İklim krizi, sosyal ve ekonomik baskılar yaratarak toplumsal dayanışmayı zayıflatmakta ve psikolojik sorunlara yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, iklim krizini bir sağlık krizi olarak ilan etmiş ve bu krizin sağlık alanındaki etkilerine dikkat çekmiştir. Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık, iklim olaylarının ruh sağlığı üzerindeki etkilerini vurgularken, eko-anksiyete ve ekolojik yas gibi kavramların daha sık kullanılmaya başlandığını belirtmiştir. Ayrıca, iklim krizinin tüketim kültürüyle ilişkili bir kriz olduğunu ve tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
10 Ekim 2024

Britanya merkezli tıp dergisi The Lancet'in yayımladığı raporda, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanıyor ve Avrupa'da bu etkilerin eşitsiz dağılımına işaret ediliyor. Raporda, sıcaklıkla ilişkili ölümlerin ve sıcak hava dalgalarının arttığı, gıda güvencesizliği ve ekonomik kayıpların yükseldiği belirtiliyor. Ayrıca, fosil yakıtların yanmasından kaynaklanan emisyonların ve hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik yetersiz ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor. Rapor, Avrupa'nın iklim krizindeki sorumluluğunu ve bu krizin sağlık üzerindeki eşitsiz etkilerini öne çıkarıyor.
13 Mayıs 2024

Dünyanın birçok yerinde ortalamanın üzerinde sıcaklıklar yaşanıyor ve meteorologlar bunun büyük ölçüde küresel ısınmanın bir sonucu olduğunu belirtiyor. Kuzey Amerika, güney ve doğu Asya, güneydoğu Avrupa gibi bölgelerde aşırı sıcaklıklar görülüyor. Bu sıcaklıklar, orman yangını riskini artırırken, Hindistan ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde ölümlere yol açıyor. Yunanistan'da ise erken sıcak hava dalgası nedeniyle okullar kapatıldı ve turistik yerler geçici olarak kapatıldı.
22 Haziran 2024

Sıcaklıkların artması ve mevsimlerin gerektiği gibi yaşanmaması, tarımdan canlı varlıkların hayatına, susuzluktan turizm faaliyetlerinin aksamasına kadar geniş bir etki yaratıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2024 Şubat ayı meteorolojik kuraklık durumu haritası, Türkiye'deki kuraklık boyutunun endişe verici olduğunu gösteriyor. Haritaya göre, izlemeye başlanması gereken hafif kurak alanlar en düşük seviyede kalırken, şiddetli kurak alanların boyutu artmış durumda.
5 Haziran 2024

Avrupa Birliği'ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, Ağustos 2024, 1991-2020 küresel ortalama sıcaklık referans ortalamasının 0,71 derece üzerine çıkarak en sıcak ağustos olarak kaydedildi. Uzmanlar, La Nina etkisine rağmen önümüzdeki kışın ılık geçeceğini öngörüyor. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim değişikliğinin hava olaylarını daha şiddetli ve sık hale getirdiğini belirtti. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü'nden Prof. Dr. Barış Salihoğlu ise küresel ısınmanın denizlerde biyoçeşitlilik kaybına neden olduğunu vurguladı.
12 Eylül 2024

Leeds Üniversitesi'nin hazırladığı Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri raporuna göre, insan faaliyetlerinden kaynaklanan küresel ısınma her 10 yılda 0,26 derece artışla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. 2013-2022 döneminde sanayi öncesi döneme göre 1,14 derece olan küresel sıcaklık artışı, 2014-2023 döneminde 1,19 dereceye yükseldi. Fosil yakıt emisyonları, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olarak gösterilirken, çimento üretimi, tarım ve ormansızlaşma gibi diğer kirlilik kaynaklarının da ısınmaya katkıda bulunduğu belirtildi. BM, küresel ısınmayı 1,5 derecede tutma kararlılığının azaldığını vurguladı.
5 Haziran 2024

2023 yılı, iklim bilimcilerin tahminlerinin aksine, kaydedilen en sıcak yıl oldu ve bu durum bilim insanlarını şaşırttı. NASA Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gavin Schmidt, iklim modellerinin bu ani sıcaklık artışını öngöremediğini belirtti. Sera gazı emisyonları, Tonga'daki volkanik patlama ve denizcilik endüstrisindeki sülfür emisyonlarını azaltan düzenlemeler gibi faktörlerin etkileri incelendi, ancak hiçbiri sıcaklık artışını tam olarak açıklayamadı. Schmidt ve diğer bilim insanları, iklim sisteminin işleyişinde beklenmedik değişiklikler olabileceğini ve daha iyi veri sistemlerine ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyor.
28 Mart 2024

