NASA'ya ait James Webb Uzay Teleskobu, Plüton’un en büyük uydusu Charon’un yüzeyinde karbondioksit izleri tespit etti. Araştırmacılar ayrıca yüzeyi su buzuyla kaplı uyduda hidrojen peroksit bileşiği izine de rastladı. Bu keşif, Charon'un yüzey bileşimi hakkında yeni bilgiler sunuyor ve daha önce bu gök cisminde rastlanmamış bileşiklerin varlığını ortaya koyuyor. Araştırma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.
2 Ekim 2024

NASA, Hubble Uzay Teleskobu'nun jiroskop sistemindeki arıza nedeniyle uyku moduna geçirildiğini açıkladı. Teleskobun güvende olduğu ancak geçici olarak atıl durumda bulunduğu belirtildi. Yetkililer, arızayı gidermek için çalışmalarını sürdürüyor. Hubble, 1990 yılında yörüngeye oturtulmuş ve en son 2009 yılında altı yeni jiroskopla donatılmıştı.
4 Haziran 2024

NASA'nın WISE teleskobundan elde edilen verilerle, Samanyolu Galaksisi'nden saatte yaklaşık 1,6 milyon kilometre hızla uzaklaşan bir nesne tespit edildi. 'CWISE J1249' adı verilen bu nesnenin oldukça yaşlı olduğu ve galaksimizdeki ilk yıldız jenerasyonlarından birine ait olduğu düşünülüyor. Bilim insanları, nesnenin neden bu kadar hızlı hareket ettiğini anlamak için element bileşimini daha yakından inceleyecekler.
16 Ağustos 2024

Rusya Federal Uzay Ajansı (Roscosmos) tarafından yapılan açıklamaya göre, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) hava kaçağı tespit edildi. Uzmanlar, olası sızıntıları tespit edip onarmak için düzenli çalışmalarını sürdürüyor. İstasyondan gelen verilerin rutin olarak analiz edildiği ve hem mürettebatın hem de istasyonun güvende olduğu belirtildi. Bu olay, Aralık 2022'de Soyuz MS-22 aracındaki bir sızıntı nedeniyle Rus kozmonotların planlanan uzay yürüyüşünün iptal edilmesinden sonra geldi.
28 Şubat 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Perseus Moleküler Bulutu'nda herhangi bir yıldıza bağlı olmayan altı başıboş gezegen keşfetti. Bu gezegenler, Dünya'ya yaklaşık 960 ışık yılı uzaklıktaki NGC 1333 bulutsusunda bulundu ve Jüpiter'den daha büyük oldukları tespit edildi. Araştırma, yıldız ve gezegen oluşum süreçlerini anlamak için önemli bilgiler sunuyor. Ayrıca, bu keşifler bir yıldıza bağlı olmadan da gezegen oluşumunun mümkün olduğunu gösteriyor.
28 Ağustos 2024

Hawaii Deniz Biyolojisi Enstitüsü ve Alaska Balina Vakfı araştırmacıları, Alaska'da kambur balinaların kril avlamak için suyu karmaşık baloncuk ağlarına dönüştürdüğünü keşfetti. Bu baloncuk ağlarının boyutunu, derinliğini ve aralarındaki mesafeyi aktif olarak kontrol eden balinalar, bu teknikle fazla enerji harcamadan daha fazla av yakalayabiliyor. Araştırmanın sonuçları Royal Society Open Science dergisinde yayımlandı.
21 Ağustos 2024

NASA'nın Perseverance keşif aracı, Mars yüzeyinde siyah-beyaz çizgili ilginç bir kaya keşfetti. 'Freya Castle' adı verilen bu kaya, 20 santimetre çapında olup belirgin siyah ve beyaz çizgileriyle dikkat çekiyor. Bilim insanları, kayanın magmatik veya metamorfik süreçlerin sonucunda oluşmuş olabileceğini ve bölgeye başka bir yerden gelmiş olabileceğini düşünüyor. NASA, kayanın kaynağını bulmak için daha detaylı incelemeler yapmayı planlıyor.
25 Eylül 2024

