Ali Bayramoğlu, Türkiye'de iktidarın kimliği ve değerleri üzerine sahanın genişlediğini ancak bu genişlemenin kaotik ve kuralsız olduğunu, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine sonuçlar doğurduğunu belirtiyor. Yargı, adalet, seçim, demokrasi, siyaset, hakkaniyet, ekonomi ve rasyonellik arasındaki bağların kopmakta olduğunu ve bu durumun Türkiye'yi her geçen gün daha fazla boğduğunu ifade ediyor. Bayramoğlu, kutuplaştırıcı siyasetin iktidarı destekleyen grupların temel değerlerine de zarar verdiğini ve mevcut durumun bir gün sona ereceğini öngörüyor.
16 Mart 2024

Ali Bayramoğlu, Türkiye'de hem dünya siyasetinden hem de iç dinamiklerden beslenen çift katmanlı bir otoriter dalga olduğunu ifade ediyor. Tayyip Erdoğan ve onun kurduğu ittifakın, yeni Türkiye iddiaları ile dünya siyasetindeki milliyetçilik, devletçilik ve milli sınırların büyümesi gibi konularda paralellikler gösterdiğini belirtiyor. Bayramoğlu, bu durumun demokratik değerlerin üzerine çıkan milliyetçi ve güce dayalı bir yapıyı ortaya çıkardığını ve Türkiye'nin bu tablo içinde umut üretmeye çalıştığını vurguluyor.
10 Şubat 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) mevcut siyasi duruşunu ve geleceğe yönelik vizyonunu eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi. Yazısında, CHP'nin çağdaş siyasi sorunlara ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına yönelik somut çözüm önerileri sunmada yetersiz kaldığını belirtti. Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde partinin kimlik politikalarından uzaklaşma ve siyasi faaliyetlerin normalleşmesi yönünde çabaları olduğunu ancak son dönemde bu çabaların da geride kaldığını ifade etti. Bayramoğlu, CHP'nin ve muhalif kesimlerin mevcut durumda bir ilerleme kaydedemediğini vurguladı.
17 Şubat 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, seçim sonrası millet ittifakının parlamenter sistem hayalinin suya düştüğünü ve siyasi kriz yıllarının geride kaldığını ifade etti. Bahçeli, MHP'nin iki yıl önce hazırladığı 100 maddelik yeni anayasa teklifini anımsatarak, AKP'nin yeni anayasa mesajlarına destek verdi. Teklifte, 'Türk tipi başkanlık modeli' ile uyumlu bir yürütme yapısı ve Anayasa Mahkemesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yeni statüleri öngörülüyor.
13 Haziran 2023

Yerel seçimlerin ardından Türkiye'de siyasi dengeler değişti ve muhalefet birinci parti oldu. Bu yeni dengeler, yeni bir siyaset dili ve ilişki biçimi gerektiriyor. Erdoğan, diyaloğa dayalı yeni bir siyaset inşa etmek için adımlar attı. Bahçeli ve Özgür Özel, Erdoğan'ı ayrı bir yere koyarak, normalleşme sürecine katkıda bulundu.
18 Haziran 2024

Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bayram mesajında seçim sonrası döneme ilişkin ifadelerini ve Devlet Bahçeli'nin bayram mesajındaki sert söylemlerini ele alıyor. Erdoğan'ın '4 yıl seçimsiz dönem' vurgusunu muhalefete ve kendi tabanına yönelik mesajlar olarak yorumluyor. Bahçeli'nin ise seçim sonuçlarına öfkeli olduğunu ve tehditkar bir dil kullandığını belirtiyor. Ataklı, Bahçeli'nin bu tutumunun, Erdoğan tarafından saf dışı bırakılma korkusundan kaynaklandığını ve İYİ Parti'ye yönelik bir uyarı olarak değerlendiriyor.
11 Nisan 2024

Cumhurbaşkanı danışmanı Yiğit Bulut, Reuters'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yeni ekonomi modeli'nden vazgeçeceğine dair haberini yalanlayarak eleştirdi. Reuters, hükümet yetkililerine dayandırdığı haberinde, Erdoğan'ın yeni seçim beyannamesinde piyasa dışı uygulamalara yer verilmeyeceğini iddia etmişti. Bulut, bu iddiaları yalan, manipülasyon ve kötü niyet olarak nitelendirdi ve Türkiye'nin eski tip ortodoks 'faiz yükselt' modeline dönüş yapmayacağını savundu.
17 Mart 2023

