Veysel Ulusoy, Merkez Bankası'nın son raporunu eleştirerek, raporda enflasyonun gelecek dönemdeki seyrine dair somut politikaların ve stratejilerin eksikliğine dikkat çekiyor. Raporda üretim, istihdam politikası, işgücüne katılım ve enflasyonun düşürülmesi için gerekli modeller gibi önemli konularda bilgi verilmediğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye'nin ekonomik durumunun yolsuzluk, borç batağı ve düşük üretim gibi sorunlarla boğuştuğunu ve enflasyonun kontrol altına alınamadığını ifade ediyor.
11 Şubat 2024

İbrahim Kahveci, Türkiye'nin ekonomik durumunu ve potansiyel yıkım veya sıkıntı senaryolarını değerlendiriyor. Mayıs seçimlerinden önce iktidar değişikliği olmazsa, Türkiye'nin ya büyük bir yıkım ya da büyük sıkıntı ile karşı karşıya kalacağını öngörmüştü. Erdoğan'ın ekonomi politikaları ve karar alma süreçlerinin öngörülemezliği, ekonomideki en büyük risk olarak görülüyor. Kahveci, Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz'ın bu belirsiz ortamda ekonomiyi yönetmeye çalıştıklarını ve ekonominin sadece Erdoğan'ın kararlarına bağlı olmadığını, aynı zamanda hazine garantili müteahhitlere verilen fahiş fiyatların da sorun teşkil ettiğini ifade ediyor.
12 Mart 2024

Aziz Çelik'in analizine göre, 2024 seçimleri, Türkiye'de ekonominin doğrudan etkilediği önemli bir dönüm noktasıdır. AKP'nin ekonomi politikaları, enflasyonun yüzde 70-80 bandına yükselmesi, döviz kurundaki artış ve emek gelirlerinin alım gücünün düşmesi gibi faktörler nedeniyle eleştirilmiştir. 2002'den 2010'ların ortasına kadar ekonomik büyüme ve toplumsal refah artışı sağlanmışken, sonraki dönemde ekonomik koşulların zorlaşması ve emekçi sınıfların yoksullaşması, 2024 seçimlerinde siyasal iktidarın yenilgisine yol açan ana faktörlerden biri olmuştur.
8 Nisan 2024

Şeref Oğuz, Türkiye'nin kredi notundaki artışın sıcak para akışını hızlandıracağını ancak doğrudan yabancı yatırım getirmeyeceğini belirtiyor. Oğuz, bu durumu geçmişte yaşanan ekonomik krizlerle karşılaştırarak, yalancı sermayenin geldiği gibi gideceğini ifade ediyor. Türkiye'nin kredi notunun yükselmesiyle Uganda, Moğolistan ve Kongo seviyesinden Bangladeş, Kosta Rika ve Namibya seviyesine çıktığını, ancak bunun sadece kısa vadeli fon akışını artıracağını savunuyor.
22 Temmuz 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin çok yönlü olduğunu ve sadece ekonomik değil, aynı zamanda demokratik, hukuki ve güven bunalımı boyutlarına da sahip olduğunu belirtiyor. Korkmaz, hükümetin krizi kısa dönemli politikalar ve algı yönetimi ile çözmeye çalıştığını, ancak bu yaklaşımın yetersiz olduğunu ifade ediyor. Merkez Bankası başkanı ve Hazine ve Maliye Bakanının değişiminin dış piyasalarda olumlu algı yaratmak için yapıldığını, ancak bu adımların yeterli olmadığını vurguluyor. Korkmaz, gerçek bir istikrar programının hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
13 Mart 2024

Emekli aşçı Vahdettin Özkan, derinleşen ekonomik kriz ve artan hayat pahalılığının emeklileri nasıl etkilediğini anlattı. Özkan, emekli maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini ve emeklilerin yoksulluk sınırının altına düştüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'emeklileri enflasyona ezdirmeyeceğiz' söyleminin gerçeklikle örtüşmediğini ifade eden Özkan, emeklilerin örgütlenerek hakları için mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
28 Temmuz 2024

Ekonomistler, eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine gelmesinin, mevcut politikalar değişmediği sürece bir fark yaratmayacağını belirtiyor. Türkiye'nin ekonomik göstergeleri ve siyasi belirsizlik nedeniyle yabancı yatırımcıların ülkeyi terk ettiği bir dönemde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz indirimi konusundaki ısrarı devam ediyor. Erdoğan'ın yeni kabinesi için Mehmet Şimşek ile görüştüğü biliniyor, ancak ekonomistler ve piyasa uzmanları, politika değişikliği olmadan olumlu bir değişiklik beklemiyorlar.
30 Mayıs 2023

