Kanser tedavisi gören altı yaşındaki Yusuf Kerim'in annesiyle kavuşması, Meclis'ten geçen yasaya rağmen bürokratik engeller nedeniyle gerçekleşmedi

Kanser tedavisi gören altı yaşındaki Yusuf Kerim'in annesiyle kavuşması, Meclis'ten geçen yasaya rağmen bürokratik engeller nedeniyle gerçekleşmedi ile benzer, 9 olumlu, 79 olumsuz, ve 50 önemli olmak üzere, toplam 100 olay izlendi.

İstanbul Eylem Tok Mısır Sağlık Bakanlığı ABD H.K.G. Adalet Bakanlığı Yusuf Ziya Gümüşel Kadir İstekli Hiranur Vakfı Oğuz Murat Acı Timur Cihantimur İstanbul Tabip Odası CHP Erdoğan Gülten Sayın İsmailağa Cemaati Yusuf Kerim Sayın SGK FETÖ İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Canan Kaftancıoğlu Yargıtay Mustafa Kemal Zengin Anayasa Mahkemesi Bekir Bozdağ Sera Kadıgil Yenidoğan Çetesi
İstanbul Eylem Tok Mısır Sağlık Bakanlığı ABD H.K.G. Adalet Bakanlığı Yusuf Ziya Gümüşel Kadir İstekli Hiranur Vakfı Oğuz Murat Acı Timur Cihantimur İstanbul Tabip Odası CHP Erdoğan Gülten Sayın İsmailağa Cemaati Yusuf Kerim Sayın SGK FETÖ İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Canan Kaftancıoğlu

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Bakırköy Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, yenidoğan çetesi davasına müdahil olma talebinde bulunduğunu belirtti. Çömez, elinde katledilmiş çocuklara dair belgeler olduğunu ve bu belgeleri TBMM'ye sunmak istediğini ifade etti. Ayrıca, Sağlık Bakanı'na yönelik eleştirilerde bulunarak, geçmişte İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde bu konuyla ilgili ihbarlar almasına rağmen neden harekete geçmediğini sorguladı. Çömez, bu davanın adaletin yerini bulması için önemli olduğunu vurguladı.
18 Kasım 2024

İstinaf mahkemesi, İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'nin altı yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli ile 'evlendirilmesi' olayına ilişkin davada verilen cezaları yetersiz buldu. Baba Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl, Kadir İstekli 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, cezaların artırılması gerektiğine karar vererek davanın usul ve esas yönünden yeniden görülmesine hükmetti.
23 Şubat 2024

İstanbul'da bir sağlık çetesi, 12 bebeğin ölümüne neden olmakla suçlanıyor. Soruşturmayı yürüten savcı Y.E, makamında ölümle tehdit edildi. Bu olayla ilgili olarak beş kişi tutuklanırken, üç kişi adli kontrolle serbest bırakıldı. Soruşturma, bir annenin bebeğini görememesi üzerine yaptığı şikayetle başladı ve savcının tehdit edilmesiyle derinleşti.
14 Ekim 2024

Eski başbakan yardımcısı Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener, Ankara'nın Çankaya ilçesindeki evlerinde anneannesi Leyla Çetiner'i vurarak öldürdü. Abdüllatif Şener, oğlunun psikolojik sorunları olduğunu ve olayın aileyi derinden sarstığını belirtti. Şener, oğlunun işsizlik ve düşük maaş gibi sorunlar nedeniyle psikolojik sıkıntılar yaşadığını ve bu durumun medyada şahsıyla hesaplaşma aracı haline getirildiğini ifade etti. Olayın ardından Şener, ailelerinin acısına saygı gösterilmesini istedi.
1 Ağustos 2024

Kars Aile Mahkemesi, Kars Sağlık İl Müdürlüğü'nün bebeklerinden topuk kanı alınmasını reddeden aileye yönelik başvurusunu, biyolog ve alternatif tıpçı Aidin Salih'in eserlerine dayanarak reddetti. Hakim Muhammed Koç, topuk kanı almanın çocuğun anayasa ile korunan yaşam ve sağlık hakkı üzerinde yapacağı olumlu sonuçların tıbbi otoritelerce ispatlanmadığını belirtti. İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği, kararı eleştirerek, topuk kanı almanın çocuk sağlığı için önemli olduğunu vurguladı.
22 Ağustos 2024