NASA'nın Juno uzay aracı, Jüpiter'in yörüngesinde gerçekleştirdiği 66. yakın geçişi sırasında çektiği yeni görüntüleri paylaştı. Bu görüntüler, gezegenin yüzeyindeki renkli lekeleri ve atmosferik özellikleri detaylı bir şekilde sergiliyor. Katılımcılar, JunoCam sayfasında ham görüntü verilerine erişerek bu görüntüleri işleyip daha çarpıcı hale getirebiliyor. Juno, bir sonraki yakın geçişini 25 Kasım'da gerçekleştirecek.
7 Kasım 2024

1979'da nesli tükendiği düşünülen kara ayaklı dağ gelinciği, ABD'li bilim insanları tarafından klonlandı ve klonlardan biri sağlıklı iki yavru doğurdu. Bu klonlama çalışmaları, 1981'de Wyoming'de bulunan küçük bir popülasyonun ardından başlatılan bir üreme programının parçası olarak gerçekleştirildi. Klonlama, türün genetik çeşitliliğini artırmada önemli bir rol oynayabilirken, bazı bilim insanları doğal habitatların korunmasına daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini savunuyor. Günümüzde yaklaşık 350 kara ayaklı dağ gelinciğinin vahşi doğada yaşadığı tahmin edilse de, tür hala çeşitli tehditlerle karşı karşıya.
12 Kasım 2024

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi'nde Dünya'ya yaklaşık 2 bin ışık yılı uzaklıkta, Güneş'ten 33 kat büyük bir kara delik keşfetti ve bu kara deliğe 'Gaia-BH3' adı verildi. Bu keşif, Londra Üniversite Akademisi'nden George Seabroke ve ekibi tarafından Gaia teleskobu kullanılarak yapıldı. Gaia-BH3, şu anda aktif olmayan bir durumda ve herhangi bir maddeyi yutmuyor, bu nedenle İngiltere'deki gökbilimciler, boş bir alanın etrafında dönen bir yıldızın garip hareketlerini gözlemleyerek bu kara deliği tespit ettiler.
26 Nisan 2024

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), 'Kozmik Şafak' olarak adlandırılan dönemde oluşmuş bilinen en uzak galaksiyi görüntüledi. NASA, bu dönemin büyük patlamadan sonraki ilk birkaç yüz milyon yıl içinde, ilk galaksilerin doğduğu dönem olduğunu açıkladı. JWST'nin Yakın Kızılötesi Spektrografı (NIRSpec) ile Ocak 2024'te yapılan gözlemler sonucunda, galaksinin çapının 1600 ışık yılından fazla olduğu ve ışığın genç yıldızlardan geldiği tespit edildi. Bu keşif, galaksinin 300 milyon yıldan kısa bir sürede nasıl bu kadar parlak ve kütleli hale gelebildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı.
31 Mayıs 2024

Bilim insanları, NASA'ya ait Ay keşif aracının radar ölçümlerini analiz ederek Ay'da astronotların uzun süreli misyonlar için kullanabilecekleri bir mağara bulunduğunu doğruladı. Bu mağara, Apollo 11'in indiği yerden yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve lav tüpünün çökmesi sonucu ortaya çıkmış. Uzmanlar, mağaranın Ay’ın zorlu çevresel şartlarından korunaklı olması nedeniyle gelecekte astronotlara ev sahipliği yapabileceğini belirtti.
15 Temmuz 2024

Bilgi teknolojisi firması Hive Systems, parola güvenliği üzerine yaptığı araştırmada, sekiz karakterli sayısal bir parolanın sadece 37 saniyede kırılabileceğini belirtiyor. Buna karşın, 16 karakterli bir sayısal parolanın kırılması 199 yıl sürebilir. Şirket, parolaların uzunluğunu ve karmaşıklığını artırmanın, kırılma süresini önemli ölçüde uzattığını vurguluyor. Ayrıca, bilgisayarların işlem gücünün artmasıyla birlikte parola kırma sürelerinin azalabileceği konusunda uyarılarda bulunuluyor.
12 Mayıs 2024

Araştırmacılar, DVD ile aynı boyut ve şekle sahip ancak 1.6 petabit veri depolayabilme kapasitesine sahip bir optik depolama cihazı üretti. Bu kapasite, 40 binden fazla DVD'nin depolanabileceği veya 100 yıldan fazla süreyle her gün bir film izlenebilecek kadar büyük bir veri miktarını temsil ediyor. Bu teknoloji, mevcut en yüksek kapasiteli sabit disklerin yaklaşık 24 katı kapasiteye sahip olup, veri merkezlerinin boyutunu önemli ölçüde küçültebilme potansiyeline sahip.
5 Mart 2024