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Temmuz ayında aşırı sıcakların yüz milyonlarca insanı etkilediğini ve 22 Temmuz'un dünyanın en sıcak günü olarak kaydedildiğini açıkladı. WMO Sözcüsü Clare Nullis, sera gazlarının iklimi ne ölçüde değiştirdiğinin bir göstergesinin de aşırı sıcaklar olduğunu belirtti. 2023'te en az 10 ülkede günlük 50 santigrat derecenin üzerinde sıcaklıklar kaydedildi. Asya, Afrika ve Avrupa'da sıcaklık rekorları kırıldı ve sıcaklıkların daha kalıcı hale geldiği vurgulandı.
6 Ağustos 2024

Avrupa Çevre Ajansı tarafından hazırlanan Avrupa İklim Riski Değerlendirmesi Raporu, Avrupa'nın küresel ısınmanın etkilerini daha fazla hissetmeye başladığını ve acil önlemler alınmadığı takdirde felaket senaryolarıyla karşı karşıya kalabileceğini vurguluyor. Raporda, Avrupa için 36 büyük iklim riski beş başlık altında inceleniyor ve özellikle Güney Avrupa'nın orman yangınları, aşırı sıcaklar ve su kıtlığı gibi risklerle daha fazla tehdit altında olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Avrupa'nın deniz kenarındaki alçak kıyı bölgelerinin sel, erozyon ve tuzlu su sızması tehditleriyle karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
11 Mart 2024

Sanayi devriminden bu yana artan karbondioksit seviyeleri, küresel ısınmayı hızlandırıyor ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından belirlenen kritik eşiklere yaklaşıyoruz. Bu eşikler arasında Grönland Buz Levhası, Permafrost, Okyanus sirkülasyonu ve sıcaklığı, Musonlar, Amazon Yağmur Ormanları, Antarktika Buz Levhaları ve mercan resifleri bulunuyor. Bilim insanları, bu eşiklerin aşılmasının geri dönüşü olmayan çevresel değişikliklere yol açabileceği konusunda uyarıyor ve küresel ısınmayı 1,5 derece altında tutmanın önemine dikkat çekiyor.
31 Mayıs 2024

Avrupa Birliği'nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi ve Birleşmiş Milletler Dünya Meteoroloji Örgütü'nün hesaplamalarına göre, 2023 yılı sanayi öncesi döneme kıyasla 1,48°C daha sıcak geçti. Bu durum, 2015 Paris İklim Anlaşmaları'nda belirlenen 1,5°C sıcaklık artışı eşiğine tehlikeli derecede yaklaşıldığını gösteriyor. Amerika Birleşmiş Devletleri Ulusal Okyanus ve Atmosfer Birliği, 2024'te daha yüksek sıcaklıklara ulaşma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. BM Genel Sekreteri ve WMO Genel Sekreteri, iklim değişikliğiyle mücadelede acil eylem çağrısında bulunuyor.
24 Mart 2024

Bilim insanları, okyanusların deniz yaşamını sürdüremeyecek ve iklimi dengelemekte yetersiz kalacak kadar asidik hale gelmek üzere olduğu konusunda uyardı. Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü'nün (PIK) raporuna göre, gezegenimizin yaşamı sürdürebilme kapasitesini belirleyen dokuz kritik faktörden altısı, insan faaliyetleri nedeniyle güvenli sınırlarını aşmış durumda. Okyanus asidifikasyonu, fosil yakıtların yakılmasıyla atmosfere salınan karbondioksit (CO2) emisyonlarının artması nedeniyle sürdürülebilir sınırını aşmak üzere. Bu durum, deniz yaşamını ve milyarlarca insanın gıda kaynaklarını tehdit ediyor.
24 Eylül 2024

Abdullah Karakuş, ABD, Çin, Hindistan, AB ülkeleri ve Rusya'nın dünyayı en çok kirleten ülkeler olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, dünyanın ısısının 2 derece daha artması halinde krizlerin başlayacağını ve bunun gıda kıtlığı, kuraklık ve göçlere yol açacağını öngörüyor. Karakuş, orman yangınlarının artışına dikkat çekerek, insan hatası ve dikkatsizliğin bu yangınların başlıca nedenleri olduğunu vurguluyor. Orman yangınlarını önlemek için alınması gereken önlemler hakkında da önerilerde bulunuyor.
21 Haziran 2024