Batman'da 8 yaşındaki Ş.S., evinin önünde ipte asılı bulunmasının ardından cinsel istismar iddiasıyla başlatılan soruşturmada savcı takipsizlik kararı verdi. Ancak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu karara itiraz ederek soruşturmanın devam etmesini talep etti. Olay, kamuoyunda çocuk hakları ve adalet sistemi üzerine tartışmalara yol açtı.
15 Ekim 2024

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan hekim olarak çalışan Uğurcan Ağcaoğlu, gördüğü baskı ve mobbing nedeniyle intihar etti. Ailesi, sorumluların cezalandırılmasını talep ediyor ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını belirtiyor. Ağcaoğlu'nun annesi, oğlunun yaşadığı eziyetlerin diğer asistan hekimler için de son bulmasını istiyor. Soruşturma sürecinin yavaş ilerlemesi aileyi endişelendiriyor.
16 Eylül 2024

Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde iki yaşındaki S.Y. adlı çocuk cinsel istismara uğradı. Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, çocuğun annesi B.Y.'nin durumu bildiğini ancak şikayetçi olmadığını açıkladı. Soruşturma kapsamında anne dahil beş kişi tutuklandı ve çocuğun beş yaşındaki kardeşi koruma altına alındı. Çocuğun sağlık durumu kötü ve stabil olarak bildirildi.
17 Eylül 2024

AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, 2018'deki Suruç olaylarında ailesinden kayıplar veren Emine Şenyaşar'dan özür dilemek istediğini açıkladı. Yıldız, iki aile arasında barış sağlanması için çaba gösterdiklerini ve bu sürecin toplumsal barışa katkı sağlayabileceğini belirtti. Emine Şenyaşar'ın barış yemeğine katılmadığını ifade eden Yıldız, bu durumun karşı tarafın takdiri olduğunu söyledi. Yıldız, olayla ilgili bir hatası varsa özür dilemeye hazır olduğunu da ekledi.
30 Ekim 2024

Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde Suriye uyruklu yedi yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunulduğu iddiası üzerine, olayın duyulmasının ardından bazı Suriyelilerin evleri ve iş yerleri yakıldı. Kayseri Valiliği, şüphelinin gözaltına alındığını ve çıkan olaylarda 14 emniyet mensubu ile bir itfaiye erinin yaralandığını açıkladı. Kayseri 2’nci Sulh Ceza Hakimliği, mağdur ve ailenin sağlığını korumak ve toplumsal olayların önüne geçmek amacıyla yayın yasağı getirdi.
1 Temmuz 2024

İstanbul Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu üyesi Dr. Barış Kaya, kesinleşmiş bir yargı kararı olmaksızın Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki görevinden alındı. Kaya, sosyalist bir hekim olarak halkın yanında olduğu için cezalandırıldığını ve mesleki eğitim hakkının engellendiğini belirtiyor. Kaya, sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine karşı çıkarak, gönüllü sağlık hizmetleri sunduğunu ve insan hakları ihlalleriyle mücadele ettiğini ifade ediyor. Görevine iade edilmesini ve açığa alınma kararının kaldırılmasını talep ediyor.
16 Ekim 2024

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin altı yaşındayken 29 yaşındaki mürit Kadir İstekli’yle evlendirilmesine ilişkin davada karar ertelendi. Daha önce Yusuf Ziya Gümüşel 20 yıl, Kadir İstekli 30 yıl, anne Fatıma Gümüşel ise 16 yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinaf mahkemesi cezaları az bularak davanın yeniden görülmesini istemişti. Mahkeme, sanık avukatlarının mazeret bildirmesi nedeniyle kararın bir sonraki celsede açıklanmasına hükmetti.
16 Temmuz 2024

Yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu, İstanbul'da bir kaza yaparak bir kişinin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına neden oldu. Kazadan sonra Eylem Tok ve oğlu yurt dışına kaçtı. Kazadan kurtulan yaralılardan bazılarının telefonları kayboldu. Oğuz Acı'nın babası Özer Acı, Eylem Tok'un kazadan sonra yardım ettiğine dair iddialarını sorguladı ve adaletin yerini bulması için Eylem Tok ve oğlunun teslim olmalarını istedi. Ailenin avukatı, Eylem Tok hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve delilleri karartma şüphesi olduğunu belirtti.
7 Mart 2024

