Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 1 Temmuz'da asgari ücrete zam yapılmayacağını belirtti. Türkiye'de asgari ücretin Avrupa ülkeleri arasında en düşük seviyelerde olduğu vurgulandı. Emeklilere ise tahmini yüzde 25 zam yapılacak, ancak refah payı verilmeyecek. Türkiye'deki emekli maaşlarının Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça düşük olduğu ve gelir dağılımındaki adaletsizlikler ele alındı.
28 Haziran 2024

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Haziran 2024 için dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 18 bin 978 lira, yoksulluk sınırını ise 61 bin 820 lira olarak hesapladı. Açlık sınırı, mevcut asgari ücreti 1976 lira aşmış durumda. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 24 bin 614 lira olarak belirlendi. Bu veriler, asgari ücretin yetersizliğini ve yaşam maliyetlerinin yüksekliğini gözler önüne seriyor.
1 Temmuz 2024

TÜİK verilerine göre Türkiye'de kişi başı milli gelir 13 bin 110 dolar olarak belirlenmiş olmasına rağmen, bu ortalama herkese eşit dağılmıyor. Asgari ücretliler ve emekliler, ortalama milli gelirin çok altında gelirlerle yaşamak zorunda kalıyor. İş gücü ödemelerinin milli gelirden aldığı payın artmasına rağmen, bu durum geçici bir iyileşme olarak değerlendiriliyor ve gelir dağılımındaki dengesizlikler devam ediyor. Türk-İş'in verilerine göre, açlık ve yoksulluk sınırı her geçen gün artarak, dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması giderek zorlaşıyor.
1 Mart 2024

2003 yılında, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın göreve gelmesiyle, en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,46 katıydı. Ancak AK Parti'nin yaptığı bir yasal düzenleme sonucu, 2016 yılından itibaren emekli maaşları asgari ücretin altına düşmeye başladı. Şu an itibariyle asgari ücret, en düşük emekli maaşının 1,7 katı seviyesinde. Eğer 2003'teki düzenleme hâlâ geçerli olsaydı, en düşük emekli maaşı bugün yaklaşık 25 bin TL olacaktı. Ayrıca, dul ve yetim aylığı alanlar ile malulen emekli olanların durumunun daha da zor olduğu belirtiliyor.
9 Mart 2024

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de açlık sınırı 19 bin 926 liraya, yoksulluk sınırı ise 59 bin 353 liraya yükseldi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı açlık sınırı olarak kabul ediliyor. Yoksulluk sınırı ise eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma ve ulaşım gibi giderleri kapsıyor. Bu koşullarda 17 bin 2 lira asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlar her geçen gün daha da zorlanıyor.
27 Mayıs 2024

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'nın (BİSAM) verilerine göre, Türkiye'de açlık sınırı 15 bin lirayı aştı. Ocak dönemi raporuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için gerekli asgari harcama tutarı 15 bin 33 lira, yoksulluk sınırı ise 51 bin 998 lira olarak belirlendi. Ayrıca, tek başına yaşayan bir kişi için gereken minimum tutar 23 bin 914 lira olarak hesaplandı. Bu durum, asgari ücretle (17 bin 2 lira) geçinmeye çalışan milyonlarca yurttaşı zorluyor.
15 Şubat 2024

Son üç yılda, özel sektör ve kamu dahil, yapılan ücret artışları asgari ücret ile diğer ücretler arasındaki farkı daralttı. Enflasyonun etkisiyle, işçilerin satın alma gücü ciddi şekilde azaldı. Bu durum, sendikalı ve sendikasız işçilerin ortak taleplerle eylemler yapmasına yol açtı. İş bırakma, toplu yürüyüşler ve basın açıklamaları gibi çeşitli eylemlerle, işçiler yaşadıkları ekonomik sıkıntılara dikkat çekmeye çalışıyorlar.
15 Şubat 2024

