgürlükler konusunda gerilediğini ve kadın haklarının sınırlı olduğunu belirtti.
6 Haziran 2024

Esfender Korkmaz, Merkez Bankası'nın geçmişteki enflasyon tahminlerinin tutmaması ve bu durumun ekonomik güveni zayıflatmasına dikkat çekti. TÜİK ve İstanbul Ticaret Odası arasında açıklanan enflasyon oranları arasında önemli farklar bulunuyor; bu durum kamuoyunda TÜİK'in enflasyonu düşük gösterdiği algısını güçlendiriyor. Ayrıca, çekirdek enflasyonun yıllık TÜFE'den yüksek çıkması, enflasyonun direnç gösterdiğini ve artış eğiliminde olduğunu işaret ediyor. Yeni ekonomi yönetiminin güven vermediği ve enflasyonun kontrol altına alınamadığı vurgulanıyor.
5 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de uzun vadeli doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişinin olmadığını ve cari açığın dış borçla finanse edildiğini belirtti. Sıcak paranın geldiği gibi çıkacağını ve bu durumun ekonomik kırılganlığı artırarak yeni kur şoklarına yol açacağını vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası ödemeler bilançosuna göre, bu yılın ilk beş ayında Türkiye'den kaynağı belirsiz 12 milyar 370 milyon dolar döviz çıktığını ifade etti. Korkmaz, rasyonel politikaların uygulanmadığını ve bu nedenle ekonomik krizin derinleştiğini savundu.
14 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, üretim maliyetleri ile satış fiyatları arasındaki yüksek farkın nedeninin, hükûmetin tarımsal destekleri yeterince sağlamamasından kaynaklandığını belirtti. 2007'de çıkarılan bir kanunla, millî gelirin en az yüzde biri kadar tarımsal destek sağlanması gerekirken, hükûmetin bu miktarı millî gelirin sadece 0,44'ü kadar verdiğini ifade etti. Korkmaz'a göre, hükûmetin bu tutumu, perakende fiyatlarının düşmesini engelliyor ve fiyat kontrolü yapmasını zorlaştırıyor.
25 Şubat 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve İslam Kalkınma Bankası'ndan 'yatırım projelerinin finansmanı' için kredi almasını eleştirdi. Kredilerin, Türkiye'nin döviz ihtiyacına kısmen çare olacağını ancak ithalat zorunluluğu nedeniyle tamamının bu amaç için kullanılamayacağını belirtti. Korkmaz, IMF'den alınacak doğrudan ve daha düşük faizli bir borçlanmanın, Dünya Bankası'na göre daha avantajlı olacağını savundu. Ayrıca, Dünya Bankası'nın projeler üzerindeki sıkı kontrolünün Türkiye'nin keyfi yatırım maliyeti hesaplamalarını engelleyeceğini ifade etti.
16 Nisan 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirerek, yüksek enflasyon oranlarının yatırım ortamını olumsuz etkilediğini ve döviz rezervlerindeki yetersizlikler nedeniyle dış borç ve ithalat finansmanında zorluklar yaşanabileceğini belirtiyor. Türkiye'nin cari açık ve dış borç ödemeleri konusunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu, bu durumun stagflasyona yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Merkez Bankası ve Standart and Poor’s'un 2024 yılı için enflasyon tahminleri arasında önemli farklar olduğunu vurguluyor.
12 Mayıs 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadele amacıyla bir tasarruf paketi hazırladığını ve bu paketin detaylarını pazartesi günü açıklayacağını duyurdu. Bloomberg muhabiri Fırat Kozok'un paylaştığı bilgilere göre, paket kapsamında birden fazla maaş alan kamu görevlilerinin maaşlarında kesinti yapılacak, fiziki ilerlemesi yüzde 75'in altında olan projeler yavaşlatılacak ve yeni taşıt, bina alımı veya kiralamaları durdurulacak. Şimşek, bu önlemlerle enflasyonun mayıstan sonra keskin bir şekilde düşeceğini öngörüyor.
10 Mayıs 2024
İşaretlediklerim