Akif Beki, Nevruz kutlamalarında yapılan konuşmaları ve siyasi liderlerin açıklamalarını yorumlayarak Türkiye'de Kürt sorununun çözümüne yönelik yeni bir sürecin sinyallerini değerlendiriyor. Leyla Zana'nın ve diğer siyasi figürlerin açıklamaları, bir çözüm sürecinin yeniden gündeme gelebileceğine işaret ediyor. Ancak, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuya yaklaşımı ve geçmişte yaşananlar, bu sürecin önündeki engelleri ve zorlukları gözler önüne seriyor.
22 Mart 2024

Gözde Bedeloğlu, mevcut iktidarın 20 yıldır yürürlükte olan bir yasaya uymamasının sorumluluğunu üstlenmediğini ve bu durumun toplumsal gerilime yol açtığını belirtiyor. Evrensel yaşam hakkı meselesinin günlük siyasetin aracı haline getirildiğini ve iktidar medyasının bu konuda manipülatif yorumlar yaptığını ifade ediyor. Yasaya karşı çıkanların 'elit' olarak etiketlendiğini ve seküler yaşam tarzını savunanların 'batıcı' ve 'emperyalizm hayranı' olarak nitelendirildiğini vurguluyor. Bedeloğlu, bu durumun Türkiye'de yeni bir direnişe ve sokakların terörize edilme riskine yol açabileceğini öne sürüyor.
21 Temmuz 2024

Okan Müderrisoğlu, Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İspanya ziyareti sırasında yaptığı yazılı paylaşımın alışılmışın dışında ve yadırgatıcı olduğunu belirtti. Bahçeli'nin açıklamasında, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası normalleşme süreci, Sinan Ateş suikastı ve Cumhur İttifakı'nın geleceği gibi üç ana konuya değinildi. Müderrisoğlu, bu açıklamanın Cumhur İttifakı'nı zorlu bir sınamayla karşı karşıya bıraktığını ve Bahçeli'nin siyasetteki yumuşama temaslarında sınırların net çizilmesini istediğini vurguladı.
13 Haziran 2024

Yusuf Ziya Cömert, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Kenan Evren döneminden kalma anayasal yetkileri kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni anayasa gündemi üzerine yorumlar yaparak, seçim sonuçlarının bu gündemi zayıflattığını ve Meclis'in demokratik olmayan tutumlar sergilediğini eleştiriyor. Özellikle, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi gibi olayları örnek vererek, mevcut siyasi yapı ile sivil bir anayasanın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor.
26 Nisan 2024

HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Twitter hesabından Türkiye'de bir değişim sürecinin başladığını belirtti ve başarıya olan kararlılığını 'Ya başaracağız ya başaracağız' sözleriyle ifade etti. Makro ve mikro siyaset kavramları üzerinden Türkiye'deki ve uluslararası siyasetin yapısını eleştiren Demirtaş, seçimlerin bu siyasi oyunları temizleyen bir mekanizma olarak işlediğini ve kendisi gibi siyasetçilerin halkın öz gücüne dayanarak ayakta kaldığını vurguladı. Ayrıca, seçimlerin bölgesel ve küresel güç dengelerini etkileyecek önemli bir temizlik süreci olduğunu ve bu süreçte halkın saf iradesinin önemli bir güç olduğunu belirtti.
31 Ocak 2023

Nurcan Gökdemir'in yazısında, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, AKP'nin ve Erdoğan'ın siyasi geleceği hakkındaki görüşlerine değinilmektedir. Bahçeli'nin, AKP'nin Erdoğan'ın liderliğine olan bağımlılığı ve Erdoğan'ın genel başkanlığı bırakması durumunda partide yaşanabilecek çözülme ihtimaline dikkat çektiği belirtiliyor. Yazıda, günümüz Türk siyasetinde liderlerin, partilerin tüzel kişiliklerinden daha belirleyici olduğu ve bu bağlamda Erdoğan'sız bir AKP'nin ve Bahçeli'siz bir MHP'nin varlığını sürdürmesinin zor olduğu vurgulanıyor.
19 Mart 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis’in açılış oturumu sonrasında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve diğer DEM Parti milletvekilleriyle tokalaştı. Bahçeli, bu tokalaşmayı 'Yeni bir döneme giriyoruz' sözleriyle açıkladı ve dünyada barış isterken kendi ülkesinde de barışı sağlamanın önemine vurgu yaptı. Ayrıca, Bahçeli'nin DEM Parti ile temas kurarak başsağlığı dilediği de doğrulandı.
2 Ekim 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Niğde'de düzenlenen bir mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu en önemli sorunun siyasi muhalefet olduğunu savundu. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye için 'doğruluş müjdesi' olduğunu ifade etti ve sistemi eleştiren muhalefetin demokrasiye mesafeli olduğunu, milli ve yerli duruşa karşı olduğunu ve Türkiye'nin aleyhine çalıştığını öne sürdü. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci dönemde de yüksek oy oranıyla seçilmesini hedeflediklerini belirtti. Konuşmasında bir hata yaparak HDP yerine kendi partisini eleştiren bir ifade kullandığına dikkat çekildi.
25 Nisan 2023

