Türkiye'de kabul edilen yeni yasa, antidemokratik uygulamaları daha da ağırlaştırarak iktidar muhaliflerine yönelik baskıyı artırıyor. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği maddeleri içeren ve Anayasa ihlalleri barındıran bu düzenleme, özellikle terör örgütleriyle ilişkilendirilen kişilere yönelik keyfi ve çifte cezalandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca, Türkiye'deki baskı rejimlerinin simgesi haline gelen 'Fişleme' düzenlemesinin kapsamı genişletilerek, muhalefet, inanç ve etnik köken nedeniyle cezalandırmanın aracı haline getiriliyor.
17 Mart 2024

Anayasa Mahkemesi (AYM), 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçuna hapis öngören 'sansür yasası' olarak adlandırılan 'dezenformasyonla mücadele yasası'nın iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini 8 Kasım'da görüşecek. AKP ve MHP'nin hazırladığı bu yasa, gazetecilik meslek örgütleri tarafından 'sansür yasası' olarak adlandırılmıştı. CHP, yasanın 29'uncu maddesinin iptali için AYM'ye başvurmuştu. AYM, başvurunun iptal istemini 8 Kasım'daki Genel Kurul gündeminde ele alacak.
2 Kasım 2023

Meclis Adalet Komisyonu, 'etki ajanlığı' olarak bilinen casusluk faaliyetlerine yönelik cezaları ağırlaştıran bir kanun teklifini kabul etti. Bu düzenlemeye göre, yabancı devlet veya organizasyonlar lehine Türkiye'de casusluk yapanlar üç ila yedi yıl arasında hapis cezasına çarptırılacak. Suçun savaş sırasında işlenmesi veya stratejik kurumlarda görev yapanlar tarafından gerçekleştirilmesi durumunda cezalar daha da artacak. Bu değişiklikler, Türk Ceza Kanunu'na yeni maddeler eklenerek uygulanacak.
23 Ekim 2024

Türkiye'de 9. yargı paketi kapsamında, sosyal medya aracılığıyla yapılan ve Türkiye aleyhine olduğu düşünülen kara propaganda ve etki ajanlığı faaliyetlerine karşı yeni düzenlemeler getirilmesi planlanıyor. Bu düzenlemeler, sosyal medya yorumları aracılığıyla ekonomik, toplumsal ve kamu düzenini bozan faaliyetleri de içerecek şekilde genişletilmiş. Ancak, hangi faaliyetlerin bu suç kapsamına gireceği ve nasıl tanımlanacağı konusunda belirsizlikler mevcut. Bu durum, ifade özgürlüğüne müdahale endişelerini de beraberinde getiriyor.
11 Mayıs 2024

Ayşenur Arslan, geçmişte sol gruplar arasında yaygın olan 'subjektif ajanlık' suçlamasının günümüzde 'etki ajanlığı' adı altında yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtiyor. Bu yeni kavramın muğlak ifadelerle dolu olduğunu ve her duruma uygulanabilecek şekilde tasarlandığını ifade ediyor. Ayrıca, hukukçu Celal Ülgen'in yorumlarına yer vererek, siyasi iktidarın bu yeni yasa tasarısı ile aslında bir çelişki içinde olduğunu ve yeni tip casusluk yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
11 Mayıs 2024

AKP, sahipsiz sokak hayvanlarını 'uyutma' yöntemini içeren bir yasa teklifini Meclis'e getirmeyi planlıyor. AKP Grup Başkan Vekili Bahadır Yenişehirlioğlu, bu konuda mutlaka adım atacaklarını ve muhalefetin desteğini almayı hedeflediklerini belirtti. Yenişehirlioğlu, diğer ülkelerdeki modelleri incelediklerini ve çalışmaların 10-15 gün içinde tamamlanmasını beklediklerini söyledi. Teklifin Meclis kapanmadan önce Genel Kurul'a sunulması planlanıyor.
23 Mayıs 2024

Haziranda Meclise sunulacak olan 9. yargı paketi taslağında yer alan 'etki ajanlığı' düzenlemesi, yabancı devlet veya organizasyonların stratejik çıkarları doğrultusunda araştırma yapanların hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörüyor. Bu düzenleme, iktidarın hoşuna gitmeyen materyalleri hazırlayan gazeteciler, akademisyenler ve STK'lerin hedef haline gelebileceği endişesini doğuruyor. Ayrıca, yurttaşların kendilerine kuşkulu sorular soranları ihbar edebileceği ve bazı meslek gruplarının 'fondaş'lıkla suçlanabileceği belirtiliyor. İstihbaratın sadece bilgi toplamakla kalmayıp, hedefi etkilemenin de bir tür ajanlık olduğu vurgulanıyor.
24 Mayıs 2024