Türkiye Su Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Lütfi Akca, Türkiye'nin su kaynaklarının nüfus artışı ve iklim değişikliği nedeniyle azalabileceğini ve ülkenin su fakiri olma riskiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Türkiye'de kişi başına düşen su miktarının 1312 metreküp olduğunu ve bu değerin 2050'li yıllarda 1000 metreküpün altına düşebileceğini ifade etti. Özellikle Konya, Akarçay, Burdur, Gediz, Büyük Menderes ve Küçük Menderes havzalarında su kıtlığı yaşandığını vurgulayan Akca, tarımsal üretimde suya göre tarım tedbirlerinin uygulanması gerektiğini söyledi.
28 Ağustos 2024

Birleşmiş Milletler'in yayımladığı rapora göre, dünya genelinde göçmen hayvan türlerinin yüzde 44'ünün popülasyonu azalmış durumda. Bu azalmanın başlıca nedenleri arasında iklim krizi ve insan faaliyetleri sonucu doğal yaşam alanlarının tahrip olması gösteriliyor. Raporda, özellikle göç eden ötücü kuşlar, deniz kaplumbağaları, balinalar, köpek balıkları gibi türlerin yaşam alanlarının balıkçılık, yasa dışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörlerle tehdit altında olduğu belirtiliyor.
12 Şubat 2024

Dünya Bankası'nın raporuna göre, 2022'den bu yana dünya genelinde 400 milyon öğrenci iklim değişikliği nedeniyle eğitimden mahrum kaldı. Düşük gelirli ülkelerdeki çocuklar, daha zengin ülke çocuklarına göre her yıl ortalama 18 gün eğitim alamadı. Raporda, iklim değişikliğinin eğitim sistemleri üzerindeki olumsuz etkileri ve bu etkileri azaltmak için alınabilecek düşük maliyetli önlemler vurgulanıyor. Ayrıca, öğrencilerin iklim krizi konusunda bilgi ve beceri eksikliği yaşadığı belirtiliyor.
5 Eylül 2024

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Marmara ve Ege bölgelerinde çöl tozları nedeniyle olumsuz koşulların beklendiğini ve tedbirli olunması gerektiğini duyurdu. Çöl tozları, hava kirliliğini artırarak solunum ve dolaşım sistemi sorunlarını şiddetlendirebiliyor. Sahra Çölü başta olmak üzere dünyanın çeşitli çöllerinden yıllık yaklaşık 2 milyar ton toz atmosfere karışıyor. Türkiye, Afrika ve Orta Doğu kaynaklı çöl tozlarının etkisi altında bulunuyor. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler, toz taşınımının özellikle sahil bölgelerinde yaşayanlar için solunum sorunlarını artırabileceğini belirtti.
1 Nisan 2024

El Nino hava olayının sona ermesiyle birlikte La Nina hava koşulları etkili olmaya başlıyor ve bu durum 2024'ün son altı ayında rekor sıcaklıkların görülme ihtimalini azaltıyor. Copernicus İklim Değişikliği Servisi verilerine göre, Haziran 2024, insanlık tarihinin en sıcak haziranı olarak kaydedildi. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2024 yazının en sıcak ikinci veya üçüncü yaz olabileceğini belirtti. Akdeniz Havzası'ndaki ülkelerin iklim değişikliğinden kötü etkileneceği ve sıcaklıkların çöl seviyesine ulaşabileceği uyarısında bulundu.
11 Temmuz 2024

Bilim insanları, Batı Afrika'da yaşanan ve Mali'de 48 dereceyi aşan sıcaklıkların insan kaynaklı iklim değişikliği olmadan mümkün olamayacağını belirtiyor. Mali'nin başkenti Bamako'da bir hastane, aşırı sıcaklar nedeniyle yüzlerce ölümün gerçekleştiğini açıkladı. Araştırmalar, fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetlerinin bölgedeki sıcaklıkları ortalama 1.4 derece artırdığını gösteriyor. Bilim insanları, küresel sıcaklıkların artmasıyla bu tür sıcak hava dalgalarının daha sık yaşanacağını öngörüyor.
21 Nisan 2024

Bakü'de düzenlenen COP29 İklim Zirvesi'nde Dünya Meteoroloji Örgütü, 2024'ün kayıtlardaki en sıcak yıl olma yolunda ilerlediğini açıkladı. Küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, Sanayi Devrimi öncesi ortalamanın 1,54 derece üzerinde. WMO Genel Sekreteri Saulo, iklim krizinin gelecek nesiller için büyük bir problem olduğunu belirtti ve Paris Anlaşması'nın 1,5 derece hedefinin giderek zorlaştığını vurguladı. El Nino'nun etkisiyle kuraklık ve açlık artarken, okyanus ısınması ve buzul kaybı geri döndürülemez seviyelere ulaştı.
11 Kasım 2024
İşaretlediklerim