Mustafa Balbay, CHP içinde seçim dönemine ve seçim sonrasına hazırlanan iki farklı kanadın olduğunu belirtiyor. Seçim sürecinin aday belirleme ve sahaya çıkış olmak üzere iki aşamadan oluştuğunu, aday belirleme sürecindeki zorlukların iyi bir seçim kampanyası ile aşılabileceğini ifade ediyor. 2024 seçimlerinin, 2028 seçimleri için bir kapı olduğunu ve beklenen başarının gelmemesi durumunda partinin yeniden içe dönüş sürecine gireceğini vurguluyor. Balbay, Cumhuriyetin kurum ve kurallarının yeniden inşa sürecinin zarar görmeden başlamasının önemine dikkat çekiyor.
7 Şubat 2024

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) HDP'nin Hazine yardımı hesabındaki blokajı kaldırma ve kapatma davasında sözlü savunmayı ertelemesi kararlarını eleştirdi. Bahçeli, AYM'nin terör ve bölücülük yatağına yardım açtığını ve mahkeme üyelerinin vicdanlarını değil ihanetin sesini dinlediğini iddia etti. Ayrıca, Cumhur İttifakı'nın seçim sonrası hedeflerinden birinin yeni anayasa olduğunu ve AYM'nin kuruluş ve yargılama esaslarının kökten değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli, AYM'yi teröristlere hazine yardımı açan bir mahkeme olarak nitelendirdi ve Türk adaletine zarar veren bu yapıya karşı olduklarını ifade etti.
11 Mart 2023

Türkiye'de geride bırakılan seçim sürecinin ardından muhalefet kanadında siyasal bir muhasebe ve değişim talebi başladı. Makalede, siyasal muhalefetin toplumsal muhalefeti pasifize ederek sadece Meclis ve seçimlere odaklandığı, bu durumun Türkiye demokrasisi için sorunlar yarattığı belirtiliyor. Ayrıca, CHP'nin sağa kayışının AKP iktidarının rejim inşasını pekiştirdiği ve sokak siyaseti ile toplumsal demokratik mücadelenin ihmal edildiği ifade ediliyor. Yeni CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in değişim söylemlerinin yeterli olup olmayacağı sorgulanıyor ve sol, sosyal demokrat bir siyasetin nasıl inşa edileceği üzerine tartışma çağrısı yapılıyor.
6 Kasım 2023

İbrahim Kaboğlu, Türkiye'de 2017 yılında gerçekleşen anayasal değişikliklerin, Cumhurbaşkanı'na yürütme yetkisi verirken bakanları siyaset dışı bıraktığını ve bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirtiyor. Cumhurbaşkanı'nın parti genel başkanı olmasının ve bakanların seçim meydanlarında aktif rol almasının anayasaya aykırı olduğunu, bu durumun Cumhuriyet'in niteliklerine zarar verdiğini ve Türkiye'nin Temmuz 2018'den itibaren bir fetret dönemine girdiğini savunuyor. Kaboğlu, mevcut sistemin 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' adı altında gerçek eksiklikleri gizlemeye çalıştığını iddia ediyor.
28 Mart 2024

Mete Belovacıklı, 24 Ocak kararlarının ardından yaşanan siyasi değişimleri ve bu kararların toplumsal muhalefeti nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. 1989 yerel seçimlerinde ekonomik zorluklar nedeniyle ANAP'ın oy kaybettiğini, SHP'nin ise büyükşehirlerde zafer kazandığını belirtiyor. 1991 genel seçimlerinde ise SHP'nin oy oranının düşüşü ve ANAP'ın siyasi ağırlığını kaybetmesi sürecini aktarıyor. Ayrıca, 2002 genel seçimlerinde yaşanan ekonomik krizin AK Parti'nin tek başına iktidara gelmesine nasıl zemin hazırladığını örnek vererek, ekonomik kararların siyasi sonuçlarını vurguluyor.
2 Nisan 2024
İşaretlediklerim