Mustafa Karaalioğlu, Türk Ceza Kanunu'na eklenmesi önerilen yeni bir maddenin ifade özgürlüğünü daha da kısıtlayabileceğini ele alıyor. Bu madde, devletin iç veya dış siyasal yararlarına karşı faaliyet gösterenleri 'etki ajanlığı' suçu kapsamında cezalandırmayı öngörüyor. Madde, belirsiz suç tanımlarıyla medyayı ve eleştirel sesleri hedef alabilecek şekilde tasarlanmış. Karaalioğlu, ifade özgürlüğünü kısıtlayan mevcut maddelerin kaldırılması gerektiğini savunurken, bu yeni düzenlemenin tersine bir adım olduğunu vurguluyor.
13 Mayıs 2024

Taha Akyol, iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bireysel başvurular üzerine insan hakları ihlallerini denetleme yetkisini daraltma hazırlığında olduğunu belirtiyor. Bu değişiklikle, adil yargılanma hakkı, etkin soruşturma eksikliği ve delillerin geçersizliği gibi gerekçelerle AYM'nin inceleme yapamayacağını ifade ediyor. Akyol, bu durumun Türkiye'nin hukuk devleti puanını düşüreceğini ve yalnızca yanlış kararı veren mahkemeyi değil, onaylayan Yargıtay'ı ve uygulayan Meclis'i de bağlayan AYM kararlarının önemini vurguluyor.
11 Şubat 2024

İktidar tarafından Adalet Reformu adı altında sunulan yeni yasa değişiklikleri, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruları zorlaştırırken, 'Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi' hakkındaki, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen maddeyi daha da kesinleştirerek yeniden yürürlüğe sokuyor. Bu durum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına rağmen gerçekleşiyor ve pek çok hukuk profesörü ile demokratik toplum örgütü tarafından eleştiriliyor.
24 Mart 2024

CHP, anayasa değişikliği tartışmaları ve 'tek adam' yönetim sisteminden parlamenter sisteme geçiş hedefi arasında, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yoksulluk, yolsuzluk ve yozluk gibi temel sorunlara çözüm üretmeye çalışıyor. Parti, demokratik hukuk devleti ilkelerine uygun hareket etme ve hesap verilebilirlik konularında seçmen desteğiyle baskıyı artırmayı hedefliyor. Ayrıca, eğitimde ve sağlıkta yaşanan sorunlar ile çocuk işçiliğinin artışı gibi toplumsal meseleler de gündemde yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni müfredat taslağı ise dini temaların öne çıkarılması planlarıyla eleştiriliyor.
29 Nisan 2024

Ali Bayramoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni iktidar dönemindeki esas hedefinin, hukuk devletinin kalan parçalarını ve sistem içindeki direnç noktalarını zayıflatmak olduğunu belirtiyor. Erdoğan'ın siyasi iktidarın gücünün sınırsız olması gerektiğine inandığı ve bu nedenle hukuk devleti kurallarını, özellikle Anayasa Mahkemesini, ilk hedef olarak gördüğü ifade ediliyor. Yazıda, Anayasa Mahkemesini itibarsızlaştırma, siyasal iddialarla işlevsizleştirme ve diğer kurumların meydan okumasını sağlama gibi yöntemlerin uygulanmaya başlandığı belirtiliyor.
2 Mart 2024

'Müdafaa Hareketi' adlı sosyal medya hesabı, mültecilere yönelik bir bildiri yayınladı ve ülkenin çeşitli kentlerinde miting düzenleyeceğini duyurdu. Bildiride, hükümetin sorumluluklarını yerine getiremediği ve Türkiye'nin demografik yapısını tehlikeye atan yabancılara karşı mücadele etmediği iddia edildi. Ankara Başsavcılığı, bu bildiri hakkında 'Kanunlara uymamaya tahrik' suçundan soruşturma başlattı.
15 Eylül 2023

İlhan Cihaner, Türkiye'de Anayasa tartışmalarının yeniden gündeme geldiğini ve bu tartışmaların siyasi iktidar tarafından nasıl yönlendirildiğini ele alıyor. Yazısında, AKP'nin Anayasa ve yasalarla olan ilişkisini 'İstismarcı Anayasacılık' ve 'Askıda Anayasa' gibi kavramlarla tanımlıyor. Cihaner, anayasa değişikliklerinin AKP/MHP iktidarı tarafından nasıl manipüle edildiğini ve bu süreçte muhalefetin tutumunu eleştiriyor. Ayrıca, mevcut iktidarın Erdoğan sonrası döneme hazırlık sürecinde Anayasal kazanımlarını güvence altına alma çabalarına dikkat çekiyor.
3 Mayıs 2024