Türkiye'de göreceli yoksulluk oranı, medyan gelirin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplandığında bir önceki yıla göre düşüş göstermiş, ancak medyan gelirin yüzde 60 ve yüzde 70'i esas alındığında yoksulluk oranlarında artış görülmüştür. Pandemi döneminde uygulanan kısa çalışma ödeneği gibi sosyal yardımlar, en düşük gelir grubunun durumunu iyileştirmiş olabilir. Ancak, asgari ücretin norm ücret haline gelmesiyle, en yoksulların biraz üzerindeki gelir grubunun durumu göreceli olarak kötüleşmiştir. Ayrıca, gelir dağılımındaki eşitsizlikler ve medyan gelirin ortalama gelirin oldukça altında kalması, yoksulluk ölçüm yöntemlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.
6 Şubat 2024

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın açıklamalarına göre, Türkiye'de aralık ayında istihdam 32 milyon kişiyi aşarak rekor bir seviyeye ulaşmış ve işsizlik oranı Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 10,1'in altında gerçekleşmiştir. Ancak, ekonomistlerin dikkat çektiği diğer göstergeler, özellikle atıl işgücü oranı, olumsuz bir tablo sergilemektedir. 2022 sonunda yüzde 21,4 olan atıl işgücü oranı, 2023 sonunda yüzde 24,7'ye yükselmiştir. Bu oran, yetersiz istihdamda olanlar, iş arayıp bulamayanlar ve potansiyel işgücünü içermektedir.
15 Şubat 2024

Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi (BİSAM) tarafından hazırlanan Şubat 2024 raporuna göre, Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenme için yapması gereken minimum gıda harcaması (açlık sınırı) 16 bin 100 lira olarak belirlendi. Aynı ailenin barınma, ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması için gereken minimum tutar ise (yoksulluk sınırı) 55 bin 691 lira oldu. Tek başına yaşayan bir kişinin yoksulluk sınırı ise 25 bin 568 lira olarak hesaplandı. Gıda harcamaları içinde süt ve süt ürünleri en yüksek maliyet grubunu oluşturdu.
15 Mart 2024

Esfender Korkmaz'ın yazısına göre, Türkiye'de ekonomik büyüme kapsayıcı olmamış ve gelir dağılımı eşitsizliği artmıştır. TÜİK verilerine göre, 2022'den 2023'e nüfusun en fakir yüzde 10'unun ve yüzde 20'sinin gelir payı azalırken, en zengin yüzde 10 ve yüzde 20'nin gelir payı artmıştır. Bu durum, ekonomik büyümenin toplumun geneline yansımadığını ve yoksulluk ile zenginlik arasındaki uçurumun derinleştiğini göstermektedir.
1 Mart 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan mart ayı işgücü istatistiklerine göre, Türkiye'de işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,6'ya düştü. 15 yaş ve üzeri bireyler arasında işsiz sayısı 19 bin azalarak 3 milyon 57 bin kişiye geriledi. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,8 iken, kadınlarda bu oran yüzde 12 olarak kaydedildi.
10 Mayıs 2024

Ömer Faruk Çolak, Türkiye'nin OECD ülkeleri içinde yoksul ailelere en düşük kamu harcaması yapan ülke olduğunu vurguladı. Türkiye'de doğurganlık oranının 2001'de 2,3 iken 2023'te 1,51'e düştüğünü belirtti. Kentleşmenin artması ve gelir dağılımının bozulması, evlilik oranlarının düşmesine ve boşanma oranlarının artmasına neden oldu. Türkiye'de sosyal harcamaların kamu harcamaları içindeki payı OECD ortalamasının oldukça altında kaldı.
26 Haziran 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık 2023 işgücü istatistiklerine göre, Türkiye'de işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,1 puan azalarak yüzde 8,8 oldu. Bu dönemde işsiz sayısı 12 bin kişi azalarak 3 milyon 98 bin kişiye düştü. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7,1 iken, kadınlarda bu oran yüzde 12,0 olarak belirlendi. Ayrıca, atıl işgücü oranı 2,1 puan artarak yüzde 24,7'ye yükseldi.
12 Şubat 2024