Mehmet Şimşek, seçimlerin ardından Orta Vadeli Programın güçlendirilerek devam edeceğini açıkladı. Program, enflasyona göre yılda bir kez yapılacak zamları içeriyor ancak yıl başından bu yana uygulamaların bu yönde olmadığı görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, temmuz ayında emeklilere zam yapılacağını söyledi. Murat Muratoğlu, serbest piyasa iddialarına rağmen kamu bankalarının piyasaya döviz sattığını ve faizlerin artırıldığını eleştirerek, ekonomi politikalarının sürdürülebilirliğini sorguluyor.
2 Nisan 2024

Reuters'ın analizine göre Türkiye, mayıs ayında gerçekleşecek önemli seçimler öncesinde iki ekonomik yol arasında seçim yapacak: sıkı devlet denetimli bir ekonomi veya liberal ekonomi politikalarına dönüş. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarı ve ekonomik politikaları, yatırımcıların ve piyasaların dikkatini çekiyor. Uluslararası yatırımcılar, muhalefetin seçimleri kazanması durumunda Türk varlıklarında artış bekliyor. Ancak, ekonomideki köklü değişiklikler belirsizlikler yaratıyor. Türk Lirası'nın değer kaybı, enflasyonun yükselmesi ve sosyal yardım harcamalarının artması ekonomik zorlukları gösteriyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarından çekilmesi ve yerli yatırımcıların borsaya yönelmesi de dikkat çekici. Türkiye'nin ekonomik istikrarı ve seçim sonuçlarının getireceği potansiyel değişiklikler, uluslararası ve yerel düzeyde yakından izleniyor.
18 Ocak 2023

Ekonomist Remzi Özdemir, seçimlerin ardından Türkiye'de hükûmetin enflasyonla mücadele kapsamında daha sert tedbirlere başvuracağını iddia etti. Özdemir'e göre, Merkez Bankası Nisan toplantısında bu yönde önemli adımlar atacak ve bu durum fiyatların düşmesine neden olacak. Özdemir, halkın bu süreçte zorlanacağını ancak sonunda Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme başarısını takdir edeceğini belirtti.
24 Şubat 2024

Osman Ulagay, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) ekonomi politikalarını eleştirdi. 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi krizi sonrası, AKP'nin 'biz ve onlar' anlayışıyla hareket ettiğini ve ekonomide yandaş firmalara öncelik verdiğini belirtti. Devlet ihaleleri ve kur garantili projelerin bu firmalara verildiğini, devlet kaynaklarının bu firmaların büyümesi için seferber edildiğini ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz politikalarının enflasyonu artırdığını ve devlet bankalarının düşük faizle yandaş firmaları desteklediğini vurguladı.
20 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşük faizli ekonomi modeli beklenen sonuçları vermedi ve bankalar birçok kısıtlamayla karşı karşıya kaldı. Seçimlerin yaklaşmasıyla, finans piyasalarında olası değişimler tartışılıyor ve her iki ittifakın ekonomi politikaları inceleniyor. Reuters'a konuşan bankacılar, mevcut ekonomi politikalarının sürdürülemez olduğunu ve ortodoks politikalara kademeli geçişin gerekliliğini vurguluyor. Bankaların, seçim sonrası yaşanabilecek kur ve faiz şoklarına karşı hazırlık olarak stres testleri yaptığı belirtiliyor.
28 Mart 2023

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, işsizliğin son 11 yılın en düşük seviyelerine gerilediğini belirtti. Erdoğan, kamuda tasarruf paketi kapsamında önümüzdeki üç yıl kamuya alınacak çalışan sayısının kısıtlandığını ve devletin istihdam kapısı olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Gençlere ticarete atılma tavsiyesinde bulunan Erdoğan, özel sektörün eleman eksikliği nedeniyle işlerini büyütemediğini ve bu durumun ülke için sosyolojik kökleri olan bir sorun olduğunu ifade etti.
15 Mayıs 2024

Türkiye'nin ekonomik durumunun 1970'lerden bu yana iktidara gelen partiler ve liderlerin tercihleriyle şekillendiği belirtiliyor. Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Tek Adam' rejimi altında ekonomiyi siyasi hedefler için kullandığı ve bu durumun Türkiye'yi enflasyon sarmalında bıraktığı ifade ediliyor. Mehmet Şimşek'in ekonomi yönetimine getirilmesi, Erdoğan'ın irrasyonel politikalardan vazgeçip rasyonel politikalara dönüş yapma çabası olarak yorumlanıyor. Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu yükseltmesi, Şimşek'in politikalarının olumlu bir adım olduğunu gösterse de, yerel seçimler öncesinde ekonominin geleceği konusunda Erdoğan'ın etkisinin devam ettiği vurgulanıyor.
13 Mart 2024