AKP ve MHP'nin hazırladığı anayasa değişikliği teklifi Meclis'e sunuldu. Muhalefet, özellikle CHP ve İYİ Parti, AKP'nin 2010'daki gibi 'bilinçli fire' vererek referanduma gitme ihtimaline karşı tedirgin. İYİ Parti, başörtüsü teklifindeki bazı ifadelerin değiştirilmesini ve 'çocuğun korunmasının öneminin' anayasal güvenceye alınmasını öneriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri referandum havasında götürme isteği ve anayasa değişikliği için gereken oyların sağlanması konusunda muhalefetin tutumu belirleyici olacak. Muhalefet, uzlaşı sağlanamazsa oylamaya katılmama seçeneğini de değerlendiriyor.
17 Ocak 2023

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin, 14 Ekim'de Meclis'ten geçirilen ve 'sansür yasası' olarak adlandırılan dezenformasyonla mücadele yasasının 29'uncu maddesinin iptali için yaptığı başvuruyu oy çokluğuyla reddetti. Bu madde, halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla gerçeğe aykırı bilgi yayma suçunu düzenliyor ve bu suçu işleyenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bazı gazeteciler bu madde kapsamında tutuklandı veya soruşturmaya uğradı.
8 Kasım 2023

AKP ve MHP'nin başörtüsü düzenlemesi teklifine karşılık, altılı masa kendi önerilerini hazırlayarak Meclis görüşmelerinde sunmayı planlıyor. İYİ Parti ve CHP'nin hukukçu kurmayları tarafından hazırlanan teklif metinleri, liderlere sunuldu ve altılı masa üyeleriyle paylaşıldı. Altılı masanın Meclis'teki temsilci sayısının 200'ü bulmaması nedeniyle, HDP'nin desteği olmadan anayasa teklifi olarak sunulması beklenmiyor. İYİ Parti, HDP ile temas kurulmasını istemiyor. AKP ve MHP'nin teklifine muhalefetin desteği gerektiği için komisyon görüşmelerinde uzlaşı arayışı sürüyor.
10 Ocak 2023

Macaristan hükümeti, hükümet politikalarına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ve bağımsız medya üzerindeki baskıları artırıyor. Yeni yasalar, bu grupları 'dış kaynaklı yabancı temsilciler' olarak etiketleyerek faaliyetlerini zorlaştırıyor. Bu durum, siyasi görüş paylaşımı gibi temel vatandaşlık haklarını da tehlikeye atıyor, çünkü bu tür faaliyetler 'yabancı ajan' suçlamasıyla sonuçlanabiliyor. Ayrıca, siyasal iktidarın uluslararası mahkeme kararlarına uymama konusundaki inatçı tavrı ve her türlü muhalefeti 'teröristlik' veya 'casusluk' ile suçlama eğilimi, ülkenin demokratik değerlerden uzaklaştığını gösteriyor.
13 Mayıs 2024

Türkiye'de yarın gerçekleşecek seçimler öncesinde, iktidar kanadının yaptığı açıklamalar Batılı ülkelerde endişe yarattı. NATO ve Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'de siyasi istikrarsızlık yaratacak hamlelerden kaçınılması gerektiğini belirten mesajlar gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer iktidar yetkililerinin kullandığı sert ifadeler, muhalefetin olası zaferini hedef alıyor. AGİT ve AKPM heyetleri de Yüksek Seçim Kurulu'na demokratik seçimlere gölge düşürecek gelişmelere izin verilmemesi gerektiğini iletti.
13 Mayıs 2023

9’uncu yargı paketi olarak bilinen kanun teklifinin çalışmaları tamamlandı ve Meclis’e sunulacak. Paket, casusluk faaliyetleri ve devletin güvenliği aleyhine işlenen suçlar için ağır cezalar öngörüyor. Ayrıca, hakaret suçlarının uzlaştırma kapsamından çıkarılması, yazılı bildirimlerde değişiklikler ve hükümlülerin eğitim haklarının genişletilmesi gibi düzenlemeler içeriyor. Bu düzenlemeler, yargı süreçlerini hızlandırmayı ve ceza infaz kurumlarındaki eğitim olanaklarını artırmayı hedefliyor.
27 Haziran 2024
İşaretlediklerim