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim-Aralık 2023 dönemine ait iş gücü istatistiklerine göre, Türkiye'de işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre 0,4 puan azalarak yüzde 8,8'e geriledi. Bu dönemde işsiz sayısı 3 milyon 70 bin kişi olarak kaydedildi. Aynı dönemde istihdam edilenlerin sayısı 195 bin kişi artarak 31 milyon 867 bin kişiye ulaştı. İstihdam oranı ise 0,2 puanlık artışla yüzde 48,6 oldu. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 1 puanlık düşüşle yüzde 15,9 olarak belirlendi.
19 Şubat 2024

Bloomberg HT'nin '24 Saatte İş' raporuna göre, beyaz yakalı işlerde talep artışına rağmen arz sınırlı kalmış ve bu işlerdeki ücretler enflasyon oranında artmıştır. Öte yandan, mavi yakalı işlerdeki ortalama ücretler enflasyonun üzerinde bir artış göstermiş, bu da mavi ve beyaz yakalı maaşlar arasındaki farkın azalmasına yol açmıştır. Rapor, bu eğilimin devam etmesi halinde beş yıl içinde maaşların eşitleneceğini öngörüyor. Ayrıca, Türkiye'deki işsizlik oranları ve üniversite mezunlarının iş bulma durumları üzerine de bilgiler verilmiştir.
8 Mayıs 2024

Türkiye'de sendikal hareket, geçmiş dönemlere kıyasla oldukça zayıflamış durumda. 2023 Temmuz verilerine göre, çalışanların sadece yüzde 14,76'sı sendikalı ve bu sendikaların büyük bir kısmı iktidar ve sermaye yanlısı. Toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin oranı ise yüzde 7'yi aşmıyor. Sendikal hareketin zayıflığı, işçi sınıfının ekonomik kriz ve otoriter yönetim koşulları altında daha da güçsüzleşmesine yol açıyor. Bu durum, işçi sınıfının hak arama mücadelesini zorlaştırıyor ve grev gibi eylemler, işsizlik ve açlık riski taşıyor.
3 Mayıs 2024

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) 2024 Küresel Haklar Endeksi'ne göre Türkiye, işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer aldı. Türkiye, 2016'dan beri bu listede yer alıyor ve işçilerin hakları ve özgürlükleri sürekli olarak baskı altında tutuluyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye'de sendikalaşma, toplu sözleşme ve grev haklarının saldırı altında olduğunu belirtti. Raporda, işçilerin düşük maaşlar, kötü çalışma koşulları ve uzun mesai saatleri gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığı vurgulandı.
12 Haziran 2024

Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TUSİD) Başkanı Bekir Topuz, fabrikalarda mühendislere 25 bin lira, işçilere ise 35 bin lira maaş verdiklerini belirtti. Topuz, Türkiye'deki işçi eksikliğine dikkat çekerek, en az 100 işçi eksikliğiyle çalışan fabrikaların olduğunu ve işçi ithalatının gerekliliğinden bahsetti. Ayrıca, mühendislerin fiziksel işleri kabul etmediğini ve asıl ihtiyaçlarının vasıfsız işçiler olduğunu ifade etti.
23 Şubat 2024

Sertaç Eş'in yazısında, Türkiye'nin gelir dağılımı ve servet eşitsizliği konularında Avrupa'daki en kötü durumda olan ülkelerden biri olduğu belirtiliyor. Gini katsayısına göre Türkiye, Letonya ve İsveç'ten sonra gelir dağılımı en kötü üçüncü ülke konumunda. Ayrıca, Türkiye'de en zengin yüzde 1'lik kesim, ülke servetinin yüzde 39.5'ini elinde bulunduruyor. Türkiye'deki yetişkinlerin yüzde 70.6'sının serveti ise 10 bin doların altında.
26 Nisan 2024
İşaretlediklerim