Kayseri'de 7 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara uğraması üzerine halk sokaklara döküldü. Ancak çocuğun Suriyeli olduğu ortaya çıkınca protestolar sona erdi. Elif Çakır, mağdurun kimliğine bakılmaksızın insanlık dışı bir olayın protesto edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, AK Parti'nin seçim kazanmak uğruna sığınmacı politikasını değiştirdiğini ve bu durumun insani ölçüleri aştığını belirtti.
9 Temmuz 2024

İstanbul Küçükçekmece'de 'Eros' isimli bir kedinin tekmeyle öldürülmesi sonrası fail İbrahim Keloğlan'ın serbest bırakılması kamuoyunda tepki çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'u arayarak olaya müdahil oldu. Keloğlan'a dört yıla kadar hapis cezası istenmesine rağmen, mahkeme 'iyi hal' ve 'pişmanlık' gerekçesiyle hükmün açıklanmasını geri bırakarak sanığı serbest bıraktı. Karara itiraz edilmesi üzerine, Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi ilk kararı kaldırdı ve dosyayı mahkemeye iade etti.
25 Şubat 2024

Kars'ta bir aile, bebeğinden topuk kanı alınmasını reddetti ve sağlık il müdürlüğü konuyu mahkemeye taşıdı. Mahkeme, 'İslami tıpçı' Aidin Salih'in eserlerine dayanarak başvuruyu reddetti. Sağlık Bakanlığı, karara itiraz ederek istinaf yoluna başvurdu. CHP, hakimin bilim dışı ve hukuka aykırı karar verdiğini belirterek HSK'ya suç duyurusunda bulundu.
27 Ağustos 2024

Osman Kavala, AKP'li Tuğrul Türkeş'in kendisini cezaevinde ziyaret edeceğine dair açıklamasında, babası Alparslan Türkeş'in de yedi yılını hapiste geçirdiğini hatırlatmasına yönelik eleştirileri yadırgadığını belirtti. Kavala, Türkeş'in bu sözlerle babasının çektiği acıları ve bu deneyimin kendisini başkalarının acılarına karşı duyarlı hale getirdiğini anlatmak istediğini ifade etti. Ayrıca, hukukun egemen olduğu bir ülkede her bireyin hayatının ve haklarının eşit derecede değerli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
23 Temmuz 2024

İstanbul'da bir sağlık çetesi, 21 bebeğin ölümüne neden olmakla suçlanıyor. İstanbul Tabip Odası, bu olayın sağlık sisteminin iflas ettiğini gösterdiğini belirterek, sağlık hizmetlerinin kamusal olarak eşit ve ücretsiz sunulması gerektiğini vurguladı. Olay, bir annenin şikayeti üzerine ortaya çıkarken, savcı Y.E. soruşturma sırasında tehdit edildi. Beş kişi tutuklanırken, olayın sağlık sistemindeki özelleştirme politikalarının bir sonucu olduğu ifade edildi.
18 Ekim 2024

Malatya'da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sırasında, bir çocuk balonuyla yanlışlıkla bir drone'a çarptıktan sonra bir yetişkin tarafından tekmelenmiştir. Olay, sosyal medyada yayıldıktan sonra büyük tepki toplamış ve çocuğun ailesi şikayetçi olmuştur. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'ın talimatıyla olaya müdahil olmaya karar vermiş ve mağdur çocuk ile ailesine psikososyal destek sağlanacağını açıklamıştır.
25 Nisan 2024

Kadınlar, kendi seçtikleri soyadını kullanmak ve çocuklarına da kendi soyadını verebilmek için uzun yıllardır mücadele ediyor. Anayasa Mahkemesi (AYM), Anayasa’nın 10. ve 41. maddelerine aykırı olan evli kadına kocasının soyadını kullanma zorunluluğu getiren maddeyi iptal etti. Bu iptal kararına rağmen, aynı hükmün tekrar Meclis’e getirilmesi kadın hakları savunucuları tarafından eleştiriliyor. Selin Nakıpoğlu, soyadının kişiliğin bir parçası olduğunu ve bunun temel bir hak olduğunu vurguluyor.
6 Temmuz 2024
İşaretlediklerim