Yeni Zelanda'nın Güney Adası açıklarında bulunan Bounty Çukuru'nda yapılan bir keşif gezisi sonucunda, 100'e yakın 'yeni veya yeni olduğu düşünülen' okyanus canlısı türü tespit edildi. Ulusal Atmosfer ve Su Enstitüsü (NIWA), Te Papa Tongarewa Müzesi ve Britanya ile Avustralya'dan gelen uzmanlardan oluşan 'Ocean Census' ekibi, şubatta bu bölgede yeni türler bulmak amacıyla bir keşif gezisine çıktı. 4 bin 800 metre derinlikteki Bounty Çukuru'ndan toplanan 1800 kadar örnek üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, yeni türler keşfedildi. Bulunan türler arasında düzinelerce yumuşakça, üç balık, bir karides ve bir kafadan bacaklı bulunuyor.
11 Mart 2024

Gökbilimciler, Hubble Uzay Teleskobu aracılığıyla Dünya’ya şimdiye kadar bilinen en yakın kara deliği keşfetti. Samanyolu galaksisindeki Omega Centauri yıldız kümesinde bulunan bu kara delik, yaklaşık 8 bin 200 güneş kütlesinde. Bu keşif, orta büyüklükteki kara deliklerin yıldız kütleli ve süper kütleli kara delikler arasındaki bağlantıyı anlamada yeni sorular getireceğini ortaya koyuyor. Daha önce Dünya’ya en yakın kara delik olarak bilinen Gaia BH1, 1560 ışık yılı uzaklıkta ve Güneş’ten on kat daha fazla kütleye sahipti.
11 Temmuz 2024

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin en eskilerinden olduğu düşünülen üç galaksiyi inceledi ve galaksi oluşumunu ilk kez doğrudan gözlemledi. Araştırmada, galaksilerin yaydığı ışığın büyük miktardaki nötr hidrojen gazı tarafından emildiği ve bu gazın galaksileri beslediği tespit edildi. Bu gözlem, evrenin ilk yıldız sistemlerinin oluşumuna tanıklık edilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, galaksilerde genç yıldızların varlığını da belirledi ve bu gazın galaksilerin merkezine nasıl dağıldığını anlamak için çalışmalarını sürdüreceklerini açıkladı.
27 Mayıs 2024

James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan verilerle yapılan araştırmada, HD 189733 b gezegeninin atmosferinde hidrojen sülfür tespit edildi. Bu gaz, gezegenin atmosferine çürük yumurta kokusu veriyor. Araştırma, Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Guangwei Fu liderliğinde gerçekleştirildi ve Nature dergisinde yayınlandı. Hidrojen sülfürün tespiti, gezegenlerin oluşumu hakkında yeni bilgiler sunabilir.
9 Temmuz 2024

Küçük Mariana meyve yarasası, bilim insanlarının biyolojisi veya davranışları hakkında yeterli bilgi edinemedikleri bir tür olarak biliniyordu. Bu tür, Pasifik adası Guam'da bulunuyordu ve 'Pteropus tokudae' olarak biliniyordu. 1960'larda yapılan bir araştırmada, bu türden yalnızca bir örnek bulunmuş ve bu örnek, türün bilinen son örneği olmuştur. Uzun süre gözlemlenememesi üzerine ABD Balık ve Yaban Hayatı Servisi tarafından neslinin tükendiği resmi olarak ilan edilmiştir.
24 Nisan 2024

Avustralyalı pilot Jimmy Nicholson, Singapur Havayolları uçuşunda yaşanan türbülans olayını değerlendirerek, türbülansın en yoğun yaşanabileceği bölgeleri açıkladı. Nicholson, ekvator çevresindeki intertropikal yakınsama bölgesinin (ITCZ) yıl boyunca değiştiğini ve bu bölgede büyük kümülonimbus bulutlarının sıklıkla görüldüğünü belirtti. Ayrıca, Singapur Havayolları uçağının yaşadığı türbülansın ani bir düşüş değil, kontrollü bir iniş olduğunu vurguladı. Pilot, türbülansın genellikle ITCZ bölgesinde meydana geldiğini ve bu nedenle yolcuların emniyet kemerlerini bağlı tutmalarının önemini hatırlattı.
24 Mayıs 2024
İşaretlediklerim