Bloomberg yazarı Bobby Ghosh, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomi politikalarından vazgeçmediği sürece, Mehmet Şimşek gibi isimlerin sadece 'vitrin süsü' olacağını belirtti. Şimşek'in geçmişteki ekonomi yönetimi deneyimine değinilerek, Erdoğan'ın ekonomik fikirlerinden vazgeçmedikçe herhangi bir atamanın yatırımcılar için anlam ifade etmeyeceği vurgulandı. Ghosh, Şimşek'in geçmişteki başbakan yardımcılığı döneminde yaşadığı deneyimlerden ve sonrasında bağımsız bir düşünür olarak güvenilirliğini kısmen kaybettiğinden bahsetti.
1 Haziran 2023

Britanyalı ekonomist Timothy Ash, eski AKP'li bakan Mehmet Şimşek'in ekonomideki krizi aşmak için yeniden göreve getirilme çabalarının artık çok geç olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın piyasalara olumlu mesaj vermek amacıyla Şimşek'e yönelik bir beklenti içinde olduğu ancak ekonomistler ve aracı kurumların bu gelişmelerin piyasalar üzerinde sınırlı etkisi olacağını düşündüğü belirtildi. Ash, Erdoğan'ın piyasa yanlısı AKP seçmenini geri kazanmaya çalıştığını, ancak kimsenin Erdoğan'ın seçimlerden sonra ortodoks ekonomi politikalarına döneceğine inanmadığını söyledi.
8 Nisan 2023

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uygulanan ekonomi politikalarına tam destek verdiğini belirtti. Bu açıklamalar, Erdoğan'ın ekonomi politikaları üzerindeki etkisinin ve son sözü söyleme gücünün altını çizerken, her yeni destek açıklaması kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara ve soru işaretlerine neden oluyor. Yazı, Erdoğan'ın ekonomi politikalarındaki rolünün kaçınılmazlığına ve bu politikalara verdiği desteğin şüphesiz olduğuna dikkat çekiyor.
29 Mart 2024

Orhan Uğuroğlu, 31 Mart Yerel Seçimlerinde AKP'nin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın karşılaştığı zorlukları ele alıyor. Erdoğan'ın, partisinin kamuoyu desteğindeki düşüşü ve yerel seçimlerdeki olası kaybı göz önünde bulundurarak, seçimlerde kendini daha fazla öne çıkardığı belirtiliyor. Erdoğan'ın bu hamlesinin, kendisi için bir 'final' niteliğinde olduğu ve olası bir kaybın erken seçimlere yol açabileceği ifade ediliyor. Yazıda, ekonomik zorluklar ve dar gelirlilerin durumu da seçimlerin önemli bir boyutu olarak değerlendiriliyor.
10 Mart 2024

Esfender Korkmaz, Türkiye'de kamu harcamaları, vergi politikaları ve mali disiplin konularında yaşanan sorunlara dikkat çekiyor. Bütçe kaynaklarının popülizm ve şatafat için kullanılmasının, kamu özel işbirliği ile yapılan yatırımların atıl kalmasının ve kamu yatırımlarının piyasa maliyeti üzerinde yapılmasının kamu kaynaklarının etkin kullanılmadığını gösterdiğini belirtiyor. Ayrıca, ücret artışlarının verimlilik artışına ve fiyatların frenlenmesine katkı sağlayabileceğini ifade ediyor. Korkmaz, mevcut siyasi yapı ve koşullarda Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulamasının bile istikrarı sağlamakta yetersiz kalacağını öne sürüyor.
23 Şubat 2024

Taha Akyol, Mehmet Şimşek'in son dönemde yaptığı açıklamaları, Türkiye'nin ekonomi politikalarındaki ciddi yanlışların bir göstergesi olarak ele alıyor. Şimşek'in 'rasyonel zemine dönüş' ifadesi ve ekonomideki 'kopmuş linkler' hakkındaki yorumları, özellikle son on yılda, daha belirgin olarak son beş yılda yapılan hataların bir özeti olarak görülüyor. Akyol, geçmişte ekonomi yönetiminde yer alan Şimşek ve Ali Babacan'ın uyarılarının dikkate alınmadığını ve şimdi ise seçimler sonrası bu hataların düzeltilmesi için zorlu tedavilere başvurulduğunu belirtiyor.
14 Şubat 2024
İşaretlediklerim